Balzac

Güncelleme Tarihi:

Balzac
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2007 21:00

Balzac’ın yüce kişiliği bütün XIX. yy’a damgasını vurmuştur. Gazeteci, başarısız bir iş adamı, 20 yılda yüze yakın roman yazan, sonunda kendisini kabul ettirdiği bir toplumun parlak ve önemli bir kişisi olan, ama sürekli borç içinde yaşayan Balzac, efsanesinin oluşmasına katkıda bulunduğu "yüzyılın çocuğu"yla birbirine karışır: Modern dünyanın çelişkileriyle yaralanmış bir hayalperest olan eylem ve arzu adamı.

Haberin Devamı

BALZAC FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

Balzac kendini, "iki hakikat" dediği taht ve Kilise’nin yandaşı ilan ederken, Hugo onu devrimci bir yazar olarak kabul ediyordu; çağdaşları onu bir "gerçekçi" olarak görürken, Baudelaire olağanüstü bir hayalperest olarak selamlıyordu. Balzac’ın eseri bu dinamik ve eleştirel gerilimleri kaldırır, bunlarla yaşar. Insanlık Komedisi’ni (La ComZdie Humaine) dünya edebiyatının en büyük eserlerinden biri yapan işte bu üstesinden gelinemez karmaşıklıktır.

 

EĞİTİM VE YAZARLIKTA İLK ADIMLAR

 

Haberin Devamı

Balzac’ın imparatorluk yönetiminde memur olarak çalışan ve Fransız Devrimi’nin evladı olan babası Bernard François Balssa (soyadının başında soyluluk belirten bir öntakı yoktu) elli bir yaşındayken, on dokuz yaşındaki bir genç kızla evlenmişti; bu gerçek hikáye Balzac’ın bir romanının çıkış noktası olabilirdi. Gerçekten de HonorZ, kötü evlilikler yapmış kadınları, özel yaşamın dramlarını, çiftlerin yozlaşmasını anlatmaktan hiç vazgeçmeyecekti. Döneminin ilerici ideallerine bel bağlamış liberal bir babanın karşısında, kuşkusuz zorla doğurduğu çocukları fazla sevmeyen ve yalnız bir yaşamın üzüntüsüyle kendi içine kapanan bir anne yer alıyordu. Tayin rastlantıları Balzac’ın 1799’da Tours’da doğmasına yol açtı: O kırsal bir bölgenin çocuğu değildi ve onun Touraine’i, yetişkinliğinde fethettiği Touraine olacaktı. Bir sütanneye verilen ve sonra da sekiz yaşından on dördüne kadar Vendome’daki College des Orotoriens’e kapatılan Balzac’ın, tıpkı kızkardeşleri gibi (1800’de doğan Laure ve 1802’de doğan Laurence) çok az mutlu çocukluk anısı vardı.

 

Aile 1814’te Paris’e yerleşti ve HonorZ bugünkü Charlemagne Lisesi’nin öğrencisi oldu. Bu arada evlilik dışı bir çocuk doğmuştu; "Evliliğin Fizyolojisi"nin yazarı, eş aldatmanın evlilik yaşamının acılarına tepki olduğunu söyleme yürekliliğini gösterecekti.

 

Haberin Devamı

Babasının mantığına göre HonorZ’nin noter olması gerekiyordu. Ama o, hukuk öğrenimi bitince yazar olmayı seçti; kendini eserlerine adaması, hem belli bir burjuva başarı anlayışından hem de ailesinden kopmak demekti. Genç Balzac o sıralar "solcu"ydu; Locke’u okumuş ve onun maddeciliğinden etkilenmiş olmasının dışında, Saint-Simoncuların düşüncelerine ilgi duyuyordu. Bu tercih aynı zamanda sıkıntıdan yana yapılmış bir tercihti; Balzac, Lesdiguires Sokağı’nda bir çatı katına yerleşti ve çalışmaya koyuldu. Bu deneyim, başka bir bağlamda romanlarının bir çoğunda görülür; Balzac, yirmi yaşındayken yoksul bir öğrencinin ve kendini bulmaya çalışan bir yaratıcının yaşamını tanımıştı.

 

Haberin Devamı

1820’ye doğru, edebiyatta başarılı olmak için tiyatro eserleri yazmak, hikáye veya şiirle uğraşmak gerekiyordu. Balzac bir trajedi yazmayı denedi: Cromwell. Oyun başarısız oldu. Yaşamını kazanmak için, okuma salonlarına kitaplar yazan bir romancı oldu ve değişik takma adlarla, romantizm karşıtı ve yergili kısa romanlar yazdı: "Birague’ın Mirasçısı Jean-Louis" (L’HZritire de Birague Jean Louis, 1822). Özel yaşamı ise olaylı geçiyordu: önce iki kızkardeşi evlendi; en çok sevdiği kardeşi Laurence, evlilikte bir cehennem hayatı yaşadıktan sonra, 1825’te terk edilmiş olarak öldü. Balzac ise kendisinden oldukça yaşlı olan Laure de Berny’nin áşığı oldu. Bu kadın onda her şeyin yerini tutacaktı; anne, metres, onu topluma sokan ilk kişi ve yapacağı tehlikeli girişimlerdeki mali destekçisi. Madame Balzac, karşılaştığı ilk "otuz yaşındaki kadın" idiyse, Madame Berny de Balzac’ın dünyasından hiç çıkmayan, olgun, çoğunlukla hayal kırıklığına uğramış (kendileri çoktan yaşadıkları halde), esas olanı öğrettikleri genç insanları seven bütün o kadınların modeliydi: Madame de Mortsauf (Vadideki Zambak) veya Madame de Bargeton (Sönmüş Hayaller).

