Yılın girişimcisi Dr. Şükrü Bozluolçay oldu
Güncelleme Tarihi:
ULUSLARARASI Danışmanlık Şirketi Ernst&Young’ın düzenlendiği ve Hürriyet Gazetesi ve CNNTürk’ün de ana sponsor olduğu 2013’ün girişimcisi ödülünü Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şükrü Bozluolçay kazandı. Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, "Türkçemizde yerleşik bir deyiş vardır. ’Hiçbir başarı cezasız kalmaz’ diye. Ama bu akşam biz bunun tersini ispat etmek için buradayız" dedi.
Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen ve 8’incisi düzenlenen yılın girişimcisi ödül törenine, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ile çok sayıda davetli katıldı.
"GİRİŞİMCİLİK RUHUNU DESTEKLİYORUZ"
Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Türkçemizde yerleşik bir deyiş vardır. ’Hiçbir başarı cezasız kalmaz’ diye. Ama bu akşam biz bunun tersini ispat etmek için buradayız. Yılın başarılı girişimcisini ödüllendireceğiz. Finale kalan 5 başarılı girişimcimizden kurallar gereği jürimizin seçtiği sadece bir girişimcimize en başarılı ünvanını vereceğiz. Ama aslında tek bir başarıya, tek bir kişiye verilen ödül değil bu. Biz toplam olarak yaratıcılığı, fark yaratma becerisini, sürüden ayrılarak kendine yeni bir yol çizme cesaretini ödüllendiriyoruz. Girişimcilik ruhunu destekliyoruz. Ernst&Young ile bu akşam 8’incisini yaptığımız ve artık geleneksel hale gelen bu projenin benim için çok özel bir anlamı var. Bu projeyle ilk karşılaştığımda reaksiyonumuz çok açık ve net olmuştu; biz bunu destekleriz. ’Çünkü Türkiye’nin büyümesine uluslararası rekabette başa güreşmeyi sağlayacak en etkin unsurun girişimcilik olduğuna inanıyorum’ demiştim. Bu bilincin hükümetimiz tarafından içtenlikle benimsendiğini görmekten ayırca büyük mutluluk duyuyorum. Yenilikçiye Ar-Ge çalışmalarına sağlanan teşvik ve desteklerde ciddi bir artış var. Bunun faydasını, geri dönüşünü gördük görmeye devam ediyoruz. Sayın Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın bu töreni onurlandırmaları da tüm girişimcilere cesaret ve umut vermektedir. Türkiye olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Halkımızın girişimciliğe yatkın olduğunu biliyorum. Ekmeğini taştan çıkartmasını bilen bir Türk halkı var. Yeter ki bu girişimcilik ruhunu iyi kanalize edelim. Çağdaş bir eğitim ve özgürlüklerin önünü açan, sosyal siyasi hukuki yapılarla destekleyelim. Bireylerin önlerini açalım."
Jüri üyelerinin zor bir görevi başarıive özveri ile gerçekleştirdiğini belirterek kendilerine teşekkür eden Hanzade Doğan Boyner, "Hürriyet Gazetesi olarak yenilikçilik yaratıcılık ve özgür düşünce bizim genlerimizde var. Değerlerimizle örtüşen bu projeye destek olmaktan büyük onur ve gurur duyuyorum. Son olarak Ernst&Young’a bu yarışmayı Türkiye’ye getirerek yaptığı değerli hizmeti için tüm girişimcilerimiz adına takdirlerimi sunuyorum" dedi.
"RİSKLERİ BERTARAF ETTİK"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün de şöyle konuştu:
"Hükümet olarak ekonomideki riskleri bertaraf ettik. Türkiye’de girişimciler gereğinden fazla risk taşıyorlardı; biz bu riskleri önemli oranda azalttık. Girişimciler gereği kadar risk alsınlar, biz onların üstüne yeni yükler yüklemeyelim. İşte biz bu risklerin önemli bir bölümünü bertaraf ettik. Ve diplomasi yoluyla çok önemli yeni kanallar açtık. Ancak bizim bu adımlarımız, yolları açmak anlamına gelen adımlardır. Esas olan; o yolların kullanılmasıdır. O yollardan hareket ederek hedeflere ulaşmaktır. Firmanın hedeflerine ulaşmaktır, Türkiye’nin hedeflerine ulaşmaktır.
