Sayısal derslerde başarının formülü: Ezber yerine deney

Güncelleme Tarihi:

Sayısal derslerde başarının formülü: Ezber yerine deney
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2014 10:15

Obama tarafından fen ve matematik dalında ödüllendirilen Amerikalı öğretmen Gregory Benedis Grap, “Sayısal derslerde deney yerine ezberin yapılması en büyük hata” dedi.

Haberin Devamı

Sayısal derslerde başarının formülü: Ezber yerine deney
ABD Başkanı Barack Obama tarafından verilen ‘Matematik ve Fen Biliminde Üstün Başarılı Ödülü’ sahibi, bir dönem Google eğitim uygulamalarının yetkili eğitimcisi olarak görev alan Gregory Benedis Grab, sayısal derslerde başarıya giden yol konusunda ipuçları verdi. Grab, “Sayısal derslerde deney yerine ezberin yapılması en büyük hata. Çocuklar deney yaparak, gözlemleyerek, işin içine girerek öğrenmeli” dedi. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye gelen, şimdi Amerika İnovasyon Merkezi’nde mesleki eğitim programlarının liderliğini yapan Grab ile teknoloji, öğretmen eğitimi ve sayısal dersler üzerine
konuştuk.

Haberin Devamı

Önemli bir ödül aldınız. Bu ödülün anlamı nedir, kimlere veriliyor?

- ABD’de fen ve matematik derslerinde başarısızlık oranının yüksek olması nedeniyle sadece 2 branşa verilen bir ödül. Ülkenin ilerlemesi için bu iki dalda ders veren öğretmenler alabiliyor. ABD, üniversite ve endüstriyel alanda lider olmasına rağmen yükseköğretim öncesi öğrencilerinin bu sanayiye yetişemeyeceği endişesini taşıyor. Bu nedenle eğitimcilerin teşvik edilmesi ve başarının arttırılması amacıyla bu branşlara verildi. Bir saatlik ders videosu, velilerin tavsiye yazısı ve 20 sayfalık niyet mektubu üzerine her eyalette bir öğretmen ödülü almaya hak kazanıyor.

Sayısal derslerde başarılı olmak için neler yapmalı?

- Öncelikle eğitimcilerin, başaracaklarına inanmaları gerekiyor. Öğretmenler sayısal dersleri öğretme konusunda tutkulu ve istekli olmalı. Çocuklara matematik dersini anlatmak yerine onlara keşif yapmaları, yeni bir şey bulmaları gerektiğini aşılıyoruz. Öğrencilerin, kendilerini bilim adamı gibi hissetmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Deneyler yaparak, neyi nerede kullanacaklarını öğrenmelerini istiyoruz.

Dünyada erkekler mi, kadınlar mı sayısal alanlarda daha başarılı?

- ABD’de lisede metametikten en çok korkan kızlar. Üniversitede ise mühendislik ve bilgisayar alanlarını en çok erkekler seçiyor ve başarılı oluyor, biyolojiyi de kadınlar daha çok tercih ediyor. Bunun nedeni geleneksel olarak kadınların mühendis olamayacağı anlayışının hâkim olması. Çocukların gelecekte ne olacağı anaokulunda oynadığı oyundan da anlaşılıyor. Bu nedenle kızlara da inşa etme oyunları oynatılmalı.

Haberin Devamı

ABD’de başarıya ulaşmak için ne tür çalışmalar yapılıyor?

- Çocuklar okula öğrenmeye açık halde geliyor. Giriş seviyesinde olan merak burada devam etmeli. Üniversiteden profesörün gelip matematik, fizik derslerinde eğitim vermesini sağlıyoruz. Öğrencilerin ilgisini arttırmaya çalışıyoruz. Çocuklara küçük problemler yerine daha büyük ölçekli sorular vererek grupça çalışmalar yapmasını öneriyoruz. Örneğin bugün kesir, yarın oran ödevi yerine, hepsinin bir arada olduğu, zihinsel gelişimine katkı
sağlayan bir sonraki adımı öğreten oyunlar, araçlarla eğitim verilmeli. Öğrenci bilim adamı gibi bir şeyler bulduğunu anlamalı.

Başarılı olacağına inanmalı

Dünyada yapılan en büyük hatalar neler?

