YÖK Başkanı Çetinsaya: "İstikrarsızlaştıracak bir ortama yol açılmamalı"

Güncelleme Tarihi:

YÖK Başkanı Çetinsaya: İstikrarsızlaştıracak bir ortama yol açılmamalı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2013 17:29

Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendiren YÖK Başkanı Çetinsaya çözüm sürecinin zarar görmemesi ve yakalanan ivmenin kaybolmaması için olaylarının biran önce yatışması ve son bulması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Bitlis’te gezi ve incelemelerde bulunan Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya  gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Çetinsaya, sosyal ve toplumsal barışla bir arada yaşayabilme kültürünü  önemsediğini söyledi. Çözüm sürecinin sadece ülkenin değil üniversite hayatının da önünü açacağına inandığını belirtti. Rektör Prof. Dr. Mahmut Doğru'yu makamında ziyaret eden YÖK Başkanı, çözüm sürecinin zarar görmemesi ve yakalanan ivmenin kaybolmaması için Taksim Gezi Parkı olaylarının biran önce yatışması ve son bulması gerektiğini söyledi.
"200 yıldır yakaladığımız bir fırsatı heba etme tehlikesiyle karşı karşıyayız” dedi.  Üniversitelerin de farklı fikirlerin ve akademik özgürlüklerin, demokratik teamüller içinde ifade edildiği, barışçıl projelerin geliştirildiği yerler olduğunu dile getirdi.
Çetinsaya, sürecin tamamlanmasında üniversitelere de büyük görevler düştüğüne değinerek, "Bu bakımndan herkese görevler düşüyor. Türkiye'yi istikrarsızlaştıracak bir ortama yol açılmamasını herkesten rica ediyorum" diye konuştu.
Beraberinde YÖK Genel Kurul üyeleri Osman Öztürk, Mehmet Emin Yılmaz ve Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreteri Muhittin Ataman ile Bitlis Valisi Veysel Yurdakul'u makamında ziyaret etti. Valilik ziyaretinin ardından Bitlis Eren Üniversitesine (BEÜ) geçen Çetinsaya ve beraberindekiler, burada yapılan çalışmaları inceledi. Öğrencilerle bir araya gelen Çetinsaya, çözüm sürecinin, Türkiye ve Anadolu'nun yarınları için önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Tarih, yazana göre değişen bir kavram ve süreçtir. Bunda hem yazanın hem de okuyanın gözlükleri çok önemli. Hangi lensi ve gözlüğü kullandığınıza göre, tarihi farklı okuyarak farklı sonuçlar çıkarabilirsiniz. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar, 28 Şubat süreci ve benzeri olaylar ile daha pek çok faktör Türkiye’nin gelişmesini engelledi. 10 yılık bir istikrar sonucu ülkemiz, iktisadi, sosyal, siyasi istikrarıyla dünyanın 16. büyük ekonomisine kavuştu.  Artık Türkiye normalleşme aşamasına geldi. Stratejik askeri tehdit buharlaştı, yerini muazzam bir coğrafya ve tarihsel derinliğe bıraktı. Dış politika sorunlarımızı ve mali meselemizi halettik. 150 yıl sonra mali bağımlılıktan kurtulduk. IMF'ye son borcumuzu da ödedik. Hepimizin katkılarıyla bu süreci başarabilirsek daha güzel ve demokratik bir Türkiye'yi çocuklarımıza bırakabileceğimizi düşünüyorum."

Haberin Devamı

Bölge illerindeki ziyaretler

Haberin Devamı

Çözüm sürecinin başladığı tarihten bu yana Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki üniversiteleri gezdiklerini anlatan Çetinsaya, her ilde öğrenciler, öğrenci temsilcileri, öğretim üyeleri, senato üyeleri, rektörler ve kentin kanaat önderleriyle toplantı yaptıklarını söyledi.
Çetinsaya, üniveristeleri daha iyi tanımak, sorunlarını dinlemek, çözüm üretmek, aynı zamanda ülke için çok hayırlı olduğunu düşündükleri çözüm sürecine katkı sağlamak için  ziyaret yaptıklarını belirtti. Üniversiteleri çözüm sürecinin bir parçası haline getirmek istediklerini söyledi.
Sürecin başarıyla sonuçlanmasını arzu eden Çetinsaya, "Ziyaretlerimizde hem üniversitelerimizin sürece pozitif bir katkı vermesini hem de bu süreç sonunda üniversitelerimizin nasıl yararlanacağını görüşüyoruz. Nitekim öğretmen ve öğrenci akışlarında, şehirler ve üniversitelerin bütünleşmelerinde tedirginlikler vardı. Bu süreç başarıyla sonuçlandığında tedirginlikler ve sebepler ortadan kalkacak. Üniversitelerimize ülkenin her yerinden öğretmen ve öğrenci akışı sağlanacak. Şehirlerle üniversitelerin bütünleşmesi daha da yoğunlaşacak. Üniversitelerimiz gerçek potansiyellerini bulacak" diye konuştu.
Çetinsaya, yaptıkları hesaplamalara göre, 10 yıl içinde yüksek öğretim sisteminin büyümesi gerektiğini söyledi. Kontenjanların Bitlis ve Muş gibi yeni kurulan üniversitelerle karşılanabileceğini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!