 

Haberin Devamı

Balzac (bu da bir takma addır), bu dönemde kişisel yaşamı ile yazarlık arasında durmadan gidip gelerek özel konuların önem kazandığı romanlar yazar: "Annette ve Katil" (Annette et le Criminel, 1823) ve özellikle, Balzac’ın daha sonraki eserlerinde yer alan bütün genç kız tiplerinin habercisi olan kadın kahraman Wann Chlore (1825’te yayımlanmıştır). Aynı biçimde "Son Peri" (La Dernire FZe) Balzac’ın roman dünyasına temel olacak bir yapının taslağını çizer: ideal ile gerçeklik arasında ve kalpsiz kadın ile melek arasında parçalanmış genç adamın gerilimi.

 

Edebi açıdan başarısız olan bu ilk yazarlık dönemi, geleceğinin inşası açısından önem taşır.

 

Haberin Devamı

İŞ YAŞAMINDAN ILK ŞAHESERLERE

 

Balzac güç ve para sahibi olmak istemektedir. Bu nedenle "iş yaşamına" atılır, matbaa ve dökümhane işlerini dener. 1828’de, bütün diğerlerinin örneği olan ilk felaket gelir; çünkü Balzac hayatı boyunca, Paris bölgesinde ananas yetiştirmek veya Sardinya’da Ilkçağ’dan beri kullanılmayan gümüş madenlerini işletmek gibi ipe sapa gelmez projeler üretmiştir.

 

Bu durumda edebiyata dönmek zorunlu olur; Balzac bu defa, Devrim dönemindeki Batı Fransa savaşlarının antiliberal bir görüntüsünü verdiği Şuanlar adlı tarihi bir roman (bu, Walter Scott’un XIX. yy’ın başında elde ettiği başarıdan beri moda olan bir türdür) ve evlilik kurumunu, konusunun ciddiyetini ve trajik yanını öne çıkarırken, mizahi bir tarzda betimlediği, neredeyse sosyolojik bir deneme olan "Evliliğin Fizyolojisi"ni kaleme alır. Nihayet "Özel Yaşamdan Sahneler"in (Scnes de La Vie PrivZe, 1830) ilki yayımlanır; Balzac (kitapta HonorZ de Balzac imzasını kullanacaktır), Temmuz Devrimi’nin arifesinde kadın ve evlilik uzmanı olarak kabul edilmektedir. Bu sırada Emile de Girardin’in ekibinde gazeteci olur ve Le Voleur’de her gün düzenli olarak "Paris Mektupları" adlı politik fıkraları yazmaya başlar. Modern gazeteciliğin doğuşu bu döneme rastlar ve bu, Balzac için hiçbir zaman ikincil bir faaliyet olmaz; yaratma sürecine sonuna kadar eşlik eder, onu içinde yaşadığı zamana bağlar, siyasi seçimleri üzerinde düşünmesini sağlar (1831’de Bourbon Hanedanı yanlısı olur), üslubunu biçimlendirir ve her şeyden önemlisi onu dönemin Paris sosyetesine tanıtır. Başarı geliyor gibidir; 1830 Parisi’nde geçen felsefi bir roman olan Tılsımlı Deri önemli bir konumda olan herkes tarafından selamlanır.

 

Balzac, dünyaya ve kendi arzusuna uygun olarak, başarıya otuz yaşın üzerinde ulaşmıştır. Bütünleşme ve onaylanma düşleri onu sık sık aristokrat çevrelere girip çıkmaya ve metres olarak Castries markizini istemeye yöneltecek kadar yoğundur.

 

Kadın kalbini tanıyan biri olarak kazandığı yeni şöhret, 1832’de "Yabancı" diye şiirsel bir biçimde imzalanmış bir mektup almasına yol açar. Mektup Ukrayna’da yaşayan, Eve Hanska adlı evli bir Polonyalı kontesten gelmektedir. Bu olay, yazarın ölümüne kadar sürecek olan roman gibi bir aşk ilişkisinin başlangıcını oluşturur.

 

O sırada Balzac lüks içinde yaşamakta, fiziği uygun olmadığı halde şık beyefendiler gibi giyinmekte, henüz yazmadığı ve zamanında yetiştirmek için kendini harap edeceği kitapları karşılığında ödenen avansları hesapsızca harcamaktadır. Zamanın peşinde, umutların peşinde koşmaktadır. Bardak bardak kahve içerek günde on sekiz saat çalışmaktadır; haziran 1832’de delirmenin eşiğine gelir. Kısmen otobiyografik bir roman olan Louis Lambert (1832) bu bunalımın izlerini taşır; yaralanmış, coşkulu ve romantik bir entelektüel tip olan Louis delirerek ölür.

 

BİR EVRENİN YARATILMASINDAN BİR SİSTEMİN KURULMASINA İÇİN TIKLAYIN

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!