Tarihi ‘proje okullar’ın eski yönetici ve öğretmenlerinden MEB’e çağrı: 'Yıldız’ları söndürmeyin

Güncelleme Tarihi:

Tarihi ‘proje okullar’ın eski yönetici ve öğretmenlerinden MEB’e çağrı: Yıldız’ları söndürmeyin
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2016 22:32

‘Proje okul’ uygulamasına karşı tepkiler devam ederken, tarihi liselerde uzun yıllar çalışan eğitimciler Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, bu en başarılı ‘yıldız’ okullara dokunulmamasını istiyor.

Haberin Devamı

Tarihi okulların da aralarında bulunduğu Türkiye’nin gözde eğitim kurumlarının ‘proje okul’a dönüştürülmesine tepkiler sürüyor. Öğrenci ve veli eylemleri geçen hafta da devam etti. Bu arada Bornova Anadolu, İstanbul Erkek, Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği (KALİD) ile Vefalılar Derneği birlikte hareket etme kararı aldı. Osmanlı döneminde modern eğitim kurumları olarak açılan, Cumhuriyet’in ilk kadrolarını yetiştiren, bu dönemde de başarılarını sürdüren bu okullar eğitim tarihinin de önemli unsurları aslında. Başarılı tarihi liselerin eski yöneticileri ile öğretmenleri bu okulların önemini, başarısının sırrını ve ‘proje okul’ ile ilgili düşüncelerini Hürriyet’e anlattı. Eğitimcilerin ortak fikri şöyle: “Bu okulları yok etmek, bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür.”

Haberin Devamı

Tarihi ‘proje okullar’ın eski yönetici ve öğretmenlerinden MEB’e çağrı: Yıldız’ları söndürmeyin

İstanbul Erkek Liseliler, öğretmenlerine veda töreni düzenledi.

EFSANE MÜDÜRLER ANLATIYOR

MEB bu okullardan elini çekmeli

Mahir Yeğmen (Eski İstanbul Erkek Lisesi Müdürü/1979-1997): Bu liseler birçok bilim, sanat ve siyaset adamı yetiştirdi. 24 yıl İEL’de görev yaptım, 18 yılı müdür, diğeri müdür yardımcılığıydı. O zamanlar politik gelişmelerin buralara zarar vereceği düşüncesiyle Kabataş, Pertevniyal, Kadıköy Anadolu gibi liselerle TEVDAK’ı kurduk. Bunların müdür ve öğretmenleri en az 10 yıl tecrübeli, projeler üretmiş, yayınları bulunan eğitimcilerdi.Öğrenciler sınavlarda ilk sıralardakilerden seçiliyordu. Sonuçta hükümet güçlü, dediğini uygular ama en büyük kötülüğü ülkeye yapar. MEBbu okullardan elini çekmeli.

Öğretmenler atanmak için yarışıyordu

Sakin Öner (Vefa Lisesi Eski Müdürü/1992-2010): Bu okullar normal liseyken bile atanmak için yönetici ve öğretmenler birbiriyle yarışıyordu. 15-20 yılın altında kıdemi olan hiçbir eğitimci atanamazdı. Atanan eğitimcilerin de diğer liselerdekilerden farklı niteliklere sahip olacağını, okulların başarısının daha da artacağını düşündük. Fakat böyle olmadı. Ayrıca 8 yılını dolduran öğretmenlerin bir anda gönderilmesi, kurumsal hafızayı ve kültürü erozyona uğratır. Bu atamalar yaz tatilinde ve zamana yayılarak yapılmalı. Proje okul yönetmeliğinin gözden geçirilip, yönetici ve öğretmen atama kriterleri detaylı hale getirilmeli.

Haberin Devamı

Geleneği olan tarihi okullar

Korel Haksun (Kabataş Erkek Lisesi Eski Müdürü/1981-2005): Bunlar geleneği olan tarihi okullar. Özellikle 80’lere doğru biraz dejenere olmaya başlaması ve Cumhuriyet karşıtı bazı düşüncelerin aksetmesi üzerine birkaç okul işbirliği yaptık, TEVDAK’I kurduk. Vakıf kurunca önce süper lise olduk. Sonra Anadolu lisesi statüsüne geçildi. Bakanlık öğretmen atarken başarılı olanları tercih ediyordu. Şimdi bakınca çok üzülüyorum. Proje okullarda eğitim yılının başından beri ders yapılmıyor. Gönderilenler, seçilmiş başarılı eğitimcilerdi, yeni geleceklerin nasıl seçileceği meçhul. Türkiye eğitimini yok etmek için bir proje.

