72 saatte krizi önleme yarışı
Güncelleme Tarihi:
Küresel piyasalarda 2008 Lehman Brothers krizinden bu yana görülen en büyük dalgalanma, dünya genelinde merkez bankası başkanlarının ekonomilerini koruma yarışına girmesine neden oldu.
G-7 ülkelerinin yeni dalgalanmayla mücadele etmek adına işbirliği içinde olma çağrısının üzerinden 72 saat geçmeden ABD Merkez Bankası (Fed), faiz oranlarını en erken 2013’ün ortasına kadar sıfıra yakın seviyelerde tutma kararı aldı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), tahvil piyasasına müdahale edip, İtalya ve İspanya’nın tahvillerini satın almaya devam edeceklerini açıkladı.
İngiltere Merkez Bankası, gerekli olması durumunda yeni teşvik paketleri açıklamaya hazır olduğunun sinyalini verdi.
Japonya, para birimi yene yönelik endişelerini yinelerken, İsviçre, para birimi frankın dolar karşısında rekor seviyesine çıkmasının ardından, franktaki “aşırı değerlenmenin” önüne geçmek için ellerinden genelinden yapmaya hazır olduğunu açıkladı.
“GÜÇ ONLAR DA ARTIK”
Alman Deutsche Bank’ın uluslararası piyasalar masası şefi Stefan Schneider, “Krize karşı verilen savaşta güç artık merkez bankalarında gibi görünüyor. Siyasiler, karşılaştıkları sorunları çözme kabiliyetlerine olan inancı yıkmak için ellerinden geleni yaptılar” dedi.
Merkez bankaları bugün de yine önemli kararlar almaya devam etti. Güney Kore Merkez Bankası, üst üste ikinci ayında da faizleri değiştirmedi ve hükümet yetkilileri borsalarda açığa satışları yasakladıklarını açıkladı.
AĞIZ BİRLİĞİ YAPMIŞLARDI
G-7 ülkelerinin finans ve maliye bakanları, 7 Ağustos’ta “küresel finansal istikrarı korumak için gerekli bütün önlemleri alma söz vermişlerdi.
Bu sözün verilmesinin hemen ardından, ECB euro bölgesinin sıkıntılı ekonomilerinin tahvillerini satın almaya devam edeceğini belirtti.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King, ülke ekonomisinin büyüme görünüme yönelik endişeleri ortadan kaldıracak önlemler alabileceklerini belirtti.
Japonya Merkez Bankası Başkanı Masaaki Shirakawa, dalgalı döviz kurlarının ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etki edeceğini söyledi ve yenin değerlenmesinin önüne geçmek için kur piyasasına müdahale etti.