1.300'ün altında dolar satanın eli yanar
Güncelleme Tarihi:
Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2002 01:53
Dalgalı kur yüzünden yakın dönem için kur tahmininde bulunmayan Devlet Bakanı Derviş, GYİAD'ın toplantısında, ‘‘1 milyon 300 bin liranın altında dolar satanın eli yanar’’ dedi.
EKONOMİDEN Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, ‘‘1.600'ün üstünde dolar alanın elinin yandığı gibi, 1.300'ün altında dolar satanın da eli yanar’’ dedi. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) üyeleri ile dün biraraya gelen Bakan Derviş, Türkiye'de önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çekerek ‘‘Çok sancılı bir dönem yaşadık. Yüzde 100 devalüasyon şirketleri sarstı. Türk toplumu büyük fedakarlık yaptı. Bunu atlattık, uyum sağlandı’’ diye konuştu.
Türkiye'nin stratejik öneminin, dış politikada yürütülen istikrarlı tutumun da etkisiyle yükselişte olduğuna dikkat çeken Derviş, ‘‘Bu bize de ekonomik temaslarımızda güç kattı. İçeride yapılanlar, dış kaynağın iyi kullanılacağı duygusunu vermeseydi, Türkiye'nin stratejik önemine rağmen bu desteği alamazdık’’ diye konuştu.
Bir AB yetkilisinin kendisine ‘‘İlk defa Türkiye'nin üyeliği ciddi olarak tartışılıyor’’ dediğini aktaran Derviş, ‘‘Eskiden 'idare edelim' havası vardı, şimdi bu değişiyor’’ dedi. Bu arada Türkiye'nin Müslüman ülkelerle de ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Derviş, Türkiye'nin global bir ülke olması gerektiğini dile getirdi.
DEVALÜASYON OLMAZ
Ekim ayından bu yana TL'nin değer kazanmasına da değinen Bakan Derviş, döviz dengesi ve yeni kaynaklarının kurun yeniden devalüe edilmeyeceğini gösterdiğini söyledi. ‘‘Önümüzdeki ayların nispeten istikrarlı’’ olacağını dile getiren Derviş, kurdan kaynaklanan bir dezenflasyon, fiyatlardaki düşüş olacağını belirtti. Kurun enflasyon düşüşü açısından pozitif, ihracat açısından ise negatif etkisi olabileceğini belirten Derviş, programda büyüme hedefini yüzde 3 tuttuklarını, ancak önümüzdeki yıllarda yüzde 6-7 oranlarında büyümelerin gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Derviş, ‘‘Uzun vadede düşük enflasyon, reel faizlerin inmesiyle birlikte büyümeye yardımcı olacaktır. Ancak Türkiye'ye iç kaynağa bağlı yatırım süreci yetmez. Bir miktar yabancı yatırımda mutlaka olmalı’’ dedi.
YÜZDE 12 KAR YETER
Derviş, Türkiye'nin bundan sonra önünde duran en önemli konunun enflasyonla mücadele olduğuna dikkat çekti. Yüksek enflasyonun Hazine borçları ve özel sektör açısından dengesizlik yarattığını da dile getiren Derviş, şirketlerin yüzde 12-15 gibi kár oranlarıyla yetinmeleri gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin stratejik öneminin, dış politikada yürütülen istikrarlı tutumun da etkisiyle yükselişte olduğuna dikkat çeken Derviş, ‘‘Bu bize de ekonomik temaslarımızda güç kattı. İçeride yapılanlar, dış kaynağın iyi kullanılacağı duygusunu vermeseydi, Türkiye'nin stratejik önemine rağmen bu desteği alamazdık’’ diye konuştu.
Bir AB yetkilisinin kendisine ‘‘İlk defa Türkiye'nin üyeliği ciddi olarak tartışılıyor’’ dediğini aktaran Derviş, ‘‘Eskiden 'idare edelim' havası vardı, şimdi bu değişiyor’’ dedi. Bu arada Türkiye'nin Müslüman ülkelerle de ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Derviş, Türkiye'nin global bir ülke olması gerektiğini dile getirdi.
DEVALÜASYON OLMAZ
Ekim ayından bu yana TL'nin değer kazanmasına da değinen Bakan Derviş, döviz dengesi ve yeni kaynaklarının kurun yeniden devalüe edilmeyeceğini gösterdiğini söyledi. ‘‘Önümüzdeki ayların nispeten istikrarlı’’ olacağını dile getiren Derviş, kurdan kaynaklanan bir dezenflasyon, fiyatlardaki düşüş olacağını belirtti. Kurun enflasyon düşüşü açısından pozitif, ihracat açısından ise negatif etkisi olabileceğini belirten Derviş, programda büyüme hedefini yüzde 3 tuttuklarını, ancak önümüzdeki yıllarda yüzde 6-7 oranlarında büyümelerin gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Derviş, ‘‘Uzun vadede düşük enflasyon, reel faizlerin inmesiyle birlikte büyümeye yardımcı olacaktır. Ancak Türkiye'ye iç kaynağa bağlı yatırım süreci yetmez. Bir miktar yabancı yatırımda mutlaka olmalı’’ dedi.
YÜZDE 12 KAR YETER
Derviş, Türkiye'nin bundan sonra önünde duran en önemli konunun enflasyonla mücadele olduğuna dikkat çekti. Yüksek enflasyonun Hazine borçları ve özel sektör açısından dengesizlik yarattığını da dile getiren Derviş, şirketlerin yüzde 12-15 gibi kár oranlarıyla yetinmeleri gerektiğini söyledi.