Haberin Devamı

- Deney yerine ezberin olması en büyük hata. Çocuklar deney yaparak, gözlemleyerek, kendileri işin içine girerek öğrenebilir. En doğru yöntem de budur.

Öğretmen yetiştirmede nelere önem verilmeli?

- Öğrenmek, yeni şeylere açık olmak, yenilikleri takip etmek en önemli nokta. Okullar öğrenmek içindir, öğretmek için değil. En büyük zorluk idareci kadrosundan kaynaklanabiliyor. Eğitim programlarında öğretmenlerin bilgiye erişmesine-öğrenmesine izin verilmeli. İdareci kadro sınıf ortamlarını, öğrenci sayılarını, sıraları, okul iklimini buna göre ayarlamalı. Başarıya ulaşılmak için idareciler de buna inanmalı.

Sosyal medya ve teknolojinin eğitimde sınırı ne olmalı?

Haberin Devamı

- Sosyal medya ve teknoloji tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Eğitimciler olarak yapmamız gereken en önemli şey, çocuklara güvenli interneti, teknolojiyi öğretmek olmalı. Yasal olarak Facebook gibi sosyal ağları kullanmak için 13 yaş üzerinde olmak gerekiyor. Bu yaşın altındaki çocuklar kontrollü ve güvenli kullanmalı. İnternette yapılan hata geri alınmaz.

Öğretmenler, öğrencileri güvenlik konusunda nasıl yönlendirmeli?

- Sorumluluk ve güvenli kullanma öğretmenle başlıyor. Aile ve okulda bunlar mutlaka yapılmalı. Eskiden masada yanlış hareket yapan çocuğa annesi dürterek veya sözlü kızarken şimdi de 13 yaş altındaki çocuklara mutlaka yanlışlar gösterilmeli, uyarılar yapılmalı. Öğretmenler de rehberlik çalışmalarına bunları eklemeli. Gülseven ÖZKAN

Haberin Devamı

SİZ SORUN BİZ CEVAPLIYALIM

Türkiye’nin Ar-Ge (Araştırma Geliştirme) projlerine ayrılan bütçesi 2014 yılı için nedir?

- Bu yıl Ar-Ge’ye ayrılan bütçe 2 milyar 800 milyon lira.

ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda güvenliği sağlamak için hangi yeni uygulama başlatıldı?

- ÖSYM’nin, uygulamaya koyduğu yeni düzenlemeye göre, sınavlara başvuracak adayların fotoğraflarının son 30 ay içerisinde çekilmiş olması gerekiyor.

Öğretmenler özlük hakları ile ilgili merak edilenleri nasıl öğrenebilir?

- Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin özlük haklarına yönelik soruların cevaplanması için “444 9 446” numaralı iletişim hattını açtı.

hurriyetegitim@hurriyet.com.tr

PANO

Anaokulunda bağımlılıkla mücedele anlatılacak Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti ‘Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM)’ kapsamında, okullarda ve ulusal düzeyde bilinç oluşturulması için işbirliği yaptı. Buna göre sigara, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılıklarla mücadele edilecek. Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerde rehberlik öğretmenleri aracılığı ile eğitimler verilecek. Projenin pilot uygulaması İstanbul’da yapılarak ülke genelinde yaygınlaştırılacak. Erasmus+ 2014 başvuru tarihleri açıklandı Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu Türkiye Ulusal Ajansının yürüttüğü eğitim ve gençlik programları 1 Ocak’tan itibaren yeni bir döneme girdi. 2007-2013 yılları arasında Hayat Boyu Öğrenme ve Gençlik Programları adı ile yürütülen programlar 2014-2020 yılları arasında Erasmus+ adı altında uygulanmaya devam edecek. Erasmus+ programının hareketlilik projeleri 17 Mart’a, stratejik ortaklık projeleri ise 30 Nisan’a kadar sunulabilecek.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

2012-2013 eğitim öğretim yılında üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora olmak üzere 4 milyon 923 bin 940 öğrenci eğitim aldı.

Türkiye genelinde 10 yılda 205 bin 36 derslik yapıldı. Hayırseverler tarafından yaptırılan derslik sayısı ise 39 bin 575 oldu.

Türkiye genelinde 407’si devlet 167’si vakıf üniversitelerinde olmak üzere toplam 574 enstitü bulunuyor.

