Dükkánlar boşaldı Beşiktaş Çarşısı ’papatya falı’ gibi

Güncelleme Tarihi:

Dükkánlar boşaldı Beşiktaş Çarşısı ’papatya falı’ gibi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 2009 00:00

Her gün milyonlarca doların döndüğü Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarı ve Ihlamur Caddesi’ndeki ’kiralık tabelaları’ son aylarda birkaç katına çıkmış. Bu durum için Beşiktaş Çarşısı’nda, "Yan yana dükkanlar, biri boş biri dolu şeklinde. Yani, papatya falı gibi" benzetmesi yapılıyor. Berberden ayakkabı tamircisine, butikten büfeye kadar bütün esnaf ’perişanız’ mesajı veriyor.

- Beyoğlu ’teslim bayrağı’ çekti - ARŞİV

 - İşte Nişantaşı simitçisinin durumu - ARŞİV

BARBAROS Bulvarı ve Beşiktaş Çarşısı’ndaki Ihlamur Caddesi kapanmış dükkanlar, boşalmış ofisler, kiracı bekleyen evlerle dolu. Yerel seçime odaklanmış siyasi partilerin bayrakları ile ’kiralık’ ve ’satılık’ tabelaları arasında yaşanan yarış bitince ortaya ’kiralık şehir’ görüntüsü çıkmış. 30 yıldır Ihlamur Caddesi’nde berber dükkanı bulunan Hasan Çatak, işlerinin yüzde 70 azaldığını söylüyor. "Üç yıldır bu civarda kapanan, el değiştiren çok dükkan oldu. Esnafın hali perişan" diyen Çatak’a göre civardaki esnaf, global krizden çok daha önce sıkıntı çekmeye başlamış.

Ay ortasında kirayı ödeyemiyor

Müşterilerinin yüzde 90’ı esnaf, onun dışında kalan bölümünün çoğunu ise öğrencilerin oluşturduğu Bereket Büfe’nin sahibi Ahmet Karabulut, esnaf kepenk kapattıkça, öğrenciler kiraların daha düşük olduğu semtlere taşındıkça işlerinin azaldığını söylüyor. "Ay ortasını geçtik hálá dükkanın kirasını ödeyemedim" diyen Karabulut sözlerini şöyle sürdürüyor: "Benim büfemden baktığınızda 3 kapalı dükkan görüyorsunuz. Dükkan kapatmayan esnaf da daha aza karnını doyurmaya çalışıyor ya da evinden getiriyor. 1.5 yıldır Bağ-Kur borcumu ödeyemiyorum. Eskiden daha az çalışırdık. Şimdi sabah 07.00’den gece 11.00’e kadar karı-koca çalışıyoruz iki yakamız bir araya gelmiyor. 44 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. 5 Nisan kararlarını, 2001 krizini gördük, böyle bir şey yaşamadık."

Kimse yüzüne bakmıyor

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ın aracı geçecek diye ’kiralık tabelaları’nın kaldırttırıldığını belirten Ahmet Karabulut, "Ülkemizi yönetenler görmesin diye yaptılar. Baksalar bu cadde papatya falına dönmüş; bir dükkan açık bir dükkan boş. Eskiden burada bir dükkan kiralamak için bir daire bedeli kadar hava parası verilirdi. Şimdi aylardır boş duran dükkanların kimse yüzüne bakmıyor. Bir dükkan açan esnaf varını yoğunu batırmış, kalanının elinde yeni bir iş kuracak para yok" diye konuşuyor.

Emlakçılar ’sıfır’ çekiyor
/images/100/0x0/55eb2ddbf018fbb8f8b077ba


Ferhat Emlak’ın sahibi Ferhat Yılmaz, son 6 aydır işlerdeki durgunluktan yakınıp, "Günü nasıl mı kapatıyoruz. Sıfır çekiyoruz. Her gün sıfır ile gün kapanıyor. İşlerde azalma oldu diyemeyeceğim çünkü hiç iş kalmadı. Aylarca dairelere, dükkanlara kiracı bulunmuyor" diyor. Kriz nedeniyle kirasını ödemekte zorlanan bir çok insanın kiraların daha uygun olduğu semtlere taşındığını, pek çok kişinin işini kapattığını hatırlatan Yılmaz, Barbaros Bulvarı’nın aynı anda bu kadar çok kiralık, satılık afişleriyle dolmadığına dikkat çekiyor.

Ekonomik kriz pul biber satışından ölçülebilir mi

OTURDUĞUMUZ
Bereket Büfe’den hemen karşısında yer alan 3 kapalı dükkanı görebiliyoruz. Bereket Büfe’nin sahibi Ahmet Karabulut, eşi ve civardan bir kaç esnaf şikayetlerini sürdürürken o esnada karnını doyuran bir kişi söze karışıyor, "Bence kriz mriz yok. Bu dükkanları kapatanlar beceriksizler, piyasaya para takıp kaçmış kişiler" diyor. Kendisinin de baharat işiyle uğraşan bir esnaf olduğunu açıklayan adama diğerleri tepki gösteriyor; herkes hepbir ağızdan kendi öyküsünü anlatıyor. Tartışmanın can alıcı sorusu ise şöyle: "Kriz var diye yemeğe daha az mı pul biber koyuyor isanlar? Ya da her şey güllük gülistanlık olunca daha baharatlı mı yeniyor yemekler?"

Ayakkabı tamircisi boş boş oturuyor

BEŞİKTAŞ
Çarşı’da uzun yıllardır ayakkabı tamir atölyesi bulunan Cavit Karabulut’a bir dokunup bin ah işitiyoruz. "Krizde sizin işler açıldı mı" sorumuza Karabulut, şu yanıtı veriyor: "Efendim nerede? İşler çok çok çok kötü. Eskiden tasarruf eden insanlar ayakkabısını tamire getirirdi. Bu kriz çok acayip. Bunu bile yapamıyorlar. Evde boyuyorlar ayakkabıları. Zaten iyi ayakkabı alabilen kaç kişi var. Tuzu kuru olanlara hiç bir şey olmuyor ama parasız gidip ucuz Çin ayakkabısı almış. Onu da tamir edebilene aşk olsun! Böyle boş boş oturuyoruz."



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!