e-kobi:Parmakla, kartla, ayakla açılan çelik kapıdan, 5 milyon YTL ciro

Güncelleme Tarihi:

e-kobi:Parmakla, kartla, ayakla açılan çelik kapıdan, 5 milyon YTL ciro
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2006 00:00

Kırklareli’nden Bayrampaşa’ya sanat öğrenmeye gelen Ümmet Alaca’nın 1988’de kurduğu Tutkunlar Çelik Kapı, ayda 500 adet ’butik çelik kapı’ üretip 5 milyon YTL ciro yapıyor.

GELENEKSEL sanayi dallarında ’inovasyon’ yenilikçilik uygulayan firmalar hem iç pazarda hem de ihracatta daha başarılı oluyor. Bayrampaşa’da ayda 500 adet ’butik çelik kapı’ üretimi yapabilen Tutkunlar Çelik Kapı ve Otomatik Kapı Sistemleri; parmak iziyle, sesle, gözle, kartla ve şimdi de ayakkabıyla açılabilen çelik kapılar üretiyor. Bu üretimlerinden bazıları henüz ticari olmasa da ticarileşen yenilikçi ürünlerle öne çıkan firmanın sahibi Ümmet Alaca, geçen yıl 5 milyon YTL ciro yaptıklarını, bu cironun yarısını da ihracattan sağladıklarını söylüyor. Ümmet Alaca 1988’de kurduğu firmada 80 kişi çalıştığını belirtiyor ve önümüzdeki günlerde yeni üretim bantları kuracağını anlatıyor. Alaca şöyle başlıyor anlatmaya:

KÖSTENCE’NİN ÖKSÜZÜ: "1962’de Kırklareli Değirmencik Köyü’nde doğdum. Romanya Köstence’den göç etmiş bir aileyiz ve babam 3 yaşında öksüz kalmış. Bu yüzden sürekli sanat öğrenerek geçinmiş ve kapı pencere tamirciliğinden, inşaat işçiliğine kadar birçok işte ustalaşmış. Bütün birikimi ile 40-50 dönüm tarla, birkaç baş hayvan yapabilmiş."

ANARŞİDEN OKUYAMADIM: Ümmet Alaca babası gibi kendisinin de sanat öğrenmeye çok meraklı olduğunu anlatıyor ve şöyle devam ediyor; "Babam okumamızı çok istedi. Ancak ben ilkokuldan sonra ortaokula başlamak için gittiğimde okulda ’sağcı mısın? Solcu musun?’ diye sordular ve ilk günden korkuttular. Ben de babama ’baba ne desem ötekiler bana düşman olacak, en iyisi ver beni bir yere sanat öğreneyim’ dedim. O da beni Bayrampaşa’daki bir asansör fabrikasına gönderdi."

ASANSÖRDE YETİŞTİM: Ümmet Alaca şöyle devam ediyor: "Ben orada asansörün her şeyini öğrenmeye merak sardım. Bu arada da akşam kurslarına yazıldım ve fotoğrafçılık, elektronik, halkla ilişkiler ve teknik resim kurslarına katıldım. Askerlikten sonra da aynı firmada devam ettim ve ustaların yanında montaja giderek o işi de öğrendim. Aldığım haftalığın birkaç katı para kazanmaya başladım."

CEKETİMİ ALIP ÇIKTIM: Babasının verdiği sermaye ile 1976’da ağabeyiyle birlikte soğuk demir doğrama atölyesi açan Ümmet Alaca, "Orada birlikte yürürüz diye düşündüm. Ancak bir süre sonra istediğim gibi olmadı ve aile işletmelerinde olabilecek sorunlar çıktı. Babamın ısrarı ile 1987’ye kadar birlikte çalıştık. 1987’de ceketimi alıp ayrıldım. Şahsuvar İş Hanı’nda (Bayrampaşa’da) 30 metrekarelik bir dükkan tuttum. Kirayı 4 ay vadeli anlaştım. Dükkanın elektrik tesisatını da bir elektrikçi arkadaşla karşılıklı iş barter’i yaparak hallettim."

Hırsızla mücadelemiz sonsuza kadar sürecek

ÇELİK kapıcıların hırsızlarla adeta ’sinir savaşı’ verdiklerini anlatan Ümmet Alaca, "onlarla mücadelemiz sonsuza kadar sürecek. İki taraf da birbirinin işini zorlaştırmaya devam edecek. Mesela biz şimdi parmak izi sistemini satıyoruz. Çok önceden yaptık talep gelmedi ama geçen sene yeniden canlandı. Bu sistem diğer kapılara da uygulanabiliyor. 2005’in altıncı ayından itibaren 50 tane sattık. Ses ve görüntü ile açılan kapılarımız da var. Ancak bunlarda ses tonu ya da görüntü değişirse sorunlar çıkabiliyor. Onu aşmaya çalışıyoruz. En yaygın yeniliğimiz ise kart ile açılan kapılar. Kartınızı kapının herhangi bir yerine gösteriyorsunuz açılıyor. Ayakkabı ile kapı açma da yakında başlayacak. Kapı eşiğine ayağınızı koyuyorsunuz ve 4 saniye sonra kapı açılıyor. Tabii ki sadece sizin ayağınızla oluyor bu iş."

Küçük gazete reklamı ticaretimi patlattı

ÇELİK kapı işine başlarken 30 metrekarelik dükkanında bir telefonu bile olmadığını anlatan Ümmet Alaca, "Üst komşudan paralel çekip telefon sorunumu çözdüm. Sonra da bir gazeteye küçük ilanlar vermeye başladım. Bir anda sipariş yağmaya başladı. 1 yıl dolmadan benim 30 metrekarelik dükkan 130 metrekareye, çalışanlarımın sayısı da altı kişiye yükseldi. Bir tane de eski Anadol kamyonet aldım ve gazete reklamının mucizesiyle işimi büyütmeye başladım" diyor. Alaca, 1991’de de bin metrekarelik bir yere taşındığını ve şu anda 3 bin metrekarelik bir alanda üretim yapan, 480 metrekarelik ofis ve showroom’u olan bir işletme haline geldiğini söylüyor. Alaca şöyle konuşuyor: "500 adet aylık üretimimiz yeniden planladık ve toplu alımlar için ekonomik çelik kapılar da üretiyoruz. Haziran’dan itibaren butik tarzı aylık üretim sayısını 400’e indirip, bunun yerine 500 adet seri aylık üretim yapacağız. Seri üretim için 2 milyon euroluk bir yatırım gündemimizde."

Uzaktayken kapınızı izleyin, evdeyken TV’den geleni görün

ÜMMET Alaca, her kapıya uygulayabildikleri bir başka yeniliği de şöyle anlatıyor: "Siz uzaktayken kapınızın önündeki görüntüyü izleyebiliyorsunuz. Ya da kayıt alıp sonra izleyebiliyorsunuz. Evdeyken eğer kapı çaldı ve geleni merak ediyorsanız kapıya kadar gidip bakmanıza gerek yok. Evdeki bir TV ekranında kapının önünde kim var görebiliyorsunuz. Bunları da her kapıya yapabiliyoruz."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!