Veli çocuğuna değer veren okul arıyor

Güncelleme Tarihi:

Veli çocuğuna değer veren okul arıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2019 09:37

Altın Eğitim Okulları, 1997’de eğitime gönül vermiş bir kadro ile üç yıl önce hayatını kaybeden eğitimci Şebnur Altın’ın girişimi ile açıldı. “Yarınları düşünerek, yarınlara hazırlanarak, yarınların sorumluluğunun bilinciyle, ülkesini sevmekle başlayan ve ona karşı görevini yerine getirmenin en iyi yolunun eğitim ve öğretim ile yan yana düşünüp, yan yana yaşamak olduğunu bilerek çıktım bu yola” diyerek okulun kuruluş amacını anlatan Altın’ın bu dileğini şimdi oğlu Tolga Özdemir yerine getiriyor.

Haberin Devamı

Çocukluğundan itibaren eğitim kurumlarının içinde olan Özdemir, “Veliler çocuklarına değer veren okul arıyor” diyor. Tolga Özdemir ile eğitim dünyasını konuştuk:

Veli çocuğuna değer veren okul arıyor
- Eğitim yolculuğunuz nasıl başladı?
Annem üniversiteyi bitirdikten sonra dershanelerde yöneticilik yaptı. Fakat hayalinde hep okul vardı. İşte bu nedenle 1989’da Ankara Kızılay’da dershane açarak eğitim hayatına başladı. O süre içinde küçük bir dershane olarak yoluna devam etti. O dönem ortaokul ve üniversite sınavlarına hazırlık yapıldığı için küçük çocuklarla çalışamıyordu, ama en büyük isteği onlara eğitim vermekti. Bunun için de 1997’de Özel Altın Eğitim Kurumları adıyla ilk olarak anaokulundan, beşinci sınıfa kadar eğitim verdik. Daha sonra kademeli olarak ortaokul ve lisemizi açtık. Annem bu yola gireceğimi herhalde tahmin etmiş olacak ki sürekli orta ve uzun vadeli planlar yapardı. 1998 yılında, Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünü bitirdikten sonra Amerika’ya gittim. 2003 yılında Türkiye’ye döndüğümde de okulda çalışmaya başladım. Şu anda okulun kurucu temsilcisiyim.

Haberin Devamı

- Ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Çok zorluklarla karşılaşmadım. Çünkü 20 yıl önceki özel okulculuk ve eğitim çok farklıydı. Ben tam tersine annemin içinde bulunduğu eğitim dernekleri vasıtasıyla da çok iyi bir çevrede büyüdüm. Süreç şimdi daha zor. Çok sayıda okul açıldı, velilerin de kafası karıştı. Bizim bir ismimiz, kültürümüz var. Her zaman bizim için iyi referanslar veren velilerimiz ile bu noktaya geldik. Eğitimciliği kitlesel olarak yapmıyoruz. Küçük bir okuluz diyebilirim. Az sayıda öğrenciyle en iyisini yapmak için gayret gösteriyoruz. 270 öğrencimiz var. İlkokul, ortaokul ve liselerimiz var. Anadolu Lisemizin yanında bir de Güzel Sanatlar Lisemiz bulunuyor.

- Özel okullar genelde Güzel Sanatlar Liseleri açmayı düşünmez.
Evet. Güzel Sanatlar Liselerinin maliyetleri çok yüksek. 2012’de Ankara’da güzel sanatlar lisesini açtık. Anadolu lisesinde 20 öğrenci ana branş derslerini birlikte alırken, güzel sanatlarda bire bir enstrüman dersleri yapılıyor. Maliyetli bir eğitim. Annemin hayallerinden biriydi sanatla ilgili bir şeyler yapmak. Çocukları bu alana yönlendirmeyi, sanatçılar yetiştirmeyi arzu ediyoruz. Türkiye’de güzel sanatlar lisesi sayısı da çok az. Şu anda resim ve müzik bölümlerimiz var. İlerisi için de yeni projelerimiz var. Güzel Sanatlar Lisesi’ne tiyatro bölümünü de eklemek üzere başvurumuzu yaptık. Önümüzdeki yıl bu bölüme de öğrenci almaya yakında başlayacağız.

Haberin Devamı

ÖĞRETMENLERİMIZ OKULUN KALBİDİR
Öğretmen seçerken en önem verdiğimiz konu referanstır. Bize gelmeden önceki iş yaşamını, tecrübesini önemseriz. Kendini geliştiren, tüm paydaşlara bilgi ve tecrübesini aktaran öğretmenler de, okulumuza geldikten sonra, zaten çok aykırı durumlar olmadıkça bizden ayrılmaz. Okulumuz, insanların, kültürlerin ve fikirlerin çeşitliliğini kucaklayan ve eşit fırsatlar sunan bir işverendir. Öğretmenlerimiz okulumuzun kalbidir. Okulun misyonuna ilham veren, yaratıcı, çalışkan ve işini seven öğretmenleri işe almak ve uzun yıllar birlikte çalışmayı isteriz. Fiziksel olarak büyüme planımız yok. Mevcut durumda öğrenci sayımızı bir miktar daha arttıracağız. Kitlesel boyuta dönüştüğü zaman hem yönetim, hem de eğitimde aynı kaliteyi sürdürmekte ciddi zorluklar yaşandığını görüyoruz. Biz olduğumuz yerde mutluyuz. Yıllardır birlikte çalıştığımız öğretmenlerimiz var. Öğretmen yaş ortalamamız 42. Ortalama 16 yıl da meslek tecrübesine sahipler. Bu çok önemli bir veridir. Bazı okullar iki yılda bir öğretmen değiştiriyor. Biz de bu ortalama 11 yıldır. Öğretmenler çalıştığı kurumda huzurlu ve mutlu olmalı ki çocuklar başarılı olsun.

