Güncelleme Tarihi:
28 milyonluk nüfusu ile Orta Asya'nın en büyük pazarı konumundaki Özbekistan, 2010 yılı sonundan bu yana Türk yatırımcılar için 'kaynayan kazan' konumunda. hurriyet.com.tr'nin geçtiğimiz hatfa gündeme getirdiği konu ile ilgili benzer sorunlar yaşayan çok sayıda firma yaşadıklarını anlattı. Hikayeleri benzer...
Önce çeşitli bahenelerle şirkete el konuluyor, sonra tutuklunıyorlar. Aylarca tutuldukları hapishanelerde en yakınındakilerin dahi göremezken, içerde maruz
Dava açmak için girişimde bulunan firma sahiplerinin yanıtını en çok merak ettiği durum "Biz orada onca işkeceye maruz kalırken Hükümetimiz neden bize sahip çıkmadı" yönünde. Özbekistan'da benzer durumlarla yüzyüze kalan Türk yatırımcılar başlarında geçenleri hurriyet.com.tr'ye anlattı:
Ağabeyimi aylar sonra görebildim
Fikret Güneş (40): "Özbekistan’daki en büyük Türk yatırımı bizimdi. Turkuaz Grup olarak Orta Asya’nın en büyük marketini kurduk. 2 Mart 2011 günü, Taşkent’deki AVM’mizi bin kadar maskeli silahlı kişi bastı ve 7-8 gün ofiste tutulduktan sonra, hapishaneye konulduk. Orada yaşadıklarımı Allah başka kimsenin başına getirmesin. Ağabeyim başka bir cezaevinde tutuluyordu. 7 ay ağabeyimi göremedim. Yedi aydan sonra ilk kez mahkemede karşılaştık. O karşılaşma anında yarım saat ağlamaktan bir şey diyemedim. 4 AVM’miz, 18 şirketimiz gitti. Bin 200 kişi yanımızda çalışıyordu. Hepsi gitti. Canımızı zor kurtardık."
42 araçlık TIR parkımıza el koydular
Malımız gitti, kuru bir ceketle kaldım
Cüneyt Kahküllü (45): “Türkiye’deki sayılı holdinglerin ürünlerini Özbekistan’da satıyordum. Mobilya ürünler, ev dekorasyon ürünleri. Bin 800 metrekare alanda satış mağazam vardı. Bizim mağazalara da Şubat 2011’de el konuldu. Orada bir çalışanımız vardı Onu zor kurtardık. Zararım 10 milyon dolar seviyesinde. Şimdi işin kötü yanı, orada sattığımız malların bir kısmını Türkiye’den firmalardan borç almıştık. Oradaki varlığımıza el konulunca buradaki borçları da ödemekte zorlandık. Evimi arabalarımı sattım. Yine de 300 bin dolar borcum kaldı. Kaldım kuru ceketle.
Sınır ihlali için 9 ay tukulandım
Mehmet Memoğlu (40): “29 Ocak 2010’da Tacikistan’dan Kırgızistan’a gitmek istedim. Özbekistan’dan transit olarak geçmek istedim. Fakat beni aldılar. Normalde kendi yasalarına göre sınır ihlalinden beni sorgulayıp sınır dışı etmeleri gerekirdi. Özbek istihbaratı önce sorguladı beni. Daha sonra adi suçluların tutulduğu başka bir hapishaneye gönderildim. 9 ay tutuklu kaldım. Salıverilmem de para yedirerek oldu. Özbek avukata, hâkime para yedirdik. Ki mali durumum da iyi değildi. Sakarya’daki kardeşim arabalarımızı sattı, bir miktar kredi çekerek parayı getirdi. Ki hala kredi borcunu ödüyorum. Özbekistan’ın adını dahi duymak istemiyorum.”