Gençlerimizin eğitimi ve istihdamı

Güncelleme Tarihi:

Gençlerimizin eğitimi ve istihdamı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2015 10:31

Küresel kriz sonrası dünya iş gücü piyasalarının geçirdiği sınav, birinci derecede gençleri, genç kadınları etkiliyor. Gerek ülkesel bazda, gerekse OECD, ILO, G 20, vb. uluslararası platformlarda ve Avrupa Birliği’nde (AB), gençlerin iş gücü piyasasına girişinin kolaylaştırılması öncelikli gündem başlıklarından biri.

Haberin Devamı

ILO verilerine göre, dünyada genç işsizliği yüzde 13.1 ile yetişkin işsizliğinin üç kat üzerinde seyrediyor. OECD raporlarına göre, genç işsizliği, birçok ülkede kriz öncesi seviyelerin oldukça üzerinde. OECD 16-29 yaş arası gençler için, ‘okul ve iş hayatı dışında kalma’ olmak üzere başlıca iki kritik soruna işaret ediyor.

Resmi mesleki eğitim programlarında öğrencilerin iş gücü piyasalarını daha yakından tanımalarına yönelik modüller yerleştirilmesinin altını çizen OECD, öğrencilerin okuryazarlık, aritmetik ve problem çözme becerilerinin arttırılması ve iş deneyimi kazanmalarını daha kolaylaştıran önlemlerin güçlendirilmesi gerekliliğini vurguluyor.

Genç istihdamı önemli gündemlerden biri

Küresel nitelik taşıyan ve genç işsizlik krizine doğru evrilmekte olan genç istihdamı, ülkemizin de önemli gündem başlıklarından biri. Son dönemde ekonominin büyümesi ve alınan etki gücü yüksek önlemlerin etkisiyle istihdam cephesinde önemli gelişmeler yaşandı. Ancak, ekonomik büyümemiz istihdama son derece duyarlı. Potansiyelin altında gerçekleşen büyümeler, istihdamı ve özellikle de genç istihdamını olumsuz etkiliyor.
Genç işsizliği bizleri tedirgin ediyor. TÜİK 2014 yıllık verilerine göre işsizlik oranı yüzde 9.9, genç işsizlik oranı yüzde 17.9. Dünya uygulamalarına bakıldığında, genç işsizlik sorununun genel istihdam strateji ve politikalarının içinde ele alındığı ancak özel önlemlerle gençlerin istihdama geçişlerinin kolaylaştırıldığı ve özendirildiği görülüyor.

Haberin Devamı

Panzehri ekonomik büyüme ve mesleki eğitim

Genç istihdam sorununun panzehri kuşkusuz ekonomik büyüme ve mesleki eğitim. Mesleki eğitim esas olarak istihdama yönelik, dolayısıyla istihdamla bağlantılı olmalı, işyerleriyle birlikte yürütülmeli. Gerek genel eğitim, gerekse mesleki eğitim, işyerleri ve iş yaşamının ihtiyaç ve beklentileriyle uyumlu olmalı, teknolojik değişim, teknolojik ataklar ve inovasyon için uygun zemin hazırlayabilmeli. Ülkemizde gençlerimizin çalışma yaşamına katılımda yaşadıkları temel sorun, eğitim (beceri yetersizlikleri), tecrübe eksikliği, kariyer yönetimi olarak karşımıza çıkıyor. Geleceğimizi oluşturan gençlerimiz, işsizlikten şikâyet ederken, sanayi nitelikli eleman bulmakta sıkıntı yaşıyor. Bu durumun temel nedeni, işgücü, istihdam ve işsizlerin düşük eğitim seviyesi ve mesleki yetersizlik.

Haberin Devamı

Mesleki eğitime yönelik çabalar arttırılmalı

Mesleki eğitim, çok çaba gösterilen bir alan olmakla birlikte istenilen noktada değil. Genç odaklı mesleki eğitim faaliyetlerinin genişletilmesi, kamu-özel işbirliğiyle eğitim-istihdam bazlı projelerin uygulanması, mesleki yeterlilik sisteminin kurulması, işbaşı eğitim programlarının iyileştirilmesi ve bunlar gibi gelişmeler çok önemli. Ancak bazı alanlarda çabaların daha artırılması gerekiyor. Mesleki eğitim öğrencilerinin yabancı dil, bilgisayar kullanma becerisinin geliştirilmesine ve matematik eğitimine özel önem verilmeli. Öğrencilere meslekleri tanıma ve uygun tercih yapma imkânı verecek rehberlik ve yönlendirme hizmeti sunulmalı. Mesleki eğitime ve sanayiye ilgi artırılmalı. Ders programlarında uygulamaya ağırlık verilmeli. Staj süreleri (beceri eğitimi) uzatılmalı, proje odaklı çalışmalar gündeme alınmalı. Meslek liselerinde başarılı öğrencilere karşılıksız burs verilerek mesleki eğitimin cazibesi artırılmalı. Mesleki eğitim öğrencilerinin sanayi işyerlerini, sanayide kullanılan makineleri tanımaları, gelişen ve değişen teknolojiyi yerinde görmeleri için farkındalık yaratma ve tanıtım faaliyetlerinin düzenlenmesi, teori-uygulama bütünlüğüne büyük fayda sağlayacak.

Haberin Devamı

Türkiye’mizin, mesleki eğitim ve istihdama dair yol haritaları olan “Ulusal İstihdam Stratejisi (2014-2023)” ve “Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Stratejisi (2014-2018)” belgeleri yürürlükte. Genç istihdamı, bu belgelerin ana eksenlerinden birini oluşturuyor. İlgili ve yetkili tüm tarafların katılımıyla, söz konusu stratejik belgeler sahiplenilmeli, sanayi stratejisiyle birlikte etkili bir şekilde uygulanmalı ve izlenmeli.

Kazanma potansiyeli olan nüfusumuzu iyi değerlendirmeliyiz

Sonuç olarak, bir tarafta küresel krizin getirdiği en ağır ve uzun süreli istihdam kaybı ile mücadele, diğer tarafta becerilerin çeşitlendiği ve yarıştığı 21. yüzyıl gerçekleri.
Türkiye, bu iki kulvarda birlikte daha da çok çalışmaya devam etmeli, eksikliklerini tamamlamalı. Dünyaya açılan Türkiye olarak gelişmiş ekonomiler arasına girebilmemiz için gençlerimizi becerilerle donatarak üretime ve istihdama katabilmeli, beklenti ve hayallerini gerçeğe dönüştürebilmeyiz. Genç, dinamik ve kazanma potansiyeli olan nüfusumuzu üretken, verimli ve mutlu kılarak 2040’ta kapanacak demografik pencere fırsatımızı, zaman kaybetmeksizin tam anlamıyla değerlendirmeliyiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!