Haberin Devamı

FARKINDALIK ARTTI
Geçtiğimiz son birkaç yılın ardından veliler açısından da farkındalığın arttığını düşünüyorum. Artık kimin vaat verdiği, kimin ticaret, kimin eğitim yaptığı konuşuluyor, biliniyor ve okul tercihleri bu doğrultuda yapılıyor. Çocuklarının “rakam olarak değil, insan olarak değer bulduğu” okulları arıyorlar. Biz okullarımızda velilerimizle de farklı zamanlar geçiyoruz, birlikte sanat atölyelerimizde buluşuyor, eğitimler düzenliyor, hafta sonları yoga yapıyoruz. Velilerimizin de çocuklarını emanet ettikleri okulları benimsemesinin çok önemli olduğunu biliyorum. Okullarda en önemli meselelerden biri de güvenilirlik. Veliler tabii çocuklarının güvenilir bir ortamda olmasını istiyor. Burada tecrübeli öğretmenler devreye giriyor. Lütfen dikkat, çok koruyucu anne baba olmak, çocuklarımızı bunaltıyor. Veliler, çocukları için bir miktar gelecek kaygısı da yaşıyorlar, onlarla birlikte yaptığımız görüşme ve eğitimlerle bu konuyu okulumuzda dengeliyoruz. Temkinli hareket etmekte de fayda var.

Haberin Devamı

OKULCULARIN İÇİNDE BÜYÜDÜM
Eğitim kurumu yönetmek, eğitim hizmeti sağlamak omuzlarında ağır yük taşımaktır. Ben küçük yaşlarımdan itibaren bu işi hakkıyla yapmak için gecesini gündüzüne katan bir grubun içinde büyüdüm. Eğitimimi tamamladıktan sonra da aktif bir şekilde görev aldım ve yaklaşık 20 senedir de devam ediyorum. Annemin 2016 yılında vefatının ardından bayrağı teslim alarak kurucu görevini üstlenmiş bulunuyorum. İkinci kuşak, bayrağı taşımak zor bir süreçtir. İlerici ve yenilikçi olmanız gerekiyor. Çok çalışmamız gerektiği bilinciyle öğretmenlerimizle birlikte sürekli eğitimler alır ülkemiz ve dünyadaki yenilikleri takip ederiz. Avrupa Komisyonu’na bağlı Avrupa Okul Ağı bünyesinde üç yıl Türkiye danışmanlığını yürüttüm. Bu görevde geçirdiğim zaman içinde önemli kazanımlar elde ettiğimi düşünüyorum. Tecrübe ettiğim ve burada uygulanabilir olduğunu düşündüğüm örnekleri okulumuzda geliştirip, kullanıyoruz. Avrupa ülkelerinde öğretmen, yönetici olmak üzere pek çok dost kazandım. Zaman zaman bir araya geliyor, eğitim ve gelecekle ilgili paylaşımlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Tüm zorluklarına karşın bir çocuğun, çocukluktan gençliğe uzanan yaş aralıklarını, bu zorlu yolu birlikte geçmek ve doğru insan olarak yetiştiğini görebilmek, işimizin en büyük kazancı ve gurur kaynağı oluyor. Dünyaya yeniden gelsem, içinde yine çocukların, gençlerin olduğu bir işim olmasını isterim.

Haberin Devamı

KİMDİR?
1975 Ankara doğumlu. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimini Ankara’da tamamladı. 1998’de Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünü bitirdi. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri, Orlando, Florida’da 2001 yılında İşletme ve Yöneticilik eğitimi aldı. 2001- 2003 yılları arasında turizm sektöründe yöneticilik yaptı. Amerika’da evlendi. Kızı doğduktan sonra 2003’tea eşiyle Türkiye’ye döndü. Eşi de okullarda Proje Koordinatörü ve İngilizce Konuşma öğretmeni olarak görev yapıyor. 2004-2007 yılları arasında Avrupa Komisyonu bünyesinde bulunan, Avrupa Okul Ağı’nın Türkiye danışmanı olarak görev yaptı. 2016’dan beri Özel Altın Eğitim Okulları, kuruculuk görevini sürdürüyor. Bir kız, bir erkek iki çocuk babası.

BAKMADAN GEÇME!