Sayısal derslerde başarının formülü: Ezber yerine deney
VELİ REHBERİ

5 SORU 5 CEVAP

GELECEĞİN OKULLARI

Geleceğin eğitim ortamları konusundaki soruları Fütürist ve M-GEN Dijital Ajans Başkanı Ufuk Tarhan yanıtladı.

1) Geleceğin okulları nasıl olacak?

- Hibrid, yani analog ve dijital, sanal ve gerçek ortamlardan oluşan bütünleşik platformlara dönüşecek. Hem binaların içinde, hem bulutta olacak. Her yer okul, her şey ders, herkes öğretmen ve öğrenci olacak. Aslında dünya 7 gün 24 saat açık bir okula dönüşecek. Bugün bildiğimiz anlamda okulda buluşmak daha çok sosyal yönlü olacak.

2) Geleceğin okulunda öğretmenin rolü ne olacak?

- Öğretmenler rehber, moderatör, kolaylaştırıcı (facilitator) danışman, uzman ve başöğrenciye dönüşecekler. Eğiten değil, öğrenmeyi öğrenmek için esinlendiren, ilham veren, heyecanlandıran, motive eden rehberler haline gelecekler. Bunu başarabilenler bu tür hizmetleri vermeye devam edebilecek. Tek taraflı aktarımdan çok platform ve araç kullanabilen, yaratıcı, sözel, yazılı, dijital iletişim becerileri yüksek, bir nevi Ar-Ge’ci gibi çalışan öğretmenler gerçekten “öğretme” işini yapabilecek.

3) Hangi donanımlara sahip çocuklar avantajlı olacak?

- Bundan sonra her şey akıllı bilgisayarlar, robotlar ile daha kolaylaşıyor gibi görünse de aslında çok daha yüksek teknoloji bilgisi ve kullanımı gerektiren, aşırı rekabetçi iş ortamları gelişiyor. Ultra hızlı ve değişken, belirsizlik ve risk katsayıları yüksek yepyeni ortamlar olacak. Ancak farkındalığı yüksek, özgüvenli, araştırmacı, tasarım kafası ile düşünebilen yaratıcı, disiplinli, çok çalışkan, akıllı ve iyi insan özelliklerine sahip profiller avantajlı ve başarılı hale gelecek. Dijitalleşme ve teknoloji kullanma becerilerinin yüksek olması zorunlu olacak. Bunlardan uzak ya da bu alanlarda zayıf olan, iş dünyasının dışında kalacak.

4) Aileler geleceğin eğitim materyallerini seçerken nelere dikkat etmeli?

- Yeniçağın gereklerini ve yeni gelişmeleri takip etmeliler. Sadece eğitim materyali değil, eğitim ortamını da çok ama çok dikkatli seçmeli. O ortamın ailede başladığını hatırlamalı. Çocuklarının sadece okullarda, kurslarda, tanımlanmış ya da atanmış öğretmenlerden değil her kanaldan, çoğunlukla mobil cihazlardan sürekli öğrendiklerini hep akıllarında tutmalılar. Materyal derken kalem, defter, kâğıt, boya kalemi kadar temel materyallerden birinin lap top ve tablet bilgisayarlar olduğunu kabul etmeliler. Gerekirse borca harca girerek çocuklarına ve tabii kendilerine bunlardan edinerek, teknoloji konusunda sürekli güncellenmeye özen göstermeliler.

5) Veliler okul seçerken neleri gözden kaçırmamalı?

- Ortamın hem insancıl, hem teknolojik olup olmasına dikkat edilmeli. Hem çağdaş, hem de yüzü geleceğe dönük okulları seçmeliler. Teknoloji, internet, sosyal medya hakkında olumsuz konuşan, bilgisayar bağımlılığı gibi konuları kötümser tonda abartarak, keskin hatlar çizen profillerden kaçınılmalı. Veliler araç, gereç, teknolojik altyapı ve sistemleri olan, sevecen, sorumlu, akıllı, iyi insan olma değerlerine önem veren okulları seçmeliler. Sınav başarısına kilitlenmiş ve istatistik başarılarına yaslananlardan uzak durulmalı. Veli, öğretmen kooperasyonunu teşvik eden, buna dönük organizasyonları olan okulları tercih etmeliler. Çocuk eğitiminin takım işi olduğu da hiç unutulmamalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!