İKSV raporu: Sanata katılım okul terkini 5 kat azaltıyor

Güncelleme Tarihi:

İKSV raporu: Sanata katılım okul terkini 5 kat azaltıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2019 10:43

İKSV’nin ‘Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek’ başlıklı raporuna göre, küçük yaşlardan itibaren sanatla uğraşmak çocuklara sorgulama, araştırma, hayal gücünü kullanma, yaratıcı ve eleştirel düşünebilme, kendini ifade etme, empati kurma gibi beceriler kazandırıyor. Raporda, özellikle dezavantajlı ailelerdeki çocukların sanat temelli programlara katıldığında okulu terk etme oranlarının beş kat azaldığı vurgulanıyor.

Haberin Devamı

‘Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek’ başlıklı rapora göre, özellikle dezavantajlı ailelerdeki çocuklar, sanat temelli programlara katıldığında okulu terk etme oranları beş kat azalıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanan raporu, kamuoyuyla paylaşıldı. İKSV’de düzenlenen toplantıda açıklanan çalışmaya göre, küçük yaşlardan itibaren sanatla uğraşmak çocuklara sorgulama, araştırma, hayal gücünü kullanma, yaratıcı ve eleştirel düşünebilme, kendini ifade etme, empati kurma gibi becerileri kazandırıyor. 8-12 yaş aralığındaki çocukların okul dışındaki zamanlarda neler yaptıklarına bakıldığında, yüzde 86’sının ödev yaptığı, yüzde 62’sinin ise televizyon seyrettiği görülüyor.

Haberin Devamı

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Feyza Çorapçı, sanatsal etkinliklerin özellikle  0-3 yaş arası çocuklar için de önemli olduğunu söyledi. Sanatsal faaliyetlerin çocuklar ve gençler üzerinde olumlu etkilerinin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çorapçı, “Doğumdan sonraki ilk üç yılda beyin hızla gelişiyor. Bebekler 100 milyar nöronla doğuyor ve her saniye 1 milyon nöron arasında bağlantı sağlanıyor. Hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir şey olmuyor” dedi. Raporda öne çıkan bulgular ise şöyle:

ÜNİVERSİTEDEN MEZUN OLMA ŞANSI İKİ KAT ARTIYOR
- Son 20 yıldır yapılan araştırmalar, özellikle dezavantajlı ailelerdeki çocukların sanat temelli programlara katıldığında okulu terk etme oranının beş kat azaldığını, üniversiteden mezun olma şanslarının iki kat arttığını ve genç yetişkinlik yıllarında oy kullanma gibi vatandaşlık sorumluluklarını daha çok yerine getirdiklerini gösteriyor.
- Gelişim için kritik olan erken çocukluk ve okulöncesi dönemde çocukların sanatsal olarak desteklenmesi ise sosyal ve duygusal açıdan daha yetkin, iletişim becerileri daha güçlü ve psikolojik uyumu daha yüksek bireyler olma şanslarını önemli derecede arttırıyor.
- Çocuklar, sanat etkinlikleriylle küçük yaşlardan itibaren kendilerini tanıyor, neleri sevip sevmediklerine dair ipuçları ediniyor. Etraflarında gördüklerini ve deneyimlerini sanat etkinlikleriyle ifade ederken, planlama, seçim yapma, deneme, düzeltme, başladığı işi bitirme gibi bilişsel yetilerini geliştiriyor, oyun bağlamında ise hayal güçlerini harekete geçiriyorlar.
- UNESCO’ya göre, sanat ve sanat eğitimi çocuk gelişimi üzerinde önemli rol oynuyor. Sosyo-ekonomik durum, mültecilik, kültürel azınlık olma veya engellilik statüsünden bağımsız olarak toplumdaki her çocuğun sanata erişimi evrensel bir insan hakkı.

Haberin Devamı

GENÇLER AVM’YE GİDİYOR
- Türkiye’de sanat derslerinin okul müfredatındaki ağırlığının giderek azalmasıyla, özellikle dezavantajlı ailelerin çocukları nitelikli sanat deneyimlerinden mahrum kalıyor. Dolayısıyla çocukların ve ailelerinin erken yaşlardan itibaren sanatla tanışmaları ve sanat yoluyla öğrenme deneyimi kazanmaları için okul ortamı dışındaki sanat atölyeleri, alternatif öğrenme ortamı olarak önem kazanıyor.
- Türkiye’de çocuklar ve gençlerin okul sonrası serbest zamanlarını nasıl değerlendirdiğiyle ilgili araştırmalara göre de spor, sanat, bilim gibi farklı alanlarda yapılandırılmış etkinliklere katılım oranları düşük. 8-12 yaş arası 3 bin çocukla yapılan araştırmaya göre, okul dışındaki zamanlarda, ev ödevi yapmak çocukların yüzde 86’sı tarafından dile getirilen en sık gerçekleştirilen serbest zaman etkinliği. Yüzde 62’si ise televizyon seyrettiğini ifade ediyor.
- Nüfusbilim Derneği ile Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun 2007’de birlikte yürüttüğü bir araştırmada, Türkiye’yi temsil ettiğine inanılan 3 bin 500 hanedeki 15-24 yaş grubu gençten veri toplandı. Bu yaş grubunun en fazla tercih ettiği boş zaman etkinlikleri, arkadaşlarıyla sohbet etmek ve alışveriş merkezlerine (AVM) gitmek olarak belirlendi. Buna göre, katılımcıların yüzde 75’i AMV’ye, yüzde 25’i konsere, yüzde 20’si sinemaya gidiyor.

Haberin Devamı

YÜZDE 73’Ü HİÇ MÜZE GEZMEDİ
- 2013’te gerçekleştirilen bir diğer çalışmada, İstanbul’un kentsel alanlarında yaşayan ve devlet okullarına giden 6-11 yaş arasındaki 800’e yakın çocuğun okul dışındaki zamanlarını nasıl değerlendirdikleri araştırıldı. Çocukların gün içinde televizyon seyretmeye diğer tüm aktivitelerden daha çok zaman ayırdıkları görüldü. Çocukların yüzde 73’ü müze/sergiye, yüzde 49’u tiyatroya, yüzde 48’i sinemaya hiç gitmedi.
- Habitat Derneği’nin 2016’da yayımladığı Gençlerin İyi Olma Hali araştırmasına katılan 1209 genç arasında öğrenci olanların yüzde 82’si için arkadaşlarıyla dolaşmak serbest zamanlarında en sık gerçekleştirdikleri etkinlik oldu. Yüzde 68 ile ikinci sırada haftada en az bir kez arkadaşla kafeye gitmek geliyor. Kültürel tüketim alışkanlıkları bağlamında, tiyatro veya konsere giden gençlerin oranı ise yüzde 20-22 civarında.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!