Şener: Kredi kartı borçları silinmeyecek
Güncelleme Tarihi:
Perşembe günü görüşülecek Kredi Kartları Yasası, tartışma yaratmaya devam ediyor. Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, kredi kartı borçlarının silinmeyeceğini söyledi. Şener ile aynı görüşte olan Başbakan Erdoğan ise yüzde 22 faizin düşürülmesini istedi.
Kredi kartıyla ilgili soruları yanıtlayan Şener, kart müşterilerinin yüzde 2,3'ünün borcunu ödeyemediğini, toplam kart bakiyesi içinde 1,3 milyar YTL'nin takibe dönüştüğünü anlattı.
Toplam kredilerde takibe dönüşüm oranının 4 sene önce yüzde 29'larda iken bugün yüzde 5 civarında bulunduğunu vurgulayan Şener, kredi kartı müşterilerinde bu oranın yüzde 7,5 düzeyinde bulunduğunu ve artma seyrinde olduğundan dolayı bir önlem alma gereği duyulduğunu bildirdi.
Şener, “Borçlar silinmeyecek, kimsenin borcu silinmiyor. Düzenlemede 31.12.2005 tarihine kadar icra takibinin başladığı tarihten itibaren borcun yüzde 22 yıllık faizle, 12 eşit taksitte ödenmesi öngörülüyor” dedi.
Bankalar arasında farklı uygulamaların bulunduğuna, aylık yüzde 2,7-6,6 oranları arasında değişen faizler uygulandığını vurgulayan Şener, farklı pek çok uygulamayı bu tasarıyla ortadan kaldırmaya çalıştıklarını anlattı.
| ERDOĞAN FAİZDE İNDİRİM İSTEDİ |
AK Parti TBMM Grup toplantısının kapalı bölümünde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, bu hafta Meclis Genel Kurulu'nda ele alınması beklenen kredi kartları kanunu tasarısı hakkında bilgi verdi. Başbakan Erdoğan da icra takibine düşen kredi kartı borcu için tasarıda öngörülen yüzde 22 faizin düşürülmesi için BDDK, Bankalar Birliği ve diğer ilgililerle görüşülmesi için talimat verdi. Alınan bilgiye göre Erdoğan, kredi kartları borcunun silinmesini doğru bulmadığını da vurgulayarak, “Ben bankaların alacaklarını nasıl silerim? Öyle şey olur mu? Herkes ayağını yorganına göre uzatsın” diye konuştu. |
Şener, şöyle devam etti: “22 banka var. Her birinin faiz oranı farklı, yüzde 2 faiz uygulayan var, yüzde 7 faiz işleten var. Kartı alırken tüketicinin bunlara dikkat etmesi lazım. Kartı alıp sözleşme imzaladıktan sonra bunun sonuçlarına katlanması lazım. Tüketici hangi bankanın kartının avantajlı olduğuna dikkat etmeli. Böyle tüketici olursa bankalar rekabete girecek ve faizler düşecektir. Rastgele gidip kart tercihi yapıyorlar. Bankalar da maksimum kar amacıyla maksimum faiz uyguluyorlar.”
Faizlere sınırlama istemlerine de yanıt veren Bakan Abdüllatif Şener, faizleri sınırlama yetkisinin Merkez Bankası'nda olduğunu ve kendilerinin de Merkez Bankası'nın bağımsızlığına önem verdiklerini söyledi.
KREDİ KARTI TASARISI SERT GEÇECEK
Kredi kartı sorununda bakanlar ile milletvekilleri farklı telden çalıyor. AKP Grup toplantısı öncesinde bazı bakanlar ile komisyon başkanları gazetecilerin kredi kartı sorunu ile ilgili sorularını yanıtladı.
