Ekmek kadayıfı

Ekmek kadayıfını bıçakla enlemesine keserek ikiye ayırın. Kestiğiniz parçaları geniş bir tepsiye üst üste koyun. Üzerini tam örtecek kadar ılık suyu tepsiye aktarın ve kadayıf parçalarını bu suda en az bir saat beklettikten sonra iyice süzün.

Haberin Devamı

1 su bardağı toz şeker ve 2 yemek kaşığı suyu küçük bir tencereye koyup kısık ateşte, şeker eriyip kahverengileşinceye kadar pişirin. Üzerine 1 su bardağı daha sıcak su ekleyip kaynatın. Kaynayınca ocaktan alın.
Hazırladığınız bu karamelli şurubu, henüz sıcak haldeyken ekmek kadayıfının üzerine aktarın.
Şerbeti hazırlamak için kalan 7 su bardağı toz şekeri ve 7 su bardağı suyu başka bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşte kaynamaya bırakın.
Şurup kaynamaya başlayınca ocağın altını kısıp limon suyunu ekleyin ve 10 dakika daha kaynattıktan sonra ocaktan alın.
Sıcak şerbeti ekmek kadayıfının üzerine gezdirin. Kadayıfın üzerini kapatarak kısık ateşte 60 dakika pişirin.
Pişirirken arada sırada tepside biriken şerbeti kaşıkla alarak üzerine gezdirin ve tepsiyi sık sık çevirerek sallayın.
Ekmek kadayıfının kapağını açıp 20 dakika daha pişirin. Soğumasını bekleyip kare ya da yuvarlak şekilde dilimledikten sonra servis tabağına yerleştirin.
Üzerlerine taze kaymak koyarak servise sunun.

Haberin Devamı

Malzeme listesi

- 1 çift ekmek kadayıfı
- 8 su bardağı  toz şeker
- 7 su bardağı su
- Yarım limonun suyu
- 250 gr taze kaymak

İftardaki çeşit sayısı

Bizim geniş ailemizde de pek çok ailede olduğu gibi ramazan demek iftar davetleri demektir. Kalabalık aile topluluğu iftara 10 dakika kala sofraya oturur ve keyifli bir sohbet başlar.
Her seferinde birbirimize söz veririz, “Çok çeşit yapmayalım, yenmiyor” diye. Ama sofraya oturduğumuzda görürüz ki, ev sahibi yine çeşit çeşit yemekleri sıralamış masaya.
Bizde misafiri layıkıyla ağırlamak çok önemli olduğu için, tabii biraz da bütün gün aç kalan midemiz yüzünden, iftar davetlerinde yiyemeyeceğimiz kadar yemek yapıyoruz. Üstelik iftarda ağır ve çok yemenin sağlıksız olduğunu bile bile.
Çorba, bir ana yemek ve salatayla zaten fazlasıyla doyacakken çeşit sayısını abartıp yemeklerin ziyan olmasına sebep oluyoruz.
Aynı şey restoranlarda verilen iftar mönüleri için de geçerli. Çorba, iftariyelikler, ara sıcaklar derken pek çoğumuz ana yemeği yemeden doymuş oluyoruz. Sonra hem ziyan olan yemeklere hem de verdiğimiz paralara acıyıp duruyoruz.
Ziyankârlık, ramazanın ruhuna da pek uymuyor bence, ne dersiniz?

Yazarın Tüm Yazıları