Artık herkes şunu ezberledi ve benimsedi ki; Türkiye’nin, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılıyla ilgili ekonomik hedefleri var. 2 trilyon dolarlık bir üretim gücüne sahip olmak istiyor ve 500 milyar dolarlık ihracat yapmak istiyor, dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olmak istiyor. Üretim içerisinde, ihracat içerisinde ileri teknolojilerin payını, bugün yüzde 5’ler olan payını yüzde 20’lerin üzerine çıkartmak istiyor. Bunun için de AR-GE harcamalarının milli gelir içerisindeki yüzde 1’ler seviyesindeki payını da yüzde 3’ler seviyesine taşımak istiyor. Bu hedefler herkes tarafından kabul gören, ezberlenen ve bilinen hedefler oldu. Bunun anlamı şu; Türkiye’de mevcut işletmelerimizin organizasyon ve üretiminin niteliği artacaktır. Aynı zamanda birçok başarılı işletmeler doğacaktır" dedi.
BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ DR. BOZLUÇAY'A
NÜKLEER TIPTA BÜYÜYOR
BOZLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şükrü Bozluolçay, 1975-1989 arasında doktor olarak çalıştı, nükleer tıp ihtisası yaptı. 1990’da kurduğu MNT Sağlık Hizmetleri Ticaret A.Ş.’yle nükleer tıp işletmeciliği yaparak işlerini büyüttü. Halen de sayıları hızla artan bu merkezler hastanelere tanı ve kanser tedavi hizmetleri veriyor. Romanya ve Moldova’da da bu hizmetleri veren birimler açan firma yakında Gürcistan, Ukrayna, Rusya, Irak, Bulgaristan’da da faaliyete başlayacak. MNT’ye IFC de yüzde 18 hisse alarak ortak oldu.
Şükrü Bozluolçay, 1995’te de radyofarmasötik ürünler ithal etmek için Monrol Nükleer Ürünler’i kurdu. Bu ürünlerin Türkiye’de üretimine başladı. Şirkete 2009’da Eczacıbaşı Holding yüzde 50 ortak olurken ürünler de Avrupa başta olmak üzere çok sayıda ülkeye ihraç ediliyor.
ROBOTİK SİSTEM GELİŞTİRDİ
Tüm şirketlerini Bozlu Holding çatısı altında toplayan Şükrü Bozluolçay, “Nükleer tıpta kullanılan ilaçların hazırlanması konusunda bir robotik sistem geliştirdik, tanıttık. ABD’de çok yankı buldu. Ön siparişler geldi. Seri üretimine bu yıl başlayacağız. Ayrıca kemoterapi de reçete ile uygulama arasındaki farklılığı yok edecek bir başka robotik sistem geliştiriyoruz. Bunun üretimi de 2015’te başlayacak” demişti.
FRANSA’YA 500 VAGON
Şükrü Bozluolçay, yakın zamanda farklı bir alanda da yatırım yaptıklarını belirterek şunları anlatmışı:
"Farklı alanlarda yatırım araştırırken, solar enerjiyle ilgilendik. Bursalı, Türk İspanyol ortaklığında kurulmuş bir fabrikayı bize teklif ettiler. Fabrikayı içindeki ekipmanıyla birlikte aldık. Bu fabrikada solar ürünler yerine başka ürünler tasarladık ve tren vagonu üretmeye başladık. Fransızlara yılda 500 vagon üretmek üzere anlaştık ve üretiyoruz. Kendi know how’umuzu ve tasarımlarımızı da oluşturduk."