ÇİÇEK: GÜNDELİK BEKLENTİYLE YASA OLMAZ
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, yasaların günlük beklentilere göre çıkarılamayacağı, aksi takdirde bunun da başka sıkıntılara yol açacağı uyarısında bulundu. Çiçek, "Tas
 |
| CHP Grup Toplantısı'nda Baykal'ın, konuşması sırasında polis memurunun intiharından söz ederken, salonda bulunan bir vatandaş, “İkincisi de biz olacağız” diye bağırdı. Görevlilerin müdahalesiyle, eşiyle birlikte salondan çıkarılan ve isminin Mehmet olduğu öğrenilen vatandaş, burada da bağırarak durumunu anlatmaya çalıştı. |
AKP MİLLETVEKİLİ VARAN, DEĞİŞİKLİK ÖNERGESİ VERECEK
Perşembe günü görüşülecek tasarıyla birlikte görüşülecek teklifin de sahibi olan AKP Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan Genel Kurul’da görüşmeler sırasında faiz oranının düşürülmesi ve 12 taksitin artırılmasıyla ilgili önerge vereceğini açıkladı.
TÜZMEN: AYAĞI YORGANA GÖRE UZATMALI
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise tasarının geriye yürütülmesinin zor olduğunu kaydederken, "Geçmişi düzeltmek zor. Geçmişle ilgili düzenleme yapamazsınız. Biz bugünden başlayalım. Bundan sonrasını uygun hale getirirsek o da büyük başarıdır" dedi. Kredi kartı kullanımında dikkat edilmesini isteyen Tüzmen, "Herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerekir." dedi.
TOPTAN: TÜRKİYE’DE KREDİ KARTI FACİASI VAR
Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan ise Meclis’te intihar eden polisin durumuyla kredi kartlarının ilişkilendirilmemesini isterken, "Türkiye’de bir kredi kartı faciası var. Olayı sadece mağdurlar açısından değil, bankalar açısından da değerlendirmek lazım. Tek taraflı düzenleme başka yanlışları gündeme getirir. Uygulanan faiz oranları gerçekten aile facialarına yol açacak boyutta. Bunu Türkiye’nin düzelen ekonomik şartlarına paralel hale getirmek lazım" şeklinde konuştu.
BAYKAL: KREDİ KARTLARI KONUSU, MUTLAKA DİSİPLİN ALTINA ALINMALIDIR
Bu arada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kredi kartları konusunun mutlaka disiplin altına alınması gerektiğini belirterek, bu konudaki yasal düzenlemenin acilen gerçekleştirilmesini istedi. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM'de görevli bir polis memurunun intiharıyla birlikte, uzun süredir ülke gündeminde bulunan kredi kartları sorununun tekrar ön plana çıktığına dikkati çekti. “Türkiye büyük bir sosyal faciaya doğru sürükleniyor” diyen Baykal, hem devletin hem de bireylerin 'borçlanarak” günü geçirdiğini söyledi.
Kredi kartları olayının bunun somut bir yansıması olduğunu belirten Baykal, bu konunun sosyal boyutu göz ardı edilerek, yalnızca bir bankacılık olayı değerlendirilemeyeceğini belirtti. Konut kredilerinde yüzde 1 düzeyinde olan faiz oranının kredi kartlarında yüzde 7-8 oranında olduğuna dikkati çeken Baykal, şöyle devam etti:
“Niçin böyledir. Çünkü bilinmektedir ki kredi kartlarını ödeme konusunda güçlüğe düşecek, ödeyemeyecek olanlar vardır. O ödenemez hale gelecek borçları, ödeyebilenlerin sırtından çıkarmak lazımdır. Bu bir bankacılık operasyonudur. Ama kesinlikle, insan haklarına, sosyal duyarlılıklara saygı gösteren bir anlayışı yansıtmamaktadır.
Siz bir yandan ödeme imkanına sahip olamayacağını bile bile insanlara üçer, beşer kredi kartı verme kampanyası içine gireceksiniz, 'ödenemezse ödenmesin yüzde 8 faizlerle zaten bu açığı kapatırız' diyeceksiniz. Ödeyemeyenlerin bir kısmı intihar etmek durumunda kalacak ve toplum bunu taşıyacak... Böyle bir şey olamaz. Yüzde 130'a varan yıllık faizleri hiçbir vicdana kabul ettirmek mümkün değildir.”