Üniversite yaşamına uyum sağlama yolları

Güncelleme Tarihi:

Üniversite yaşamına uyum sağlama yolları
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2018 09:24

Şu anda bu yazıyı okuyan gençlerden hangileri doğup büyüdüğü şehirdeki üniversiteleri kazandı, kimler bavulunu toplayıp başka bir kentin yolunu tutacak bilmiyorum. Ama nerede olursa olsun, üniversite okumanın yaşamınız boyunca edineceğiniz birçok deneyimden daha önemli ve daha öğretici olacağını biliyorum.

Haberin Devamı

Ben de bir zamanlar aynı heyecanları yaşadım, her yeni öğrencinin taşıdığı kaygıları taşıdım. 2012’den bu yana rektörlüğünü yaptığım İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) kapısından bir mühendis adayı olarak girdiğimde aklımda birçok soru, meteoroloji bilimine karşı giderek artan bir merak ve tabii ki birçok hayalim vardı. O hayallerden birçoğunu gerçekleştirdim. Umarım, siz hayallerinizden de fazlasını gerçekleştiren gençler olur, ülkenize hepimizden fazla hizmet edersiniz.

ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ DEĞİŞİYOR
İtiraf etmeliyim ki geçmişteki olanaklar, bugün öğrencilerimizin sahip olduklarıyla kıyaslanmaktan çok uzaktı. Ama en büyük farkımız ve şansımız, Türkiye’de mühendislik eğitimi alabileceğimiz en iyi üniversitenin öğrencisi olmaktı. Aslında o günlerle bu günlerin olanaklarını kıyaslamak niyetinde değilim. Sadece en baştan vurgulamak isterim ki üniversite eğitiminin ne kadar ayrıcalıklı olduğu, akademik kadronun gücüyle doğru orantılı. Dünya değişiyor, üniversite eğitimi değişiyor, öğrenci merkezli eğitim anlayışı da birçok ezberi bozuyor, evet. Ama yükseköğretim modelleri ve beklentiler değişse de akademik kadro kalitesinin başarıyla eş anlamlı oluşuna dair gerçek hala geçerli. Günümüzün üniversite ortamlarını ve dünyada üniversite eğitiminde yaşanan gelişmeleri dikkate alınca, öğrencilerin hem yeni dahil oldukları akademik ortama en hızlı biçimde uyum sağlamasını hem de zamanı ve imkânları en verimli şekilde değerlendirmelerini sağlayacak önerilerimi paylaşacağım sizinle. Ama önce bir ayrım yapmanızı öneririm. Üniversite yaşamına uyum ve başarı için, kendinizi sadece akademik eğitim aldığınız alanda değil, sosyal yaşamda da bir öğrenci olarak görmeniz gerekiyor. Nasıl ki derslere öğrenme hevesiyle girecek ve başarılı olmak için çalışacaksanız kültürel, sanatsal, sportif ve hatta mesleki açıdan da aynı öğrencilik hevesini taşımalısınız. Üniversiteye uyum sağlamanın anahtarı, onun en büyük parçasına yani öğrencilerine uyum sağlamak ve farklı bağlantılar kurabilmektir.

Haberin Devamı

DAR BİR İLETİŞİM DÜNYASINA HAPSOLMAYIN
Kendinizi sadece bölümünüzle ya da size yakın alanlarla iletişim kuracak şekilde dar bir iletişim dünyasına hapsetmeyin. Bir mimarın ekonomi öğrencisinden, bir ekonomi öğrencisinin uçak mühendisinden, uçak mühendisinin gıda mühendisinden edineceği fikirler olacağını unutmayın. Bu bölümleri rastgele örnekliyorum elbette. Dikkatinizi çekmek istediğim esas nokta şu ki; disiplinlerarası iletişim ve paylaşım, üniversitede neden bulunduğunuzu ve ne kadar çok şey yapabileceğinizi göstermek için büyük bir fırsat. Hatta, ülkemizin çok farklı il ve bölgelerinden gelen insanlarla dostluklar, arkadaşlıklar kurarak çok özel deneyimler elde edebilme şansını ancak üniversite öğrencisiyken elde edebilirsiniz. Mezunlarla bağlantıya geçmeyi ve deneyimlerinden yararlanmayı son yıla bırakmayın. Maalesef çoğu öğrencinin düştüğü bir hata bu. Aynı hatayı önlemek için İTÜ’de kurduğumuz dijital mezun ağına öğrencilerimizin 1’inci sınıftan itibaren üye olmasını sağlayacak düzenlemeyi özellikle yaptık. Mezunların bir araya geldiği platformlar, ilk yıldan itibaren her öğrenci için yol gösterici ve motivasyon sağlayıcı bir etkiye sahip. Bu fırsatı değerlendirebileceğiniz her alanı araştırın ve mutlaka kullanın.

