Merkez Bankası'nda taşınma krizi

Güncelleme Tarihi:

Merkez Bankasında taşınma krizi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2006 10:09

Devlet Bakanı Ali Babacan, İstanbul'un finans merkezi olması için Ziraat Bankası başta olmak üzere Merkez Bankası İdari Merkezinin de İstanbul'a taşınacağını bildirdi. Bu açıklamanın ardından Merkez Bankası, böyle bir kararları bulunmadığını açıkladı.

Haberin Devamı

İstanbul'un finans merkezi olmasını destekleyecek bir başka önemli girişimlerinin “aracılık maliyetlerinin sıfırlanması” olacağına işaret eden Babacan, Dünya Bankası-IMF İcra Direktörleri Kurulu 2009 yıllık toplantılarının, İstanbul'da yapılacağını da bildirdi.

Bakan Babacan, yaptığı açıklamada, Halkbank'ın merkezinin İstanbul'a taşınacağını hatırlattı, yakın gelecekte ise Ziraat Bankası'nın merkezini de İstanbul'a taşıyacaklarını belirtti. BDDK ve SPK gibi, finansla doğrudan ilgili kuruluşların merkezlerini de İstanbul'a taşıma niyetleri olduğunu belirten Babacan, BDDK'dan ayrıldıktan sonra TMSF'nin merkezinin İstanbul'a taşınmasının buna iyi bir örnek oluşturduğunu ve çok başarılı bir çalışma yürüttüğünü

MERKEZ: TAŞINMA KARARI ALMADIK
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Merkez Bankası'nın taşınmasıyla ilgili yaptığı açıklamanın ardından Merkez Bankası da konuyla ilgili bir duyuruda bulundu. Merkez Bankası'nın duyurusunda, 1211 Sayılı ”Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası” Kanunu'nun 2. maddesinde, ”Bankanın merkezi Ankara'dadır” hükmü bulunduğu hatırlatıldı. Bununla birlikte İdare Merkezinin bazı birimlerinin İstanbul'a taşınması konusunun, geçmişte de bankanın gündemine geldiği ve yetkili organlarda değerlendirildiği kaydedilen açıklamada, “Bugün için İdare Merkezimizin İstanbul'a taşınması konusunda, bankamızın almış olduğu bir karar bulunmamaktadır” denildi.
belirtti.

MERKEZ BANKASI İSTANBUL'A GELİYOR

“Bu arada aldığımız yeni bir kararla, Merkez Bankamızın idari merkezi de İstanbul'a taşınacak” diyen Babacan, bunun gerekçesini ise şöyle özetledi: “Bugün bazı gelişmiş ülkelerde Merkez Bankaları başkentten değil, o ülkenin finans merkezinden yönetiliyor. Örneğin Almanya'nın başkenti Berlin ama merkez bankası Frankfurt'ta; Avustralya'nın başkenti Canberra, merkez bankası Sydney'de. Bizim de finansla ilgili ve özerk yapıya sahip olan kamu kuruluşlarımızın İstanbul'da olmasından daha doğal bir şey olamaz. Gecikmiş bu taşınma işlemlerini önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”

ARACILIK MALİYETLERİ SIFIRLANACAK

İstanbul'un finans merkezi olmasını destekleyecek bir başka önemli girişimlerinin, “aracılık maliyetlerinin sıfırlanması” olacağını belirten Babacan, “Ekonomik programımızda da öngördüğümüz gibi, zaman içinde bütçe imkanları elverdikçe, BSMV (Banka ve Sigorta Muameleleri vergisi) ile KKDF'yi (Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintisi) sıfırlayacağız. Bu da uluslararası finans kuruluşlarının İstanbul'u tercih etmelerine katkı sağlayacak” dedi.

DÜNYA BANKASI-IMF TOPLANTILARI İSTANBUL'DA
YILMAZ: KANUN DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİYOR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası İdare Merkezinin İstanbul'a taşınması konusunun, uzun süredir Merkez Bankasının gündeminde olduğunu söyledi.  İstanbul'da bir arsa bile alındığını anlatan Başkan, şunları söyledi: “Bu arsada yapılacak binalarla ilgili projeler geliştirildi. Fakat sonuçta kesin bir karara varılmadı. Taşınma olayı kanun değişikliği gerektiriyor. Merkez Bankası kanununun ilgili maddesinde diyor ki; Bankanın Merkezi Ankara'dır. Merkez Bankası Banka Meclisi, bu konuda bir karar almadı. Alacağı karar da, ancak hükümete öneri götürmek şeklinde olabilirdi."
“TCMB'NİN TAŞINMASINDA BENCE MAHSUR YOK”
TCMB'nin İstanbul'a taşınması kararının ne derece doğru olduğuna ilişkin soru üzerine ise Başkan Yılmaz, şöyle dedi:
“Teknoloji çok gelişti. Merkez Bankası ya da başka bir birimin İstanbul'da, Ankara'da olması ya da başka bir yerde olması çok da fazla önem arz etmiyor. Ama bunun dışında İstanbul biliyorsunuz bir ticari merkez. Basın orada, mali merkez orada, büyük şirketlerin merkezleri orada. Merkez Bankasının orada olması, belki çok daha iyi olabilir. Merkez Bankasının bu anlamda İstanbul'a taşınmasında bence mahsur yok. İstanbul'un, bölgenin finans merkezi haline gelmesine katkısı olur.”


Babacan ayrıca, Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu ile Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörleri Kurulu 2009 Yıllık Toplantılarının İstanbul'da yapılacağını açıkladı.

