Fatihli Rabia

Güncelleme Tarihi:

Fatihli Rabia
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2015 01:27

MODACI Rabia Yalçın, Fatih’te doğdu, büyüdü. Tasarım yeteneği 12 yaşından itibaren kadınların dikkatini çekti. Babası onu okula göndermedi. Evlendikten sonra 40 bin dolar borçla ilk modaevini açtı. Chicago’da sergi, New York’ta defileler yaptı. Şimdi de Katar’da büyük bir defile için koleksiyon hazırlıyor.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’nin en muhafazakar semtlerinden Fatih’te doğup büyüyen Rabia Yalçın’ın hikayesi kararlı ve mücadeleci olmakla her engelin aşılabileceğini gösteriyor. Trabzonlu ‘dindar tutucu’ bir ailenin çocuğu Rabia’yı babası ilkokula bile göndermemiş. Evlenip çolukçocuğa karıştıktan sonra hedeflerine ulaşabilen Rabia, 2006, 2008 ve 2009’da Chicago’da sergi, New Yok’ta en ünlü etkinliklerde defileler düzenledi. Türkiye’de bürokrasinin ayrımcılığına ve tasarım hırsızlığına maruz kalınca ‘küskün tasarımcılar’ arasına katılan Rabia şimdi yeniden atağa kalkıyor. Ekim başında Katar’da büyük bir defile için ‘kutnu kumaşı’ ağırlıklı büyük bir koleksiyon hazırlıyor. Rabia Yalçın şöyle anlatıyor öyküsünü:

KADIN ÇALIŞMAZ, OKUMAZ

Fatihli Rabia

Haberin Devamı

“Babam ve kardeşleri Sultanhamam’da manifaturacıydı. Fatih’te oturuyorduk. Aİlemizde kadınlara karşı müthiş sevgi, saygı, şefkat vardı. Bize o kadar değer veriyorlardı ki evden çıkmamalı, çalışmamalı ve okumamalıydık. Ayağımız taşa değmemeliydi her tehlikeden arındırılmalıydık. Öyle düşünüyorlardı. Beni ilkokula göndermeyen babam, bir gün köyüne gittiğinde orada bir kız çocuğunun okuyup yazabildiğini görünce mahcup olmuş. İstanbul’a gelince beni okula yazdırdı. Bu defa da okulun müdürüyle ‘etek boyumla ilgili tartışma’ çıktı. Hangisi galip geldi bilmiyorum ama ikinci sınıf dahil okudum ve okuma yazma ile biraz matematik öğrendim. Sonra babam beni okuldan aldı ve ben yıllarca ‘kapıdan bir Jandarma gelsin de beni okula götürsün’ diye bekledim. Çok iyi gözlem yapıyordum. Gördüğüm kadarıyla doktorlar eşlerini çok rahat bırakıyordu. Ailemdeki baskı dolu hayattan kurtulmak için ‘bir cerrah ile evlenmem gerektiğine’ karar verdim. Sonunda bir cerrah geldi ve 17 yaşımdayken benimle evlendi. Kocam Orhan Bey hem kocam hem hocam oldu. Çocuklarımı biraz büyütünce, hayalimdeki işi kurmaya karar verdim. 12 yaşımdan itibaren kendi kıyafetlerimi dikiyordum. Kadınlar, sokakta yürürken çoğu zaman üzerimdeki kıyafetler yüzünden çevirip ‘bu kıyafeti nerden aldınız’ diye soruyorlardı. Baştan itibaren ‘tesettür kıyafetleri dikeyim’ diye bir çabam olmadı. Kadınlar için en şık en çekici kıyfetleri dikiyordum. 1996’da, bir aile dostumuzdan 40 bin dolar borç alarak Fatih’te ilk işyerimi açtım. Aynı yılın Aralık ayında da 22 mankenle Fenerbahçe tesislerinde 400 kişinin katıldığı bir defile yaptık ve modacı olarak uzun bir yola çıkmış oldum.”

Haberin Devamı

New York’ta üç defile

RABİA Yalçın, ilk defileden sonra işlerinin çok hızlı büyüdüğünü, moda evini 2000 yılında Nişantaşı’na taşıdığını söylüyor. Yalçın, “2009’da da Fulya’ya 500 metrekarelik şimdiki yerimize geçtik. Birgün Betül Mardin’i televizyonda dinlerden ‘Bir bülbül ötmüş ama kimse onu duymamış; o bülbül ötmüş sayılmaz’ dedi. Ben de ‘bu benim’ dedim. 2007’de ABD’den bağlantı kurmaya çalıştım. Önce Şikago’da bir sergi açtık. Serginin ardından New York Fashion Week’te davet edildik. Defilemiz, ABD medyasında büyük yankı buldu. 2008’de New York Couture Week’e katıldık, 2009’da davet aldık tekrar katıldık. Sonra bir defile de Şam’da yaptık” diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!