Yurtdışı lisansüstü eğitimde yeni rota

Güncelleme Tarihi:

Yurtdışı lisansüstü eğitimde yeni rota
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2018 15:44

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, "YÖK’e, Türkiye'nin ekonomik tablosunu da göz önüne alarak bir çalışma teklif edeceğiz. Yüksek lisansı burada yaptıracağız. En iyi üniversitelerimizde yüksek lisanslarını yapacaklar, sonra doktora için yurtdışına göndereceğiz. Bizim bundan yıllık kazancımız 20 milyon dolar. ABD'ye yıllık, yurtdışı yüksek lisans ve doktora öğrencileri için ödediğimiz para 35 milyon dolar. Bundan sonra biz Türkiye'nin ali menfaatleri gereği ve dış politikada takip ettiği boylam ve enlem doğrultusunda öğrencileri, Avrupa'ya ve Uzakdoğu'ya yönlendireceğiz" dedi.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK), Türkiye'nin ekonomik tablosunu da göz önüne alarak yurtdışında lisans üstü eğitim konusunda bir çalışma teklif edeceklerini belirtti. Safran, "En iyi üniversitelerimizde yüksek lisanslarını yapacaklar, sonra doktora için yurtdışına göndereceğiz. Bizim bundan yıllık kazancımız ABD için 20 milyon dolar. Türkiye'nin ali menfaatleri gereği ve dış politikada takip ettiği boylam ve enlem doğrultusunda öğrencileri, Avrupa'ya ve Uzakdoğu'ya yönlendireceğiz" diye konuştu.

Eğitim-Bir-Sen'in hazırladığı ‘Yükseköğretime Bakış 2018: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu açıklanması dolayısıyla düzenlenen toplantıya katılan Safran, raporda yer alan, yükseköğretimin nicelik olarak arttığına ancak öğretim üyesi sayısında açık bulunduğuna dair eleştirinin iyi bir tespit olduğunu söyledi. Safran, "Çünkü biz üniversiteleri öğretim üyesini yetiştirdikten sonra açmıyoruz, bir üniversiteyi açıyoruz sonra içine öğretim üyesi doldurmaya çalışıyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye'deki gibi yükseköğretimde büyük bir sıçrama bulunmadığını belirten Safran, her açılan vakıf üniversitesinin, devlet üniversitesinin kaynağından insan devşirdiğini söyledi.

Vakıf üniversitelerinin ne yurtiçinde ne yurtdışında asistan yetiştirmediğini, devlet üniversitelerinden hazır aldığını belirten Safran, "Onun için aslında vakıf üniversitelerine konulacak şartlardan birisi bu. 'Öğretime başlamadan önceki süreçte 20 alanda asistanı yurtdışına gönder, yetiştir.' diyeceksiniz. Vakıf üniversitelerinin Türkiye'deki statüsü gözden geçirilmeli" diye konuştu.

ABD'YE YÜKSEKÖĞRENİM İÇİN 35 MİLYON DOLAR ÖDENİYOR
Safran, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun kapsamında, 2005'e kadar 76 yılda 9 bin 689 kişinin, son 10 yılda ise 15 bin 900 kişinin eğitim için yurtdışına gönderildiğini söyledi.

Yurtdışına öğrenci gönderilmesi konusunda çalışma yapacaklarını anlatan Safran, şöyle devam etti:
"YÖK Başkanı ile bu konuyu görüşeceğiz. ABD'ye yıllık yurtdışı yüksek lisans ve doktora öğrencileri için ödediğimiz para 35 milyon dolar. Bunu çok reel bir rakam olarak görmüyoruz ve öğrenciler de bize göre rasyonel bir gelişim de göstermiyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin bize yüklediği bir vebal bu ekonomik olarak. Genelde birleşik doktora yaptırıyorlar, yani yüksek lisansları ve doktorayı birleşik yaptırıyorlar. Yüksek lisansları genel anlamda son derece basit tutuyorlar. Doktorada biraz sıkıyorlar. Yükseköğretim Kurulu’na, Türkiye'nin ekonomik tablosunu da göz önüne alarak bir çalışma teklif edeceğiz. Yüksek lisansı burada yaptıracağız. Bir istisnası var, çok spesifik branşlar var. Türkiye'deki üniversitelerde yüksek lisans olarak açılmamış branşlar var. Bunlar dışında hiçbir öğrenciyi yüksek lisans için eğitim, işletme, iletişim, öğretmenlik, mühendislik gibi alanlarda yurtdışına göndermeyeceğiz. En iyi üniversitelerimizde yüksek lisanslarını yapacaklar, sonra doktora için yurt dışına göndereceğiz. Bizim bundan yıllık kazancımız 20 milyon dolar."

Haberin Devamı

Safran, parametrelere baktıklarında "Neden ABD?" sorusunu sorduklarına ama çok mantıklı bir cevap bulamadıklarını söyledi.

Pasifik'te, Uzakdoğu'da dünya sıralamalarına giren onlarca üniversite bulunduğuna dikkati çeken Safran, şöyle konuştu:
"Avrupa'daki üniversitelerin kalitesini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bundan sonra biz Türkiye'nin ali menfaatleri gereği ve dış politikada takip ettiği boylam ve enlem doğrultusunda öğrencileri, Avrupa'ya ve Uzakdoğu'ya yönlendireceğiz. Bu hem ekonomik kaynak hem de çocuklarımızın belki kültürel anlamda da kendisi gibi olabilme ve kalabilme noktalarında da bunun daha faydalı olacağına inanıyoruz. Bunu YÖK Başkanı ile uzun uzadıya konuşacağız."

BAKMADAN GEÇME!