Dünya Bankası ve IMF Yıllık Toplantılarının, her üç senede bir ABD'nin başkenti Washington dışında başka bir ülkede gerçekleştirildiğine işaret eden Babacan, bu konuda şunları söyledi: “Örneğin 2003 yılında Birleşik Arap Emirlikleri - Dubai'de gerçekleştirildi. Bu yıl, 2006 toplantılarına Singapur ev sahipliği yapacak. 2009 yılında toplantının nerede yapılacağı konusunda değerlendirmeler bir süredir devam etmekteydi. Biz İstanbul'un seçilmesi için ısrarcı olduk. İstanbul diğer kentlerin önüne geçti. Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu ile Uluslararası Para Fonu İcra Direktörleri Kurulu, 2009 Yıllık Toplantılarının İstanbul'da yapılması yönünde ayrı ayrı karar aldılar. Önümüzdeki günlerde bu kuruluşların Guvernörler Kurulları'nın kararı onaylayarak resmen açıklamasını bekliyoruz.”

İstanbul'un seçilmesinin “uzun ve zorlu bir süreç” olduğunu anlatan Babacan, oldukça yoğun ve başarılı bir lobi çalışması yürüttüklerini, 2009 Toplantısı için G-7 ülkelerinin ilgili bakanları, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası Başkanları ile tüm İcra Direktörlerine birer mektup gönderdiğini bildirdi.

Mektup ve görüşmelerinde, İstanbul'un bu toplantılar için en iyi aday olduğunu vurguladığını belirten Babacan, şöyle devam etti: “Daha önce bu tür uluslararası toplantıları başarıyla gerçekleştirdiğimizi belirttim. Yoğun bir telefon trafiği yaşandı. Sayın Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız, toplantının İstanbul'da yapılması için girişimlerde bulundular. Yine Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu nezdinde ekiplerimiz yoğun çalıştılar. İstanbul'a bir teknik ekip gelerek incelemelerde bulundu. Nihayet İstanbul'un toplantı için uygun bir şehir olduğuna karar verildi.”

İSTANBUL TOPLANTISI, 2009 SONBAHARINDA

Babacan, sonuçta 2009 yılı sonbaharında yapılacak bu toplantının, bugüne kadar Türkiye'nin gerçekleştireceği en büyük organizasyonlardan biri olacağını bildirdi. 184 ülkenin ekonomiden sorumlu bakanları ve merkez bankası başkanları, ayrıca uluslararası ekonomi ve finans dünyasının en üst düzey isimlerinin o tarihte İstanbul'da ağırlanacağını vurgulayan Babacan, “Yatırım bankaları, ticari bankalar, yatırım fonları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının temsilcileri, bu toplantıların yapıldığı şehirlere mutlaka geliyorlar. Katılımcı sayısının 10 bini aşacağını tahmin ediyoruz” dedi.

İSTANBUL, ULUSLARARASI FİNANS MERKEZİ OLMA YOLUNDA

Babacan, hiç kuşkusuz bu toplantının, İstanbul ve Türkiye için ”tarihi bir toplantı” olacağını belirtirken, “Her şeyden önce ülkemiz ve İstanbul'un tanıtımına çok büyük katkı sağlayacak. Bütün dünya medyasının gözü İstanbul'da olacak, çok sayıda uluslararası medya kuruluşu toplantıyı izleyecekler. Yine toplantı süresince katılımcılar için bilimsel olsun, kültürel olsun çok farklı aktiviteler düzenleniyor. İstanbul'un bir dünya kenti olduğu bu toplantıyla bir kez daha tescillenmiş olacak” diye konuştu. Gelinen noktada İstanbul'un, tarihi ve kültürel potansiyeliyle, ticaret hacmiyle, konumuyla hızlı şekilde uluslararası bir finans merkezi olma yolunda ilerlediğine işaret eden Devlet Bakanı Babacan, şu görüşleri dile getirdi:

"BİZZAT SAYIN BAŞBAKANIMIZ, ÖZEL GAYRET GÖSTERİYOR"

“Son dönemde Türkiye ekonomisinde sağlanan güven ortamı da İstanbul'un bu şöhretini artırdı. Orta Doğu'nun, Asya'nın, Afrika'nın ve Avrupa'nın kesiştiği bu kent çok daha fazlasını hak ediyor. İstanbul'un bu potansiyelini değerlendirmek için hem yerel bazda, hem de ulusal bazda bir takım çalışmalar zaten yürütülmekteydi. Bizzat Sayın Başbakanımız, İstanbul'un ticaretin, turizmin, tarih ve kültürün olduğu kadar finansın da merkezi olabilmesi için özel gayret gösteriyor. Yerel yöneticilerimiz de bu yönde çalışmalarını sürdürüyorlar. Son üç yılda İstanbul'da çok büyük uluslararası organizasyonlar yapıldı. Başarıyla yapılan bu organizasyonlar Türkiye'nin imajına, tanıtımına, İstanbul'un tanıtımına önemli katkı sağladı.”

"TÜRKİYE, YEPYENİ BİR SÜRECE HAZIRLANIYOR"

Ali Babacan özetle İstanbul, dolayısıyla Türkiye'nin önümüzdeki dönemde yepyeni bir sürece hazırlandığına vurgu yaparken, şunları kaydetti: “İstanbul, potansiyelini nihayet açığa çıkarıyor. 2009 yılına kadar bizim yapacağımız çalışmalar, ardından da Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası Yıllık Toplantılarının yapılması, İstanbul için bugünden çok farklı bir sürecin başlaması anlamına geliyor. Bu gelişmeler aynı zamanda, İstanbul'un imkanlarının, fırsatlarının daha fazla anlaşılmasını sağlayacak. Bu imkanlardan, fırsatlardan, İstanbul'un potansiyelinden yararlanmak isteyenler için de biz mümkün olanı en kısa zamanda yapacağız. Yeter ki İstanbul kazansın, yeter ki Türkiye kazansın.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!