Somalı kadınlar, evlerini geçindirmek için üretiyor

Güncelleme Tarihi:

Somalı kadınlar, evlerini geçindirmek için üretiyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2015 12:02

Somalı kadınların evlerini geçindirmek için ürettikleri ürünler Başkent Ankara’ya geldi. Mülkiyeliler Birliği’nin getirdiği ve Somalı işsiz madenci eşlerinin ürettiği salçalar, turşular, erişteler Kızılay’da satışa sunuldu.

Haberin Devamı

Soma, 301 işçinin yaşamını kaybettiği 13 Mayıs 2014’te meydana gelen maden faciası ile oturdu

Somalı kadınlar, evlerini geçindirmek için üretiyor

Türkiye gündemine. Ülkenin dört bir yanından yaraları sarmak için eller uzansa da hem eşlerini kaybeden hem de işsiz kalan binlerce kadın yeni bir yaşam savaşının içinde buldu kendilerini.
Soma Eynez Maden Ocağı’nda yaşanan kazanın ardından diğer ocaklarda çalışan 2 bin 800 işçi bir gecede ‘işten’ çıkarıldılar. Bunun üzerine hem eşlerini madende kaybeden hem de eşleri işsiz kalan kadınlar, ‘geçim’ derdine düşüp, çalışmaya karar verdiler. Emekli bir devlet memuru olan, Soma'nın Aysun Ablası olarak tanınan, Soma Alevi Kültür Derneği Başkanı Aysun Gökçe bu kadınlara öncülük yaptı. Onları evlerine yaptıkları salça, erişte, konserve, tarhana gibi ürünleri başkaları için de yapmaya ikna etti. Derneğin binasını, mutfağını tüm olanaklarını açtı önlerine; ilk etapta gerekli olan sermayeyi de verdi.

SOMA EMEKÇİ KADINLAR İŞLETMESİ
Kendisine telefonla ulaştığımız Soma’nın Aysun Ablası, “Soma faciası olunca emekli maden mühendisi olan eşimle Edremit’e yerleşmeye karar vermiştik. Ama çevremize şöyle bir baktık ki, burada ateş sadece düştüğü yeri değil, her yeri yaktı, hep birlikte yandık. Gidemedik. Burada kalıp çaresiz insanlar, çocuklar için bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. Ben kadınları bir araya getirdim. İlk başta eşini kaybeden kadınlar da vardı aramızda ama onlar sonra ayrılmak istediklerini, söylediler. Biz de saygı duyduk. Geriye eşleri işsiz kalan kadınlar kaldı. 2 bin 831 madenci bir gecede işten atıldı. Bunlardan 600-700’ü diğer madenlerde iş buldu.
Diğerleri ise ‘açlık sınırında’ yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. İşte bunların eşlerinden 9 kadına öncülük yaparak, Soma Emekçi Kadınlar İktisadi İşletmesi adıyla bir oluşum kurmalarını sağladık” diye anlatıyor yaşanan süreci.

Gökçe, hijyenik şartlarda, tamamen ‘katkısız-geleneksel’ yöntemlerle salça, turşu, erişte, tarhana, konserveler yaptıklarını belirtiyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’den özellikle Üniversitelerin hocaları ve öğrencilerinden büyük destek aldıklarını ve ürünlerini bu sayede satabildiklerini belirten Gökçe, “Artvin’den bile sipariş geldi. Ancak hala çok eksiğimiz var. Salça makinesi ile hamur açma makinesi aldık ama soğuk hava deposunu alamadık. Ayrıca sermaye olmadığından girdiler ‘perakende’ fiyattan alınıyor. Örneğin kavanoz 1 lira. Fabrikadan alınabilmesi için bir seferde 10 bin sipariş vermek gerekiyormuş. Bu onlar için imkansız” diyor.

YÜZDE YÜZ ORGANİK
Gökçe, turşu, erişte ve konserve yapımında kullandıkları sebzeleri 100 km. öteden Salihli’den aldıklarını anlatırken, “Geleneksel çiftçilerden alıyoruz. Seradan değil, tarladan. Kimyasal gübre değil, hayvan gübresi kullanıyorlar. Firmanın biri peşimize düştü. Ürünlerimizi analiz ettirdi. Yüzde yüz organik olduğunu görünce, ‘size yüzde 10 kar’ payı vereyim, tüm ürünlerinizi alayım, teklifinde bulundu. Önce çok hoşumuza gitti ancak sonra ‘bu bizim emeğimiz. Neden kendi adımızla’ satmayalım, deyip teklifini reddettik. Ama bize analiz raporlarını da vermedi.” dedi.

Kadınlar, biber ve domates salçasını ayrı ayrı ürettikleri gibi, karışık olarak da satıyorlar.Kerevizli, ıspanaklı, havuçlu, domatesli,biberli ve sade olmak üzere 6 çeşit erişte yapıyorlar. Bamya, fasulye başta olmak üzere yöreye özgü konserveler ile turşular da diğer ürünler arasında yer alıyor.
KIZILAY’DA SATILIYOR
Dün itibariyle Somalı Emekçi Kadınların ürünleri Kızılay’da Mülkiyeliler Birliği’nin önünde Mülkiyeli öğrenciler tarafından satılıyor. Soma’ya ‘gönüllü psikolog’ olarak giden ve ‘sosyal Psikoloji’ öğrencilerini de yanında götüren SBF Çalışma Ekonomisi Araştırma Görevlisi Özge Kantaş, “Soma’yı Ankara’dan konuşmak yerine orada göstermenin daha doğru olacağını düşünüp, çocuklarla gittik. Bir hafta kaldık ve yeni döndük. Oraya ilişkin yaptığımız gözlemleri, tespitleri bir rapor halinde Soma’nın yıl dönümünde açıklayacağız” dedi.

Kantaş, Somalı Emekçi Kadınlar İşletmesinin başarılı olabilmesi içinse organizasyon desteğine ihtiyacı olduğunu belirterek, “Hem malzeme alımı hem de yön verme, ürettiklerini pazarlayabilme, ambalajlama ile web sitesi hazırlama gibi konularda destek gerekiyor ki, bu onların kalıcı bir işi haline gelebilsin” dedi.

Haberin Devamı

ayalp@hurriyet.com.tr

BAKMADAN GEÇME!