ÖSS'ye inat sınavlara devam

Güncelleme Tarihi:

ÖSSye inat sınavlara devam
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 14, 2008 07:00

Her yıl bir milyona yakın aday daha önce başarısız olduğu ya da girdiği bölümden memnun kalmadığı için tekrar Öğrenci Seçme Sınavı’na giriyor. Geçen yıl toplam 1 milyon 775 bin kişinin 975 bini ÖSS’ye yeniden giren adaylardı. Bu yıl lise öğrenimi dört yıla çıkarıldığı için birçok lise mezun vermeyecek.

ÖSS’de çoğunluk, beklemedeki adaylara geçecek. Bir kısmı hayalindeki bölüme yerleşmek, bir kısmı da hangi bölüm olursa olsun bir üniversiteye girmek için şansını deneyecek. Ama, bir de inat edip defalarca ÖSS’ye girenler var. Örneğin Orhan Şeker’in (28) yıllardır en büyük hayali doktor olmak. Şu anda doktorlarla yan yana: İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü’nde dördüncü sınıf öğrencisi. Ama bu bölüm bile onu yolundan dönmedi. Anadolu’da sağlık hizmetlerinin yetersiz kaldığı ücra bir köşede hastalara bakan bir doktor olmak için tam sekiz kez ÖSS’ye girdi. Bahar Savaşan (24), bu yıl beşinci kez ÖSS’ye girecek. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mobilya Dekorasyon Bölümü’nden mezun oldu. Ama, asıl tutkusu öğretmenlik. Karatahta başında öğrencilerine bir şeyler anlatmak uğruna ÖSS’ye girmeye devam edecek. Gökhan Kulikoğlu’nun (21) da hayali bir üniversite. İyi yaşamak, iyi para kazanmak, toplumda iyi statüye ulaşmanın yolunun üniversiteden geçtiğini düşündüğü için dört yıllık bir bölüm kazanmak istiyor. Bu yıl ÖSS’ye beşinci kez girecek. İşte, hayallerine kavuşmak için ÖSS’ye girmekten pes etmeyenlerin, inadına ÖSS’ye girenlerin öyküsü.

ORHAN ÅžEKER (28)

Ücra bir Anadolu köşesinde hastalara şifa veren bir doktor olmak için dokuzuncu kez ÖSS sınavına girecek
/images/100/0x0/55eaf074f018fbb8f8a06e4d

Annesi ev hanımı, babası tekstil işçisi. Orhan ilkokulu, doğduğu Antalya’da bitirdi. Ailesiyle geldiği İstanbul’da Kocasinan Lisesi’nden mezun oldu. Öğrenciliği boyunca öğlene kadar okula gidiyor, daha sonra gece 22.00’ye kadar babasıyla tekstil atölyesinde çalışıyordu.
      Â
İlkokulda karar vermişti doktor olmaya. Ancak okuldaki öğretim yetersizdi, dershaneye de gidememişti. 1997’de ilk kez ÖSS’ye girdiğinde heyecanına yenildi sorulara bakakaldı. Ama hiç yılmayacak, hedefine ulaşana kadar sınava girecekti. Ertesi yıl bir dershanenin kapısını çaldı. Sınava daha iyi hazırlanınca puanı yükselmişti. İstanbul dışındaki mühendislik fakültelerine ya da İstanbul’daki fen fakültelerinden herhangi birine girebiliyordu. Ama, onun gözü hálá tıptaydı.

Üç ve dördüncü girişiminde ÖSS’de başarılı oldu. Ama tıp fakültesine puanı yetmediği için tercih yapmadı. Para biriktirdi, 2000’de Mef Dershanesi’nin özel sınıfına yazıldı. 16 Anadolu Lisesi öğrencisi arasında tek klasik lise mezunuydu ve deneme sınavlarında çok başarılıydı. Ancak ÖSS sonuçları geldiğinde, ortaöğretim başarı puanı yüzünden çok gerilerde kaldığını gördü.

