SBS sonuçları ne olur?

Çok değil, daha birkaç yıl önce Seviye Belirleme Sınavı (SBS)’nin şekillere dayalı, basit dille hazırlanmış, çocukları zorlamayan, ancak yüzde 10’u zor sayılan testlerden oluşabileceğini zamanın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik söylemiş, biz de yazmıştık. Bir OKS (Ortaöğretim Kurumları Sınavı) olmayacaktı. Ne oldu da, bu sene çocukları alı al moru mor şekilde sınav salonlarından çıkaracak sorular sorulmuştu? Çeldiricileri fazla, uzun, kafa karıştırıcı sorular hazırlayarak Bakanlık, üst bölümde yığılmaları önleme amacı güttüğünü açıklayabilir. Peki biz anne babalar üç yıldır bütün sosyal faaliyetlerine ara veren, hocalar, dershaneler arasında sıkışıp kalıp hazırlanan ve umduğu sonucu alamayınca “Çalışmanın da pek anlamı yokmuş” diye bahane hazırlayan çocuklara neler söylenebiliriz?
8’inci sınıf mezuniyet törenlerinde çocukların yüzlerine hiç baktınız mı? Çoğu üzgün, mutsuz. Çünkü, umdukları sonucu alamamış, gidecekleri liselerle ilgili kararı almak için 12 Temmuz’a kilitlenmiş haldeler.
Hergün onlarca telefon, elektronik posta alıyoruz. Bu çocuklara bu hayal kırıklığını yaşatmak yerine, bir öncekilerine uygun şekilde hazırlansaydı daha iyi olmaz mıydı? Bu kararı kim, niçin verdi bilemiyorum, ama çok anne babanın tepkisini aldı.
Şimdi gelelim ihtimallere. Bir haftadır eğitimcilerle, bu konuda tecrübe yaşayan rehberlik uzmanlarıyla görüşüyorum. Öncelikle bu sınav 2004’te yapılanın bir benzeri. O zaman da herkesi şaşırtan bir yöntem izlenmiş, Türkiye’nin en yüksek puanlı okullarından biri olan Amerikan Robert Lisesi’ne bile birkaç yanlışı olan girebilmişti. Bakmayın siz dershanelerin okulların onlarca tam yapan öğrencileri olduğuna yönelik açıklamalarına. Ben bu sayının çok artacağına inanmıyorum. Bazıları Türkiye çapında 100 dese de, ben buna pek inanmıyorum. Tam yapanları Türkiye’nin en yüksek puanlı okulları olan Galatasaray, İstanbul Erkek ve Amerikan Robert Lisesi onları aralarında paylaşacak. Hatta bana göre 2-3 yanlışı olanları bile kabul edecek. Daha sonra sırasıyla diğer okullar daha fazla yanlış yapan öğrencileri kabul edecek. Böyle bakınca 10 yanlışa kadar olanlar geçen yıl gözde okullara giremezken, bu yıl şansları var gibi geliyor.
Bütün bunlar tahmin. Asıl sonuçlar açıklanıp, yüzdelik dilimlere bakılınca daha net birşeyler söylemek mümkün.
Önerim, bu durumda olan aileler ve öğrenciler pek de üzülmesin. Bu yıl çok sürprizler olabilir. Benden söylemesi.

***

ÖRAV Gezi kurbanı mı?

Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), 2008 yılında kuruldu. Amacı, düşünen, sorgulayan ve araştıran bir eğitim modelinin uygulanmasına katkıda bulunmak. Garanti Bankası’nın “Öğretmenin Sınırı Yok” adını verdiği bu uzun soluklu proje Milli Eğitim Bakanlığı ile 5 yıllık bir sözleşme imzaladı. Eğitimcilerin kişisel ve mesleki gelişimlerine sürdürülebilir destek sağlamak amacıyla kurulan bu alandaki ilk sivil toplum kuruluşlarından biri. Yıllarca Türkiye’nin her köşesinde 85 bini aşkın öğretmene eğitim verdi. Öyle televizyonlarda öğretmenler odalarında zoraki seminerlerden farklı olarak interaktif eğitim aldılar.  ÖRAV’dan eğitim almanın en önemli özelliği gönüllülüktü. Okuldaki eğitimcilerin büyük çoğunluğu isterse ancak ÖRAV yöneticileri gidip bu eğitimi veriyordu. Yöneticilerin tek başına istemesi yeterli değildi. Örnek bir projeydi.
Ama şimdi ne oldu? Bu projeye destek veren bankanın yöneticisinin Gezi parkı ile ilgili düşünceleri nedeniyle ÖRAV’ın projeleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından duyduğum kadarıyla donduruldu. Olan öğretmenlere oldu.