Kış aylarında bu ikiliye dikkat: Virüs ve bakteri

Güncelleme Tarihi:

Kış aylarında bu ikiliye dikkat: Virüs ve bakteri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2015 15:19

Grip, nezle, bronşit; virüs ve bakterilerin yol açtığı bu hastalıklardan korunmak o kadar da zor değil. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Saka’ya göre bunun yolu ilk olarak, yeterli ve dengeli beslenmek, düzenli uyumak ve bol bol su içmekten geçiyor.

Haberin Devamı

Kışın en sık, virüslerden kaynaklanan üst solunum yolu enfeksiyonları ortaya çıkıyor. Ancak daha nadir görülse de, özellikle bağışıklık sistemini ilgilendiren rahatsızlıkları bulunanlarda hayatı tehdit eden alt solunum yolu enfeksiyonlarına da rastlanabiliyor. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Saka, sadece virüsler değil, bakterilerin de hastalıkların nedeni olduğunu hatırlatarak, “Virüslere göre bakteriler daha büyük mikro-organizmalar. Hastalarda daha ciddi şikayetler oluşturuyorlar. Antibiyotik ile tedavi edilmediğinde daha uzun sürüyorlar. Alt solunum yolu enfeksiyonlarının çoğunun nedeni bakteriler ve antibiyotik tedavisi gerektiriyor” diyor. Doç. Dr. Saka, bu hastalıkları ve korunma yollarını şöyle anlatıyor: 

Haberin Devamı

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI

NEZLE: Hızlı ortaya çıkıyor ve genelde ateşin eşlik etmediği halsizlik, burun akıntısı ve gözlerde kaşınma-sulanma görülüyor. Çoğunlukla ek tedavi gerektirmeden uyku ve iyi beslenme ile birkaç günde geçiyor.

GRİP: Öncü bulguları daha uzun. Halsizlik, kırgınlık ve kas ağrıları sonrası yüksek ateş ve boğaz ağrısı gibi işaretleri bulunuyor. Tedavisi için, yine düzenli uyku ve iyi beslenmenin yanı sıra ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler gerekiyor. Düzelmek için ihtiyaç duyulan süre, daha uzun oluyor.

FARANJİT VE LARENJİT: Ateş, halsizlik ve boğaz ağrısının yanı sıra kuru öksürük yapıyor. Balgam olmuyor. Sık sık boğazı rahatsız eden ve bir süre sonra kişiyi yoran, göğüs kafesinde ağrılar yapan öksürük oluyor. Tedavi için, ağrı kesici, ateş düşürücü ve öksürük kesici ilaçlar veriliyor.

SİNÜZİT: Baş ağrısı, geniz akıntısı, gece öksürüğü, burun tıkanıklığı ve halsizlik görülüyor. Nadir de olsa ateş de olabiliyor. Çoğunlukla bakteriyel enfeksiyonlara bağlı yaşanıyor ve antibiyotik tedavisi gerektiriyor. 

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI

TRAKEİT: Öksürük çok ön planda. Kişi kuru kuru öksürüyor ve nefes alırken boğazdan kaba ötme sesi çıkabiliyor.

AKUT BRONŞİT: Bulguları; ateş, öksürük, balgam ve nefes darlığı olarak sıralanabiliyor. Özellikle nefes verirken ince bir ötme sesi olabiliyor. Sık nefes alıp verme ihtiyacı duyuluyor.

Haberin Devamı

PNÖMONİ (ZATÜRRE): Akciğer dokusunun iltihabı olarak tanımlanıyor. Zayıf, yaşlı ve çoklu hastalığı olanlarda yoğun bakım yatışı oldukça sık gerçekleşiyor. Bulguları arasında  ciddi halsizlik, ateş, üşüme-titreme,öksürük, balgam, genel durum bozukluğu, sık nefes alma, nefesin yetmemesi şikayeti sayılabilir. Tedavi edilmezse ölüme yol açabiliyor. Çoğu kez yüksek dozlarda antibiyotiktedavileri gerekiyor.

AŞI

Tıbben etkin korunma yöntemlerinden biri. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle risk gruplarında olmak üzere tüm yetişkinlere her yıl eylül-ekim döneminde grip aşılaması yapılmasını öneriyor. Bu zamanın seçilmesinin nedeni, bu süreden sonra virüs yapısının değişmesi ve bir önceki yıl mikro-organizmalarına göre hazırlanan aşıya yüksek oranda direnç gelişmesi. Zatürre için ise yapıları ve etkin oldukları bakteri tipi sayısına göre ayrılan iki tür aşı var. Yetişkinler için herhangi biri tercih edilebiliyor. Yaşlılarda ise önce konjuge, 6 ay sonra da polisakkrit aşısının yapılması öneriliyor.

Haberin Devamı

KORUNMA YOLLARI

1- Hijyen kuralları önemli. Virüsler çoğu kez havada asılı partiküller ve el teması ile bulaştığından kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmayın, kapalı ortamları sık havalandırın. Hasta olan kişilerden uzak durun, temas ettikleri eşyaları kullanmayın. Toplumumuzun geleneklerinden biri olan öpüşmelerden mümkün oldukça kaçının. 

2- Kışa uygun giysilerle vücudun önemli düzeyde ısı kaybetmesini engelleyin. 

3- Özellikle risk grubu içindeki bireylerin soğuk ve hava kirliliği nedeniyle mümkün oldukça evden çıkmamasında yarar var. Öncelikle günlük enerji ihtiyacını karşılayacak düzeyde ve dengeli beslenin. Bunun için günlük 30-35 kcal/kg içeren miktarda gıda tüketilmeli. Günlük kalori ihtiyacının yaklaşık yarısı karbonhidratlardan, yüzde 30’u yağlardan ve geri kalanı proteinlerden alınmalı. Gıdaların sağlıklı olmasına, katkı maddesi içermemesine, mevsimsel sebze ve meyveleri bol tüketmeye önem verin.

Haberin Devamı

4- Vitamin A, C ve E bağışıklık sisteminde aktif kullanılıyor. Vitamin A, yara iyileşmesinde etkili. B2, B3, B6, B12, vitamin C ve folat eksikliğinde ağız içi mukoza hasarı artıyor. Bu da üst solunum yolu enfeksiyonlarını kolaylaştırabiliyor. Ekmek kepekli tüketildiğinde B grubu vitaminler, E vitamini, özellikle demir, çinko, magnezyum ve fosfor olmak üzere birçok mineral yeterli düzeyde alınabiliyor. Günlük su tüketimi de çok önemli. Ortalama 2 litre su tüketin.

5- Sağlıklı uyku, bağışıklık sisteminin korunması ve organ fonksiyonlarının en iyi şekilde idamesi için gerekli. Örneğin, düzenli uyuyan bireylerde güçlü bağışıklık sistemi sayesinde kanser görülme riski anlamlı derecede daha düşük bulundu. Düzenli ve uygun süreli uyku, enfeksiyon riskini azaltıyor. Yetişkin birinin günde ortalama 8 saat uyuması öneriliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!