Güncelleme Tarihi:
Fransızca kiralama, geriye döndürme anlamına gelen rödövansı TKİ 1988 yılından bu yana uyguluyor. Gerekçesi basit: “Kendisinin çalıştırması ekonomik görünmeyen ve yatırım yapılması düşünülmeyen sahalardaki rezervlerin özel sektöre belli bir ücret karşılığında kiralanması. Bu durum yıllar içinde hem TKİ’ye hem de özel sektöre kazandırdı. Zaten kamunun kendisinin maliyeti nedeniyle kârlı yatırım olarak görmediği bir yerde özel sektörün ve TKİ’nin kâr etmesi ise ancak maliyetlerin düşürülmesiyle mümkün oluyor.”
İŞÇİDEN KESİYOR
Soma’daki madende örgütlü Genel Maden-İş Sendikası Başkan Danışmanı Fikret Sazak rönövansa ilişkin şu örneği veriyor: “Mesela TKİ’nin kendisi 100 TL’ye kömür çıkardığı sahayı rödövnasla ihale ettiğinde 50 TL’ye özel sektöre devrediyor. Bu durumda özel sektör kâr ederken TKİ hem maliyetten kurtulmuş hem 50 TL kazanmış oluyor. TKİ’nin son yıllarda mali yapısındaki düzelme bu rödövans sayesinde. Özel sektör nasıl kâr ediyor? Maliyeti düşürerek. Maliyeti düşürmenin en önemli unsuru işçi maliyetini düşürmek. Bu daha kötü koşullarda çalışılması ile işçi ücretlerinin ve sosyal haklarının azalması anlamına geliyor.” Rödövansı özelleştirmenin bir yönü olarak tanımlayan Sazak “Kamu yatırım yapmayıp özelleştiriyor. Hem şirket kar ediyor, hem kamu. Ama bu iş kazalarına, katliamlara davet çıkarıyor. Türkiye’de oldukça yaygın uygulanan bu yöntemde şirket kar etmek için acele de ediyor. Ve işçileri daha da riske sokuyor” dedi.
Güneş devreye girmeli
SAKARYA’YA, “İdeal olan üretimde nasıl bir tablo olmasıdır” diye sorduğumuzda, şu yanıtı verdi: “Ciddi güneş potansiyelimiz var, henüz daha hiç yararlanamadık. Rüzgarda kurulu güç artışı son yıllarda biraz var ama yeterli değil. Güneşin ve rüzgarın eğer potansiyel olarak değerlendirildiği bir üretim politikası olsaydı, HES sıkıntısını bunlarla karşılayabilir, en azından büyük bölümünü ikame edebilirdik.”
Kurulu gücü 8 bin MW
TÜRKİYE’de kömür ve linyit çıkartan kayıtlı 740 işletme bulunuyor. Kömür madenlerinde 48 bin 706 kayıtlı işçi çalışıyor. 2010 yılında madenlerde 697 işletme faaliyet gösterirken, bu sayı geçtiğimiz yılın sonunda 740’a yükseldi. Türkiye’de yerli kömüre dayalı termik santrallerin kurulu gücü 8 bin 516 MW. Bu yıl üretilen ve ithal edilen kömürlerden yapılan taşkömürü teslimatının yüzde 41.6’sı, linyit teslimatının da yüzde 88.8’i termik santrallere yapıldı.