Eğitim Bir-Sen: Din derslerinin seçiminde veliler etkili olmuş

Özer, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran 4+4+4 kademeli eğitim sisteminin bir yılını doldurduğunu belirterek, bu kapsamda Adana, Ağrı, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul ve Trabzon illerindeki ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki okullarda, öğretmen, idareci ve velilerle görüşme yaptıklarını söyledi.

4+4+4 eğitim sisteminin 6 temel üzerinde eleştirildiğini söyleyen Özer, bunlardan birinin ilköğretim okullarının ilkokul ve ortaokul olarak ayrıştırılması olduğunu, araştırma sonuçlarına göre, velilerin farklı yaşlardaki çocukların ayrı yerlerde olmasını olumlu bulduğunu dile getirdi.

Bazı okullarda şartlar gereği ilkokul, ortaokul ve liselerin aynı binalarda bulunduğunu anlatan Özer, kademeli geçişin bu sorunların canlı tutulmasında en etkin rolü oynadığını belirtti.
Velilerin, 1’inci  ve 5’inci  sınıftaki çocuklarının ayrı ayrı okullara gitmesini de bir sorun olarak gördüğünü dile ifade eden Özer, 4+4+4 ile öğretmenlerin norm fazlası konumuna düşmesi için çok fazla çalışma yapıldığını, okullara derslikler yapıldığını ve sınıfların bölündüğü bu sayede norm fazlası durumunun normal seviyelere çekildiğini belirtti.

“Alan değiştiren bazı öğretmenlerin iş verimliliğinde düşüş var”

Alan değişikliğinin de bu sorunun çözümüne katkı sağladığını belirten Özer, alan değiştiren bazı öğretmenlerin bundan memnun olmadığını ve iş verimliliğinde düşüş olduğunu söyledi. Çocukların okula erken başlamasının da çok tartışıldığını hatırlatan Özer, okula başlamak için 66 ayın erken olduğunu söyleyen veliler ve öğretmenlerin bulunduğunu dile getirdi. Öğretmen ve velilerin, öğrencilerin psikomotor gelişimleri tam olmadığı için kalem tutmakta ve el becerilerini geliştirmekte zorlandıklarını söylediklerini aktardı. Özer, "Mili Eğitim Bakanlığı, 66 ila 69 ay arasındaki aylık dönemi kapatmak için 14 haftalık oryantasyon eğitimi vermeyi planladı. Geçen sene müfredata da bu konuldu. Fakat araştırmada, öğretmen ve veliler, çocukların oryantasyona alınmadığını söylüyorlar. Yani oryantasyonun gereksiz olduğunu söylüyorlar. Velilerin 'benim de çocuğum bir an önce okusun' diyerek çocuklarını oryantasyona devam ettirmek istemediklerini öğretmenlerin de yine çocukların arasındaki rekabetten dolayı oryantasyonu uygulamadıklarını görüyoruz" diye konuştu.

Özellikle ikili eğitim veren okullarda ders saatlerinin kargaşaya neden olduğunu iddia eden Özer, Talim Terbiye Kurulunun bunu gördüğünü ve ders saatleri konusunda yeni bir düzenlemeye gittiğini, bunun da araştırmanın bulgularını doğruladığını ileri sürdü. Seçmeli derslerle ilgili öğretmen açığı nedeniyle bazı okullarda okul idarecilerinin ders seçimi konusunda yönlendirmede bulunduğunu anlatan Özer, "Genellikle Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammedin Hayatı ile ilgili dersleri seçiminde veliler etkili olmuşlar. Araştırmada bu gözüküyor. Ama matematik ve İngilizce seçiminde çocuklar etkin, başka seçmeli derslerin seçiminde okul idarelerinin etkin olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

“İlköğretim okullarının ilk ve ortaokul olarak ayrışması hızlı bir şekilde sonuçlandırılması gerekir”

Sistemin başarılı olması için revize edilmesi gerektiğini anlatan Özer, bu kapsamda pedagojik açıdan yasanın en temel hedeflerinden biri olan ilköğretim okullarının ilk ve ortaokul olarak ayrışması hızlı bir şekilde sonuçlandırılması gerektiğini söyledi. Zorunlu okula başlama yaşının 66 ay olarak tanımlanmasının ancak okula başlaması uygun görülmeyen çocuklar için sağlık raporu istenmesi uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Özer, veli ve okul işbirliği ile çocuğun okula başlayıp başlamamasına karar verilmesinin uygun olduğunu belirtti. Oryantasyon sürecinin müfredata uygun olarak ilk 14 hafta öğretmenler tarafından etkin bir şekilde uygulanmasının sağlanmasının önemine işaret eden Özer, alan değişikliği yapan sınıf öğretmenlerinden, tekrar sınıf öğretmenliğine dönmek isteyenlere bu imkanın verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Okulların ayrışması sonrasında okul müdürü ve müdür yardımcılarının kadro durumunda oluşan belirsizliklerin bir an önce giderilmesi gerektiğinin belirten Özer, şunları söyledi:
"Zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılması dolayısıyla meslek liselerinde yaşanan öğrenci artışı ve hazır bulunuşluk düzeylerindeki yetersizlik, mesleki eğitim veren okullarda sorunlara neden olduğundan, mesleki eğitimin altyapısının güçlendirilmesi ve niteliğinin artırılması sağlanmalıdır. 4+4+4 eğitim sisteminin amacına ulaşması için okulların ayrı olması kaçınılmaz olduğundan hareketle mevcut okul ve derslik sayısının yetersizliği ile ikili eğitim sisteminin getirdiği problemler gözönüne alınarak yeni okul ve derslik üretimine ağırlık verilmelidir. Seçmeli dersler ve alan öğretmenliğindeki ihtiyacın karşılanması için bütçe imkanları zorlanarak, 2013-2014 öğretim dönemi başlamadan önce 100 bin yeni öğretmen alınmalıdır."