Ertesi yıl, tercih listesinin en altındaki İstanbul Üniversitesi Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü’nü kazandı bu kez. İki yıl temel tıp eğitimi alacak, bu arada ÖSS’de tıbbı kazanırsa üçüncü sınıftan Tıp Fakültesi’ne yatay geçiş yapabilecekti.

İlk yıl çok mutluydu. Tıp öğrencileriyle aynı amfilerde, aynı hocalardan ders alıyorlardı. Dersleri severek takip ediyor, çok çalışıyordu. Mezuniyet sonrası Tıpta Uzmanlık Sınavı’na girip doktor sıfatını kazanabilecek, medikal doktor olmasa da mikrobiyoloji ya da biyokimya alanında uzman doktorluk yapabilecekti.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne birincilikle giren isteksiz doktor adaylarıyla karşılaştığında tekrar hırslandı, yeniden denemeye karar verdi. Başarısız bir denemeden sonra, para biriktirip bu kez Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi’nin kapısını çaldı. Yaşı büyük olduğu için dershane onu kabul etmekte tereddüt etti. Girdiği Seviye Tespit Sınavı’nda 2700 öğrenci arasında 20’nci olunca özel sınıfa alındı. Deneme sınavlarında puanları yüksekti ve bu kez çok umutluydu. ÖSS’ye bir ay kala bisikletten düşüp sağ kolunu kırdı. Motivasyonu azaldı ve geçen yıl ÖSS’de sekizinci hayal kırıklığını yaşadı. Orhan yine de şansını deneyecek. Eğer Tıp kazanır ve burs bulabilirse vakıf üniversitelerinden birini seçecek.

HEDEFİM İÇİN DEFALARCA ÖSS’YE GİRDİM

Kendimi bildim bileli idealim doktor olmak. Mutsuz olacağım bir meslek yerine, defalarca ÖSS’ye girip hedefime ulaşmak istedim. Vasat bir liseye gitmek yerine iyi bir okula yönlendirilseydim, şu anda hedefime ulaşmıştım. Yat, kat, özel muayenehane hayali kurmuyorum. Beni Anadolu’da ücra bir köye göndersinler, orada doktorluk yapıp deli gibi de mutlu olurum. Maddi durumumuz iyi olsa ya da burs bulabilsem, aldığım puanlarla rahatlıkla vakıf üniversitelerine girebilirim. Ama bir yandan da hedefim okuduğum Tıbbi Biyolojik Bilimler’i bitirmek ve TUS’a hazırlanmak. Eğer TUS’u kazanırsam mikrobiyolog ya da biyokimyo uzmanı olarak hastanelerde çalışıp hedefime biraz olsun yaklaşabileceğim.

GÖKHAN KULİKOĞLU (21)

BEŞİNCİ KEZ ÖSS KAPISINDA

Yeter ki bir yere gireyim
/images/100/0x0/55eaf074f018fbb8f8a06e4f


Çiftçi bir babanın üç çocuğunun en küçüğü. Erzincan’ın Tercan İlçesi Mercan Köyü’nde ilkokulu bitirip Erzincan’daki Kazım Kazım Karabekir Süper Lisesi’ne girdi. Başarılı bir öğrenciydi. Ağabeyi bilgisayar mühendisliğinde, ablası iktisat fakültesinde okuyordu. ÖSS’de herkes Gökhan’dan da benzer bir bölüme girmesini bekliyordu. Lise sonda dershaneye gitti. Ama, sınav heyecanı her şeyi altüst etti. Öğretmenlik bölümlerinden birini kazanma hayali sona erdi.

İkinci yıl hafta içi dershaneye gidiyordu. Ama, bu kez de umudu kırılmıştı. Sonraki yıllarda artık dershaneye gitmekten vazgeçti. Kendi kendine sınava hazırlandı. Çünkü, ailesinin kendisi için para harcamasını istemiyordu. Geçen yıl, Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü’ne kaydını yaptırdı. Ama ÖSS’ye bir kez daha girme fikrinden vazgeçmedi. Ağabeyi ve ablası üniversiteyi bitirip İstanbul’da iş bulunca Gökhan’ı İstanbul’a getirip Kavram Dershanesi’ne yazdırdılar. Bu yıl beşinci kez sınava girecek. En kötü ihtimalle Erzincan Üniversitesi’nin herhangi bir bölümünü kazanmayı umuyor. Yeter ki, öğretimini sürdürdüğü tam zamanlı bir üniversiteye geçebilsin. Bu yıl son kez ÖSS’ye gireceğini söylüyor. Başaramazsa çalışmaya başlayacak.

