Dilek Öğretmenden meslek tüyoları

Güncelleme Tarihi:

Dilek Öğretmenden meslek tüyoları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2018 09:50

2014 yılında Varkey Gems Vakfı Küresel Öğretmen Ödülü Komitesi tarafından seçilen ‘dünyada en iyi 50 öğretmen’ arasında yer alan ilkokul öğretmeni Dilek Livaneli mesleğinin zorluklarını, keyifli yanlarını anlattı ve öğretmen olmak isteyen gençlere önerilerde bulundu.

Haberin Devamı

Dilek Öğretmenden meslek tüyoları
Mesleğinizin zorlukları neler?
İlkokul öğretmeni, çocuğun hayatında kalıcı izler bırakır olumlu ya da olumsuz... Herkesin bir ilkokul öğretmeni var ve asla unutulmaz. En zor yanı, kendimi çok büyük bir sorumluluğun altında hissetmem.

En keyifli yanları ne?
Dokunduğunuz nesli şekillendiriyorsunuz. Öğretmenliğin verdiği güçle hem kişide, hem toplumda ciddi değişim, dönüşüm hikâyeleri yaratabilirsiniz. Verdiği haz inanılmaz. Ürününüzü çok net görüyorsunuz, öğrenciliği hiç bitmeyen bir meslek, öğrenciniz aynanız, onlara baktığınızda kendi yansımanızı görürsünüz. Çocuklardan, yetişkinlerden öğrenemeyeceğimiz iki şeyi öğrenirsiniz: Sebepsiz mutluluk ve sürekli bir şeylerle meşgul olma. Çocuklar, sebepsiz mutlu olabiliyor ve hiç boş durmuyor.

Haberin Devamı

Eğitim süreci nasıl?
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi’nde sınıf öğretmenliği bitirdim. Çok iyi bir eğitim aldım. Ama daha fazla uygulama olmalıydı. Örneğin, hep merkezi yerlerde staj yaptık, kırsalı tanıyamadık. 13 yıllık köy okulu öğretmeniyim. Birleştirilmiş sınıflı köy okulu öğretmeni olma gerçeğiyle atandıktan sonra tanıştım. Atama beklerken kendime yatırım yaptım. Bilgisayarımı, İngilizcemi geliştirdim. 2002’de binlerce fen-edebiyat mezunu sınıf öğretmeni olarak atandı. Ziraat, çevre mühendislerini, hatta veterinerlik mezunlarını bile ilkokul öğretmeni olarak atadılar. Eğitim fakültesi mezunları öylece bekledi. Atanamayan öğretmen sorunu doğdu. Şimdi kontenjanlarda sıkı tedbirler alınmaya başlandı.

Öğretmenliği seçmek isteyen gençlere neler önerirsiniz?
Öğretmenlik bir yolculuk. Bana göre bütün mesleklerin yaratıcısı. Öğretmenler, kendi saygılarını, itibarlarını kendileri kazanır. Öğretmenler kültürü yakından tanırlar, ihtiyaçları çok daha kolay belirler, iletişim becerilerini daha fazla ön plana çıkarırlar. Artık ailenin bir üyesi gibisinizdir. Her akşam evde sizin adınız geçer, sofrada sizden bahsedilir. Bu mesleği yalnızca devlet garantili iş, tatili fazla, “Puanım buna yetiyor”, “Ailem öğretmen olmamı istiyor” gibi sebeplerden seçmesinler. Gerçekten öğretmeyi, çocukları sevenler okusun. Öğretmenlik sevilmeden yapılacak bir meslek değil. Çünkü insan işini sevdiği zaman daha üretken, yaratıcı olur ve asla bahaneler üretmez. Öğretmenlerin aldığı maaşı hangi sektöre girerseniz girin, bir süre sonra zaten kazanabilirsiniz. Ama nesil yaratmak ayrı bir sorumluluk. Vicdanı farklı. Fazla fedakarlık, sabır, iyimserlik, çalışkanlık, yaratıcılık ve yeniliklere açık olmayı gerektirir. Kendinde bu gücü hissedenler öğretmenliği seçmeli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!