Tarihi ‘proje okullar’ın eski yönetici ve öğretmenlerinden MEB’e çağrı: Yıldız’ları söndürmeyin

Haberin Devamı

Öğrenciler Vefa Lisesi’nin Boza Günü’nde.

VAKIF BAŞKANLARI

Uygulama çok yanlış

Hakkı Baliç (Vefalılar Derneği Başkanı): Uygulama ve zamanlaması çok yanlış. Okullar açılmasına rağmen belirsizlik var. Çocuklar okul kadrosuna göre tercih etti. Şimdi öğretmenler tayin oluyor. Gelecek eğitimcilerin program yapması, bölüm başkanlarının oluşturulması zaman alacak. Düzenleme bu sene uygulanmamalı. Öğrencilerin başarısı olumsuz etkilenir.

Asıl sorun okulların geleceği

Alper Kuş (Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı Başkanı): Öğretmenler yer değiştirebilir ama okulların açıldığı dönemde yapılması öğrencileri rahatsız ediyor. Önceden belirlenip bir yıl sonra hayata geçirilseydi daha iyi sonuçlar çıkardı. Öğretmenler alınırken liyakata bakılmalı. Ayrıca diğer okullar daha önemsizmiş gibi bir algı da yaratılmaya çalışılıyor. Bu, eşitsizliğe neden olabilir. Asıl sorun tayinler değil, bu okulların geleceği. Uygulamayı bilmeden desteklemek de, karşı çıkmak da yanlış olur. Bakanlıktan açıklama bekliyoruz.

ÖĞRETMENLER

Haberin Devamı

Gelecek öğretmenler o kültüre uygun olmalı

Atakan Alan (İstanbul Lisesi Eski Beden Eğitimi Öğretmeni): İstanbul Erkek Lisesi’nde 32 yıl görev yaptım. İstanbul Erkek, Türkiye’nin yıldız okullarından biri. Lisede uzun yıllar görev yapan tecrübeli ve okul kültürüne aşina öğretmenler gönderildi. Yerlerine gelenlerin nasıl olacağı bilinmiyor. Ancak bu okulların kalitesine uygun olmalı. Çünkü öğrenciler Türkiye’nin en iyileri. Bu sürdürülemezse okul yıllarca geriye gider, öğrenciler de bunu kabullenmez. Öğretmenlerin birden bire ayrılması çok riskli. Bu, kademeli yapılabilirdi.

Almanya ile olan anlaşma da iptal edilebilir

Gülden Gültekin (İstanbul Lisesi Eski Almanca Öğretmeni): İstanbul Lisesi’nden 1972’de mezun oldum. 1981’de Almanca öğretmeni olarak geri döndüm. Bu lise, düşünen ve sorgulayan öğrenciler yetiştirir. Demokrat bir kültüre sahiptir. Bu okulları imam hatibe çevirmeye çalışıyorlar. Eski öğretmenlerin gönderilmesi okulların eğitim kalitesine zarar verecek. Türkiye ile Almanya arasındaki anlaşmayla fen ve matematik öğretmenleri Almanya’dan geliyor. Proje okul, Almanlar’ı da rahatsız edecek. Bu kültür anlaşması da iptal edilebilir.

Haberin Devamı

Yeni atamalar ideolojik tercihlere göre yapılacak

Sevtap Akdağ (Cağaloğlu Anadolu Lisesi Eski Bilgisayar Öğretmeni): 2002-2015 arasında Cağaloğlu’nda çalıştım. Burası özgür düşünen öğrenciler yetiştiriyor. Gönderilen 28 öğretmen de bu kültürü yakından tanıyan, nitelikli eğitimcilerdi. Yeni gelecekler de bu düzeyde olmalı. Ancak bu atamalar liyakattan ziyade ideolojik tercihlere göre yapılacak. Bu, eğitim kalitesini düşürecek.