Mutlu olmak, iyi yaşamak için üniversiteye girmek istiyorum

Toplumda kendime iyi bir yer edinmek için iyi bir üniversitede okumak istiyorum. Hedeflerime ulaşabileceğim tek yol bu. Bugün her yerde üniversite diploması soruyorlar. Başaramazsam içimde hep ukte kalacak. Önümdeki engeli aşmak bana büyük huzur verir, mutlu eder. Umudumu kesmek üzereyken bu yıl İstanbul’a gelip kurslara gitme fırsatı çıktı, benim için sürpriz oldu. Bu kadar yıl kaybettim. Bu yıl bari mühendislik olsun, öğretmenlik ya da başka bir bölüm, ÖSS’yi geçeyim.

BAHAR SAVAÅžTAN (24)

BeÅŸinci denemesinden umutlu

İlköğretimi Tekirdağ’ın Binkılıç Köyü’nde, orta ve liseyi Saray ilçesindeki Ali Naki Erenyol Lisesi’nde tamamladı.
/images/100/0x0/55eaf074f018fbb8f8a06e51
Dershanede ÖSS’ye hazırlandı. Yaşadığı küçük ilçeden ayrılıp üniversite sayesinde büyük şehre gitme hayali kuruyordu. 2000 yılında, "Buradan kurtulayım da neresi olursa olsun" diye iki yıllık Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mobilya Dekorasyon Bölümü’ne girdi. Bölümü ve eğitim ortamını sevmedi ama yine de okulu bitirdi, diplomasını alıp kenara koydu. Bu arada iş başvurusu yaptı, İngilizce kursuna yazıldı. Birkaç yıl aradan sonra tekrar ÖSS’ye girdi. Kararını vermişti: Türkçe ve edebiyat öğretmeni olacaktı. Ev hanımı annesi ve ticaretle uğraşan babası ona istediği bölüme girmesi için destek verdi. ÖSS’deki iki denemesinde istediği puanı tutturamadı. Şu anda Açıköğretim Fakültesi’nde Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü’nde okuyor. Bir yandan da her gün Çatalca’dan Beylikdüzü’ne gidip Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi’nde kurslara devam ediyor. Beşinci denemesinde istediği bölüme gireceğinden umutlu. Dershanedeki sınıf arkadaşları aradaki yaş farkını hiç umursamıyor. Sınavlarda ilk zamanlardaki kadar heyecanlanmadığını, sırtını sıraya yaslayıp keyifle soruları çözdüğünü söylüyor.

DERSHANE ÖĞRETMENLERİNE BAKIP HAYAL KURUYORUM

Öğretmen olmak istiyorum, branşı çok da önemli değil. Dershanede bile öğretmenlere bakarak hayal kuruyorum. Şimdi o tahtada olsam ne yaparım, diye düşünüyorum. Neresi olursa olsun, Doğu veya Güneydoğu Anadolu’ya gidip mesleğimi yaparım. İki yıllık üniversite tecrübesinden sonra fark ettim ki sadece öğretmenlik yapabilirim. ÖSS’deki sistemin kurbanıyım. Alan dışı bölüm seçemem. Seçince puanım düşer. Bir ara yabancı dil öğretmenliğini düşündüm. Ama lisede sözel bölüm mezunu olduğum için vazgeçtim. Ne yazık ki ilk üniversite tecrübem boşa gitti, kişiliğime uygun değildi. Şu anda dershane arkadaşlarıma baktığımda, pek hırslı olmadıklarını görüyorum. Hayattan henüz canları yanmamış. Bazen düşünüyorum. Rakiplerim bunlar mı?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!