Kara gün: 17 Ocak

Güncelleme Tarihi:

Kara gün: 17 Ocak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2009 12:58

Türkiye'de 3 milyon 230 bin kişi olduluğu kabul edilen sendikalı işçi sayısı 17 Ocak'ta hükümet tarafından yeni düzenleme ile 750 bine inecek. Şimdiye kadar sendikalar toplu sözleşme yapabilmek için gereken yüzde 10 barajını geçebilmek adına emekli olan, iş değiştiren işçileri üyelikten silmiyordu.

Haberin Devamı

17 Ocakta yürürlüğe girecek olan yeni yönetmelikle beraber birçok iş kolunda sendikaların toplu sözleşme yapma yetkisi sona erecek. Özel sektörde yüzlerce  şyerinde sendikalar ‘yetkisiz’ kalacak.

21 Temmuz’da Resmi Gazete’te yayımlanan yönetmelik gereği sendikalı işçi bildirimlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na işverenler tarafından yapılması zorunlu hale geldi. Yeni yönetmelikle birlikte Çalışma Bakanlığı 17 Ocak’ta iş kollarında çalışan işçi sayısı ile sendikaların üye sayılarını açıklayacak. Böylece Türkiye’de sendikal yaşama ilişkin makyaj akacak gerçek rakamlar ortaya çıkacak. 3 milyon 230 bin olan işçi sayısının sendikalı işçi sayısının 750 bine düşmesi beklenirken bir Konfederasyon Başkanı’nın bu durumu “Rezil olacağız, herkese rezil olacağız” sözleriyle özetlediği belirtildi.

Haberin Devamı

Yüzde 10 barajı

Mevcut sendikalar yasasına göre, bir sendikanın bir iş kolunda toplu sözleşme imzalayabilmesi için öncelikle üye sayısının o iş kolunda çalışanların yüzde 10’unu aşması gerekiyor. İşte bu şartı yerine getirebilmek adına sendikalar emekli olan, ölen, iş değiştiren, özelleştirme nedeniyle üyelikten düşmesi gereken hiçbir üyesini kayıtlarından silmedi. Bu durum kamu tarafından da biliniyor olmasına karşın görmezden gelindi. Böylece Türkiye, uluslar arası platformlarda 5.4 milyon çalışanın yüzde 60’ının yani 3 milyon 232 binin sendikalı olduğunu söyleyebildi.

Hazırlık sürüyor!

Ancak AB’ye uyum yasaları çerçevesinde artık Türkiye’nin gerçek rakamları ortaya koyma zamanı geldi. 17 Ocak’ta 3 milyon 232 bin olarak görünen sendikalı işçi sayısının yaklaşık üçte iki oranında azalarak 750 bine ineceği tahminleri yapılıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, iş yerlerinden çalışan sayısı ile sendikalı işçi sayısının elektronik posta ile bildirilmesini isterken, yeni listeyi 17 Ocak’a yetiştirme hazırlıkları yapıyor.

90 bin değil, 8 bin! 3 milyon değil 750 bin!

DİSK 420 bin olarak görünen resmi üye sayısının gerçekte 154 bin olduğunu açıklamakta bir sakınca görmüyor. Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı Öz İplik-İş Sendikası, devletin 90 bin olarak ilan ettiği üye sayısının gerçekte 8 bin olduğunu itiraf ediyor. Türk-İş’e bağlı Teksif Sendikası da 339 bin olarak ilan edilen üye sayısını çeşitli platformlarda on binlerle ifade ediyor.

Haberin Devamı

Aysel ALP YAZIYOR

17 Ocak’ta gerçek rakamların ilan edilmesi durumunda pek çok iş kolunda sendikalar yüzde 10 barajını aşamayacakları için toplu sözleşme imzalama yetkileri de düşmüş olacak. Çalışma Bakanlığı bu durumu önlemek için yeni sendikalar yasa taslağını sosyal tarafların görüşüne açmak için üçlü Danışma Kurulu toplantısına davet etti. Ancak Türk-İş, Hak-İş ve DİSK Konfederasyon başkanları Bakan Ömer Dinçer’in İş-Kur Genel Kurulundaki sözlerini protesto ederek Üçlü Danışma Toplantısına katılmadı. Böylece yeni sendikalar yasa taslağı görüşülemedi.

Bakan Dinçer’in, 7 kişilik bir akademisyen grubuyla birlikte hazırladığı yeni taslakta, yüzde 10 barajının yüzde 1’e indirilmesi, sendikaya üye olmak için gerekli noter şartının kaldırılması gibi yenilikler bulunuyor.

Görüşümüzü almasın!

17 Ocak’ta sendikalı sayısına ilişkin makyajın akacağını belirten DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, “Ancak çok açık söylüyorum Sayın Bakan’ın Sendikalar Yasası için bize danışmasına gerek  Avrupa Birliği mevzuatı, ILO normlarını dikkate alsın. Bizimle görüş alışverişine gerek yok” dedi. Çalışma Bakanlığı’nın 17 Ocak’ta gerçek istatistikleri açıklamayacağını ileri süren  Çelebi, uygulamanın yeni sendikalar yasası çıkana kadar erteleneceğini söyledi.
Bakan’ın hazırlattığı yasa taslağında sendikalara ilişkin yüzde 1 barajı getirilmesinin iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını belirten Çelebi, bunun AB ve ILO normlarına aykırı olduğunu savundu. Aynı iktidara ait 3 Çalışma Bakanının birbirinden farklı Sendikalar Yasası hazırladıklarını belirten Çelebi, bunda bir samimiyet görmediklerini, herkesin ‘benim izim kalsın’ anlayışıyla hareket ettiğini söyledi. Kızılay gibi bir devlet kurumunda bile işçilerin sendikaya üye oldukları için işten atıldıklarını anlatan Çelebi, “Yargıtay daha bu durumu tespit etti ve kararı onadı. Kamuda bile insanlar sendikaya üye oldukları için işten atılıyorsa özelde durumu siz düşünün” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!