Haberin Devamı

ZAMANI KULLANMA BECERİSİ KAZANIN
Üniversiteli olmak aynı zamanda zengin bir kültürün parçası olmak demek. Bunun için mutlaka öğrenci kulüplerine üye olup aktif katkı sağlayın. Kulüplerin yaptığı sanat etkinliklerini takip edin hatta düzenleyici olarak parçası olun. En azından bir spor dalıyla aktif olarak uğraşın. Mesleki kulüplere girmek, başka mesleki kulüplerin faaliyetlerini takip etmek de önemli. “Dersi ne zaman çalışalım hocam?” der gibisiniz. Bu sorunun yanıtı sizde. Çünkü tüm bunları yapmak, ciddi bir zaman planlaması ve öğrenmenin nasıl bir süreç olduğunu kavramayı da gerektiriyor. Beyninizin kısa ve uzun belleğinin nasıl çalıştığını kavramak, dersler sonrası yapacağınız kısa tekrarla zamanı nasıl doğru kullanarak etkili öğrenme sağlayacağınızın anahtarı. Tabi derslerinize düzenli devam edip dinlediğinizde de zamanı doğru kullanabildiğinizi görürsünüz. Dersleri etkin dinleme ve not alma, başarılı olmayı ama daha da önemlisi kalıcı öğrenmeyi sağlayan iki kritik beceri. Etkili dinleme elbette yalnızca söylenenleri duymak değil, anlatılanları kavramaya ve değerlendirmeye yönelik çabayı da içeriyor. Not tutma da etkili bir anlamlandırma stratejisi. Ayrıca derslerde not tutmayı yeni teknolojileri anlamlı kullanacağınız bir alan olarak da görmelisiniz. Tüm bunlar sınavlara hazırlık için ayıracağınız zamanı azaltacaktır. Eğer zamanı verimli ve doğru kullanma becerisini üniversitede kazanırsanız, iş hayatına bir adım önde başlarsınız.

Haberin Devamı

HOBİ SAHİBİ OLMAYI ERTELEMEYİN
Kariyer uzmanları, özgeçmişteki not ortalaması kadar ders dışındaki uğraşları da değerlendiriyor. Emin olun mesleki–akademik uğraşları dışında sunacak şeyi olmayan mezunların, öncelikli adaylar arasına girmesi çok zor! Yani bugün üniversiteye uyum için başlayacağınız bir kulüp aktivitesi, aslında birkaç yıl sonra staja ya da işe kabul edilme nedeniniz olabilir. Eğer şimdiye kadar bir hobi edinmediyseniz, üniversiteyi bunun için fırsat olarak da görebilirsiniz. Hem kişisel gelişiminiz hem de profesyonel kariyeriniz için artı bir değere daha sahip olmak için hobi sahibi olmayı ertelemeyin. Kendi paranızı kazanmak, hayatı öğrenmenin en gerçekçi yollarından biri. Kampüslerdeki iş fırsatlarını değerlendirin. Ama her öğrenciye yetecek kadar istihdam olanağı hiçbir üniversitede yok. O yüzden kampüs içinde olmasa bile kesinlikle çalışıp kendi paranızı kazanın. Mutlaka kendi mesleğinizle ilgili olmak zorunda da değil. Önemli olan iş dünyasına dair fikir edinmeniz.

Haberin Devamı

SOSYALLEŞMENİN TEK YOLU DİJİTAL DÜNYA DEĞİL
Sizlere son önerim, dijital dünyayı sosyalleşmenin tek aracı olarak görmeyin. Bir telefon ekranından sosyal medya araçlarını kullanarak hiç tanımadığınız kişilerle sohbete başlamanız birkaç dakika alıyorsa, gerçek dünyada da iletişim kurma sıkıntısı yaşamamanız gerekiyor. Ayrıca, sosyal medyanın gücünü, faydalı içerik üretimi için de kullanmanız önemli. Sosyal sorumluluk projeleri, mesleki paylaşımlar, kültürel farkındalık sağlayacak içerikler gibi özgün içerikler oluşturmaya gayret edin. Sanal dünyadaki adımlarınızın bıraktığı izlerin ayırt edici olmasını önemseyin. Her birinizin emeği de başarısı da kıymetli. Hem yeni İTÜ’lüleri kutluyor ve 245 yıllık ailemize hoş geldiniz diyorum hem de  Türkiye’nin her yerinde üniversiteyi kazanan gençleri tebrik ediyor ve başarılı bir öğrenim hayatı diliyorum. Yolunuz açık olsun gençler!

Haberin Devamı

PROF. DR. MEHMET KARACA KİMDİR?
Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans, California Los Angeles Üniversitesi’nde (UCLA) Atmosfer ve Okyanus Bilimleri Bölümü’nde doktorasını tamamladı. 2009-2010 arasında İTÜ KKTC Kurucu Rektörlüğü, 2008-2010 arasında İTÜ Rektör Yardımcılığı yaptı. 2012’den bu yana İTÜ Rektörü olarak görev yapıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!