PISA Direktörü Andreas Schleicher: Kopyala-yapıştır sistem çalışmaz

Güncelleme Tarihi:

PISA Direktörü Andreas Schleicher: Kopyala-yapıştır sistem çalışmaz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2019 08:00

OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü Andreas Schleicher, ‘Bir Dünya Okulu: 21’inci Yüzyılın Okul Sistemi Nasıl Kurgulanmalı’ adlı kitabının tanıtım toplantısında eğitimci ve öğrencilerle buluştu. Schleicher, başka ülkelerden kopyala-yapıştır eğitim sistemlerinin çalışmayacağını söyledi.

Haberin Devamı

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) patronu olarak bilinen OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü Andreas Schleicher, Türkçe çevirisi Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz tarafından yapılan ‘Bir Dünya Okulu: 21’inci Yüzyılın Okul Sistemi Nasıl Kurgulanmalı’ kitabının tanıtım toplantısında eğitimci ve öğrencilerle buluştu. Eğitimde doğru bilinen yanlışlardan bahseden Schleicher, başka ülkelerden kopyala-yapıştır eğitim sistemlerinin çalışmayacağını söyledi. Schleicher’in konuşmasından satır başları şöyle:

ÖĞRETMEN SAYISI ARTTI
“Türkiye’nin kendi kapasitesini eğitim konusunda geliştirmesinden etkileniyorum. Son 20 yıla baktığımızda Türkiye öğretmen sayısını arttırdı. Bu, sistemin
başarı göstergelerinden biri olabilir. Kaliteye baktığımızda ise yaptığımız anketlere göre Türkiye’de öğretmenler iş arkadaşlarıyla, kendi akıl hocalarıyla, koçlarıyla daha az vakit geçiriyorlar. Türkiye’de üniversite eğitiminin ardından, yeterli düzeyde meslektaş işbirliği ve mentor desteği yok.

Haberin Devamı

2023 VİZYONU OLUMLU
Herkes Finlandiya ve Singapur’daki eğitimi konuşuyor. Kopyala-yapıştır eğitim sistemleri çalışmaz. Bunu doğru bulmuyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaya koyduğu 2023 eğitim vizyonunu olumlu buluyorum. Kitapta söylediğimiz şeylerden bir tanesi de ‘yoksul öğrencilerin her zaman okulda başarısız oldukları’ iddialarının yersiz olduğu. PISA testlerinde yüzde 10 oranında dezavantajlı olan çocukların en zengin Amerikalı çocuklardan daha başarılı olduğunu görüyoruz. Yani yoksullukla eğitimin doğrudan bağlantılı olduğu doğru değil. ‘Ne kadar çok göçmen öğrenciniz olursa eğitim sisteminiz düşer’ söylentileri de gereksiz. Elbette birçok göçmen öğrenci var ve performansları düşük olabiliyor. Ama onlara biraz zaman tanımak gerek.

HERKESE AYNI İLACI VERİYORUZ
Artık dünya insanları bildikleriyle değil, bildikleri doğrultusunda yapabildikleriyle ödüllendiriliyor. Kendi fikirlerimizi sonraki nesillere aktarmayı istiyor, ama onların yenliklere karşı açık olmasını sağlayamıyoruz. Herkese aynı ilacı veriyoruz ve onların sağlıklı olmalarını bekliyoruz. Bizim de yeniden öğrenmeyi bilmemiz
gerekiyor. Başarı aynı zamanda kendimize yaraşır bir pusula, kendimizi yönetecek bir navigasyon sistemi bulmaktır. Yine kaçırdığımız diğer bir husus da şu: Öğrenmeye daha fazla vakit ayırdığımızda daha iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz. Ancak, en uzun okul saatleri olan okullar en iyi sonuçları alamıyor.”

Haberin Devamı

FORMÜL BİLMEMİZE GEREK YOK
Türk öğrenciler, farklı çalışma alanlarından bilgileri bir araya getirip bağlantı kurarken zorluk yaşıyorlar. Bildiklerinden çıkarımlar yaparken, yargılara ulaşırken zorlanıyorlar. Türkiye’de bilgi iyi bir şekilde üretildiğinde sistem işe yarıyor, ancak sadece gittiği yönü değiştirmesi lazım. 2023’te de Türkiye buraya doğru gitmek istiyor. Öğrencilerin üzerine artık bilgi tekrarı vurgulamak yerine bütünsel bir yaklaşıma gitmek istiyor. Vurguladığım nokta, biraz daha yarının dünyasında önemli olan konulara değinilmiyor. Algoritmaları yapmamıza gerek yok, bunlar zaten yapılıyor, biyoloji ya da kimyada birçok bilgiler, formüller bilmemize gerek yok. Aslında bizim bilimsel olarak düşünme yaklaşımını veya deney yapabilmeyi bilmemiz lazım. Bu tip sistemler bizim için önemli.

BAKMADAN GEÇME!