‘15 milyar dolar yatırım gelecek’

Güncelleme Tarihi:

‘15 milyar dolar yatırım gelecek’
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2019 08:30

Katar Ankara Büyükelçisi Salim Mubarak Al Shafi, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin Türkiye’yi ziyaretinin ardından Türk ekonomisini desteklemek amacıyla Katar’ın 15 milyar dolarlık yatırımda bulunacağını belirterek, “Bunlar yeni yatırımlar ve mevduatlardan ibaret olup çalışmalarına devam edilmektedir” dedi.

Haberin Devamı

ANKARA’da çeşitli temaslarda bulunan Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lulve el-Hâtır, Katar Ankara Büyükelçisi Salim Mubarak Al Shafi ile birlikte Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi’yi kabul etti. Büyükelçi Al Shafi, Katar’da özel sektörün Türkiye’ye yapmakta olduğu yatırımların önemini vurgulayarak, “İş adamlarımız sürekli olarak Türkiye’yi ziyaret etmektedirler. Çalışma ve yatırımlarına devam ediyorlar. Şu ana kadar Katarlıların yaptığı yatırımlara bakarsak büyük olduğunu görürüz. Örneğin turizm açısından 2018 yılında 135 bin Katarlı Türkiye’yi ziyaret etti. Ayrıca Katarlıların satın aldığı gayrimenkuller 20 milyar doları aşmıştır” dedi. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin Türkiye’yi ziyaretinin ardından Türk ekonomisini desteklemek amacıyla Katar’ın 15 milyar dolarlık yatırımda bulunacağını da dile getiren Al Shafi, “Bunlar yeni yatırımlar ve mevduatlardan ibaret olup çalışmalarına devam edilmektedir” sözleriyle açıkladı.

Haberin Devamı

BAHANELERİ DE YOK

Katar’a uygulanan ambargo hakkında konuşan Katar Dışişleri Sözcüsü el-Hâtır ise Katar-Türkiye ilişkilerinin ve Katar’ın diğer ülkelerle tesis ettiği ilişkilerin ambargonun etkilerini geçiştirmede oldukça tesirli olduğunu belirtti. el-Hâtır şunları söyledi: “Ambargoyu uygulayan ülkeler açısından ele aldığımızda, eğer o ülkelerin politikaları akıllıca olsaydı belki bu durumu değerlendirebilirdik. Konuyla ilgili ellerinde ne bir bahaneleri ne de bir çıkış kapıları vardır. Ambargoyu değerlendirdiğimizde sadece Katar’la başlamadığını görürüz. Bölgede Lübnan, Yemen ve Libya ile hâla devam eden sorunları vardır. Ambargonun birçok boyutu vardır. Bunlar ekonomik, politik ve insan hakları ile ilgili boyutlardır. Ekonomik açıdan, gayri safi yurtiçi hasıla oranına baktığımızda Katar geçen seneye göre Körfez ülkeleri arasında birinci sıradadır. Bu yıl da aynı şekilde ön sırada yer almayı bekliyoruz. Katar likit gazdaki üretimini 77 milyon tondan 110 milyon tona çıkardı.”

‘15 milyar dolar yatırım gelecek’

Haberin Devamı

ÖĞRENCİLERİ KOVDULAR

İnsan hakları açısından ele alındığında ambargo yüzünden dağınık durumda binlerce aile olduğunu kaydeden el-Hâtır, “Ambargo uygulayan ülkelerin üniversitelerinde okuyan öğrencilerimizin kovulması meselesi de vardır. Hiçbir Katarlı öğrencinin üniversitesine dönmesine müsaade edilmemiştir. Sadece Mısır’da okuyan öğrencilerimize müsaade edilmiştir. Ayrıca insancıl olmayan bir şekilde ambargo ülkeleri hastanelerinden hastalarımızı kovdular. Katarlıların umre ve hacca gidişlerini yasakladılar. Bütün bu durumlar kayıt altına alınmıştır. Ayrıca birçok vatandaşımız Suudi Arabistan’da kayıp durumda. Yakalandıklarını biliyoruz ama neredeler bilmiyoruz. Duruma siyasi açıdan baktığımızda diyebiliriz ki; herkesin kaybettiği bir durumdur. Bölgede bazı büyük ülkelerin bir nevi politik felç durumunda kalmasından sonra, Körfez İşbirliği’nin Arap bölgesinde tutarlı olduğu düşünülmekteydi. Dolayısıyla Körfez krizi bütün bölgeyi etkilemektedir.”

Haberin Devamı

BAŞARILARIMIZ RAHATSIZ EDİYOR

AMBARGONUN 1996 ile 2014 yıllarında yapılan geçmiş girişimlerin bir uzantısı olduğunu ifade eden Büyükelçi Al Shafi ise şunları söyledi: “Benim tahminim bu ambargonun uygulanmasında en önemli husus, ambargo uygulayan ülkelerin Katar Devleti’nin uluslararası nüfuzunun artmasından, başarılarından ve uluslararası mahfillerdeki onurlu duruşundan rahatsızlık duymaları olmuştur. Bu ambargo sadece siyasi değil, aynı zamanda Katar toplum yapısını sabote etmeyi de amaçlıyordu. Özelliklede ambargo uygulayan ülkelerin vatandaşlarıyla akrabalık bağları olanları hedef aldılar.

Katarlıların ambargo ülkelerindeki milyarlarca dolarlık mal ve yatırımları üzerindeki tasarruf haklarını kaldırdılar. Bu durum en aşırı düşmanlar arasında bile görülmemiştir. Bununla Katarlıları hükümetlerine karşı ayaklandırabileceklerini zannediyorlardı. Ancak tersi oldu; ambargo, halkın liderlerinin etrafında toplanmasına, onu desteklemesine ve halkın bütün kesimleri arasında milli hissin yükselmesine neden olmuştur. Ambargo ülkeleri, halen zulümlerine devam etmektedirler ve düşmanlıklarının da sınırı yoktur. Onları durduracak bir ahlak anlayışları da yok. Son zamanlarda Katar Devletine ihanet eden çocuk film ve şarkıları yaptılar, spor dahi her şeyi siyasileştirdiler. Katar Devleti’ne ve vatandaşlarına yönelik saldırılar şimdiye kadar durmadı.”

BAKMADAN GEÇME!