Gönderilen öğretmenler: Önde gelen liselerin genetiğiyle oynanıyor

Proje okullarda 8 yılını doldurup başka kurumlara gönderilen ve devlet memuru olduğu için isimlerinin açıklanmasını istemeyen öğretmenlerden bazıları ise duygularını şöyle anlattı:

“Bu liselerde etkinliklere, kulüp çalışmalarına, tiyatroya önem verilir. Öğrenciler bu sayede hem yabancı dilini geliştirir, hem de kültürel anlamda yol alır. Bu kadar eğitimci birden gönderildiğinde yeni gelenler bizim 10 yıldan fazladır aşina olduğumuz kültüre nasıl uyum sağlayacak? Proje okullarla önde gelen liselerin genetiğiyle oynanıyor. Bu ne okul, ne öğrenciler, ne de öğretmenler için iyi. Öğretmenler olarak MEB’in bu uygulamasını iyi niyetli görmüyoruz.”

BAKAN NE DİYOR

Türkiye’de sadece 150 okulumuz yok ki

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Kanal 7’de Başkent Kulisi programında,15 Temmuz sonrası eğitimde yaşanan gelişmeleri anlattı. Yılmaz, öğretmenlerin atanması nedeniyle protestolarla gündemde olan proje okullarla ilgili “Proje okul öğretmenlerinin Türkiye’nin en kaliteli eğitimcileri arasından seçildiğini” belirtti. Bakan Yılmaz, şunları söyledi:

‘PROJE OKULLAR GÖZ BEBEĞİMİZ’

“Ankara Fen Lisesi Türkiye’nin en kaliteli liselerinden biri. Buraya bir öğretmen kadrosu açıldığında, öğretmen hizmet puanı en üstten gelecek. Peki, hizmet puanı en üstün öğretmeni buraya atadığınızda acaba bu okulun başarısını ileriye götürmek için doğru olur mu? Aksine geri gider. Bu okullarımız kaliteleri, nitelikleri daha ileride tutulmak için bakanlığa, merkez teşkilata doğrudan bağlandı. 155’in üzerinde proje okul var. Bunlar yurtdışı proje üretiyorlar. Bu okulların özellikle desteklenmesi lazım. Örnek veriyorum. İzmir Fen Lisesi, İzmir Bornova Lisesi ve Cihat Kora Anadolu Lisesi. Bu üç proje okulda 8 yıldan fazla görev yapılamıyor. 21 yıllık öğretmen 16 yıl aynı okulda eğitim veriyorsa, aynı ilçede bir yere gönderdiğimizde sürgün ettiler, diyor. Bu doğru değil. Ama onun bu tecrübesini başka okullara da aktarması lazım. İzmir Fen Lisesi’nde 16 yüksek lisans yapan öğretmen varken, bu atamalarla 18 oldu. Bornova’da 3 tane yüksek lisans varken, 6 öğretmene çıktı. Doktora yapan İzmir Fen Lisesi’nde bir tane öğretmen bulunuyordu, şimdi bu görevlendirmelerden sonra 9 oldu. Cihat Kora’da doktora yapan bir öğretmenimiz bulunuyordu, şimdi sayı 7.

‘EĞİTİMDE KALİTE ARTSIN İSTİYORUZ’

İstiyoruz ki eğitimin kalitesini, niteliğini yükseltelim. Bu okullara daha niteliksiz öğretmenleri vermiyoruz, daha nitelikli olduğunu düşündüklerimizi veriyoruz. Ancak aldığımız öğretmenleri de niteliksiz olduğu için almıyoruz. Bizim Türkiye’de sadece 150 okulumuz yok ki. Bu öğretmenler tecrübelerini başka okullara da aşılasın istiyoruz. Bu okullar kesinlikle göz bebeğimiz gibidir.”

‘Sokağa bayrakla çıkabilecek nesil yetiştirmek istiyoruz’

“Sorumluluğumuz 18 milyon öğrenci, 79 milyon vatandaşımızdır. Aydınlık Türkiye’yi fikri hür vicdanı hür, yarınına güvenle bakan, kendine güvenen, yerel ve milli değerleri benimsemiş, evrensel değerlere açık ve 15 Temmuz olduğunda ‘Vatan senden hizmet bekliyor’ dendiğinde sağına soluna bakmadan sokağa bayrakla çıkabilecek, yeni bir nesli yetiştirmek istiyoruz. Kardeşin dahi olsa, eğer gerekli liyakat sahibi değilse ona dükkânını bile emanet etmezsin. Başarısızlık sürdürülebilir bir şey değil. Eğitim ile ilgili hükümete not verilecek. Eğer biz gerekli ehliyet ve liyakata sahip olan öğretmenlere görev vermezsek bu bize zarar verir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!