Yıllarını yardımcı doçentliğe adayan akademisyenler: Dil bilmeyenler profesör oluyor, bizim suçumuz ne?

Güncelleme Tarihi:

Yıllarını yardımcı doçentliğe adayan akademisyenler: Dil bilmeyenler profesör oluyor, bizim suçumuz ne
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2018 12:25

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yardımcı doçentliğin kaldırılarak yerine ‘doktor öğretim üyesi’ kadrosunu getiren düzenlemeyi, üniversitelerde 29 yılı bulan sürelerle 'yardımcı doçent' olarak çalışan, doçentliğe geçemeyen akademisyenlerle konuştuk. Özellikle yabancı dil sınavı nedeniyle mağdur olduklarını anlatan öğretim üyeleri arasında ‘uygulamaların keyfiliği’nden yakınıp şikayetçi olan da var, “Yeterince İngilizce bilmeyenler profesör oldu” diyen de.

Haberin Devamı

Yıllarını yardımcı doçentliğe adayan akademisyenler: Dil bilmeyenler profesör oluyor, bizim suçumuz ne
AKADEMİSYEN OLMADIĞI İÇİN DÜZENLEME YAPILDI
YRD. DOÇ. DR. GÖKSEL ÖZTÜRK (MARMARA ÜNİVERSİTESİ): Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldum. Aynı üniversitede Türk dili ve edebiyatı alanında doktora ve yüksek lisans yaptım. Çağdaş Türk lehçeleri üzerine çalışıyorum. 2002’de yardımcı doçent oldum ve 16 yıldır doçentliğe geçemedim. Çünkü alanımla ilgili Kırgızca, Kazakça gibi dilleri bilmeme rağmen doçentlik için aranan yabancı dilde barajı geçemedim. Bir sınavı aştım ama ciddi bir hastalıkla mücadele ederken başvuru süreçlerini kaçırdım. 11 yıl Orta Asya’da kaldım. Kimse bana bunu sormadı. Ancak bakkaldan İngilizce kibrit isteyemeyenler dahi birçok alanda profesör oldu. Bizler bu sistemde mağdur edildik. Birilerine sorular verilirken, birilerinin önü kesildi. Yeni kanun komik. Yabancı dil şartı rektörlük, dekanlık gibi idari görevler için olabilir. Yardımcı doçentliğin en fazla 10 yıl gibi bir sınırı olmalı, sonra uygun kriterleri taşıyorsa dil bilmeyenler de doçentliğe geçebilmeli. 200’den fazla yeni üniversite açıldı. Akademisyen bulunamadığı için bu düzenlemenin geldiğini düşünüyorum. Yakında emekli olacağım. 

Haberin Devamı

Yıllarını yardımcı doçentliğe adayan akademisyenler: Dil bilmeyenler profesör oluyor, bizim suçumuz ne
BEKLENTİLERİN BİR KISMINA YANIT VERDİ
YRD. DOÇ. DR. ESAT SARICAOĞLU (KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ): Atatürk Üniversitesi’ndeki lisans eğitimimin ardından İstanbul Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora yaptım. 1998’de yardımcı doçent oldum ve 20 yıldır çalışıyorum. Bunun birkaç nedeni var, yabancı dil başta geliyor. Bir dönem Arapça sınavından geçtim ama eserler yetersiz bulundu. Uygulamaların keyfiliği nedeniyle bu kadar beklediğimi düşünüyorum. Ülkemizde 35 yaşında profesör olanlar var, 60 yaşında hala yardımcı doçentsem, bunun sorumlusu benim ama bunda katkısı olanlar da vardır. Üretmek için profesör olmaya gerek yok. Yapılan değişiklikler, beklediklerimizin bir kısmına cevap verdi. Eser aşamasında eskiden olan baskı artarak devam edecek. Unvanımın a veya b olması bir şey değiştirmiyor, profesör olsaydım da bilim dünyasına katkım aynı şekilde devam edecekti.

Haberin Devamı

Yıllarını yardımcı doçentliğe adayan akademisyenler: Dil bilmeyenler profesör oluyor, bizim suçumuz ne
TEPKİ GÖSTERDİ 29 YILDIR YARDIMCI DOÇENT
YRD. DOÇ. DR. M. KAYAHAN ÖZGÜL (GAZİ ÜNİVERSİTESİ): 1989’dan beri yardımcı doçentim. Olmak istediğim yerdeyim ve bundan fazlası için beklentim yok. Tercümeler yapıp yayımlayacak kadar yabancı dil bilgim var. Ama doçentlik için girişimde bulunmadım. Bunun nedenini de 1990’da YÖK’e yazdım. Hiçbir medeni ülkede bir adayın alan bilgisi sınanmadan yabancı dil bilip bilmediği merak edilmez. Mevcut uygulamada ise yabancı dil bilmiyorsanız, alanınızdaki bilgi ve başarınızın umursanmayacağı baştan haber veriliyor. Buna ancak sömürge ülkelerinde rastlanabilir. Bilim sınavında başarılı olan, ikinci aşamada yabancı dilden sınava alınabilir. Bu değişiklik yapılana kadar hiçbir sınava girmeyeceğimi ifade ettim. Tavşanın küstüğünden dağın haberi olmasa da yaklaşık 30 yıldır itirazımın arkasındayım. Son düzenlemeyle baraj puanı düşürülse de eski zihniyet sürdüğü sürece beni tatmin etmez. 

Haberin Devamı

YENİ DÜZENLEME GELDİ AMA NE OLDU ANLAMADIM
YRD. DOÇ. DR. MUHİTTİN ÇELİK (İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ): 25 yıllık akademisyenim. 20 yıldır yardımcı doçent olarak çalışıyorum. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesiyim. Çalışma alanım çağdaş Türk lehçeleri. Doçentlik için yabancı dil sınavına bir, iki kez katıldım. Akademisyenler, en verimli çağlarında 5, 6 yılını dil şartını yerine getirmekle geçiriyor. Bu da mağduriyete neden oluyor. Bu süreçte üretim de yapılamıyor. Ben Türkoloji çalışıyorum, neden İngilizce öğrenmek zorundayım? Para karşılığında dil belgesi için 50 defa teklif geldi. Ama öyle bir şeye girmedim. Bu sistem olmasaydı daha verimli olurduk. 5, 10, 15 yıl gibi belli bir süre yardımcı doçent olarak çalışanlar, bilimsel kriterlere göre doçentliğe geçebilmeli. Sorun yardımcı doçentlikte değil, doçentlik kriterlerinde. Şimdi yeni düzenleme geldi ama ne oldu hiç anlayamadım.

BAKMADAN GEÇME!