Soru sor anla çöz

Güncelleme Tarihi:

Soru sor anla çöz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2019 08:30

Matematik kaygısının giderilmesinde öğretmenlere de önemli görevler düşüyor. Uzmanlara göre öğretmenler, öğrencilerin problemi anlamasına yardım edecek düşündürücü sorular, sorgulamalar ve ipuçları paylaşabilir. Sorgulamak, soru sormak, hesap yapmak ve ispat, matematiğin olmazsa olmazları.

Haberin Devamı

MATEMATİK öğretimi alanında çalışmalarını sürdüren Uluslararası Final Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sinan Olkun, bu konuda temel sorunun, bireysel farklılıklara duyarlı bir eğitim tasarımımızın olmamasından kaynaklandığı görüşünde: “20 kişilik sınıfta matematik dersi yapan ortalama bir öğretmeni hayal edin. Ne yapar? Genelde anlatır, soru çözer, benzerlerini de çocuklara sorar. Sınıfın en hızlı soru çözeni elini kaldırır, tahtaya çıkar. Öğretmen sınıfın geri kalanının da çözümü görerek öğrendiğini varsayar. Diğer öğrenciler ise ilk parmak kalktıktan sonra kepenkleri kapatır ve ‘öğretmenin sorunu çözüldü’ diye düşünür. Eğitimci de öğrenci de yanılır.”

Prof. Dr. Olkun, öğretmenlere daha nitelikli bir matematik öğretimi için şu önerilerde bulunuyor:

Haberin Devamı

ÇÖZÜM İÇİN ORTAM HAZIRLANMALI: Sınıfta bulunan her bir çocuğun o soru üzerinde mevcut bilgilerini kullanarak çözüm üretmeye çalışacağı eğitim ortamını oluşturmamız gerekiyor.

ZİHİNDE CANLANDIRMAK İÇİN EKİPMAN: Konuyu anlamaya, zihinde canlandırabilmeye aracılık edecek, yeteri kadar düşünme, çizim, ölçme ve sayma araçları, birim küpler ile geometri tahtası sınıfta yerini almalı.

DÜŞÜNMEK İÇİN YETERLİ SÜRE: Parmağını önce kaldıran öğrenciye göre hareket edilmemeli. Problemi herkesin anlamasına yetecek kadar uzun bir süre belirlenmeli.

GRUP ÇALIŞMASI: Eldeki soruna göre bazen küçük, bazen de büyük grupla çalışma imkânı verilmeli. Bu öğrencilerin dağılımında başarı düzeyleri dikkatle yapılmalı.

KÜÇÜK İPUÇLARI: Öğretmenler, öğrencilerin problemi anlamasına yardım edecek düşündürücü sorular, sorgulamalar ve ipuçları paylaşabilir. Ama asla sorunun çözümü erkenden sunulmamalı.

FARKLI DÜŞÜNCELERE FIRSAT: Farklı çözümlerin konuşulabildiği, tartışılabildiği ve değer gördüğü bir sınıf iklimi kurgulamak gerekiyor.

ÖĞRETMEYEN ÖĞRETMENLER: Eğitimcilerin öğretmeyen, merak uyandıran bir yaklaşımla hareket etmesi öğrencinin matematiğe ilgisini arttırır.

OYUNLARLA ÖĞRENSİNLER
Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü’nden Prof. Dr. Betül Tanbay matematik eğitiminin küçük yaşlarda başlaması gerektiğini ve bunun için oyunların kullanılabileceğini vurguluyor:
“Veliler, kendi matematik korkularını çocuklarına geçirmemeli. Unutmayalım, kabak sevmeyen annenin çocuğu kabak sevmemeye daha meyillidir. Matematik çocuk için keyifli bir oyun. Bir çocuk 3-4 yaşında oyuncaklarının sayısını, kaç kardeşinin olduğunu, pastayı bölmeyi bilir. Ağaçları saymak gibi oyunlar oynamaktan zevk alır. Okul kitapları dışında biraz daha soru sordurtan kitaplar okuyabilir. Tüm işlemler oyunla öğretilebilir. İki sepete oyuncak koyup, ‘Ayrı ayrı saymadan, hangisinde daha çok var, nasıl hesaplarız’ diye sorulabilir. Eşleştirme denilen bu konu, aslında çocukta sayı saymaktan önce gelişen bir kavram.”

Haberin Devamı

MATEMATİK KAYGISI TANIMAMAKTAN KAYNAKLANIYOR
MİMAR Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Matematik Bölümü’nden Prof. Dr. Sefa Feza Arslan matematiği sevmenin yolunun sorgulamaktan geçtiğini belirtirken, öğretmenlere de buna imkân tanımalarını tavsiye ediyor: “Öğrenciler matematikten neden korkar? Birçok korkunun altında korkunun nesnesini tanımamak veya yanlış tanımak yatar. Matematik kaygısı da genellikle matematiği tanımamaktan veya ne olduğuna ilişkin yanlış anlamadan kaynaklanır. Maalesef bu, matematiğin işe yaramayan formüller toplamı olarak sunulmasının sonucu. Ezberlenerek matematik öğrenilmez. Her iddiayı sorgulamak ve anlamak bu alanı sevmenin olmazsa olmaz koşulu. O yüzden öğretmenlerin öğrencilerin soru sormasını sağlayan, tartıştıran, birbirlerini ikna etmek için argüman üretmeye zorlayan yöntemler ve oyunlar kullanması çok yararlı. Sorgulamak, soru sormak, hesap yapmak ve ispat, matematiğin olmazsa olmazları. Gözlemlediği, soru sorduğu ve örnekler yaptığı bir matematiksel iddianın, neden doğru olduğunu tam kavrayan bir öğrencide matematik kaygısı kalmaz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!