Üniversiteler çözüm sürecine katkıda bulunacak

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Elazığ’da bölge üniversitelerinin rektörleriyle biraraya geldi. Çetinsaya, üniversitelerin, yüksek öğretim camiasının öğrencisi, öğretim görevlisi, idari çalışanıyla çözüm sürecinin bir parçası olmasını istedi. Başkan Çetinsaya, “Yaşam kalitemizin arttırılmasına, sürdürülebilir kalkınmaya ve demokratik bir siyasi kültürün oluşmasına bu bakımdan hep birlikte destek olmayız, hep birlikte çalışmalıyız” dedi.

YÖK Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya, Bölge Rektörler Toplantısı’na katılmak üzere geldiği Elazığ’da Vali Muammer Güler ile Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ’ı makamında ziyaret etti. Prof. Dr. Çetinsaya’nın başkanlığında yapılan Rektörler Toplantısı’na YÖK üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Yılmaz, Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhittin Ataman, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ, Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulselam Uluçam, Şanlıurfa Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Muş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç katıldı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, bölge toplantılarının sürdüğünü belirterek, çözüm sürecine katkı sağlayacak bu toplantıları daha da genişleteceklerini söyledi. Çetinsaya, Konya’da, Mardin’de, Afyon’da, Sakarya’da, İstanbul, Rize ve Ankara’da toplantı yaptıklarını belirterek, önümüzdeki günlerde yeni toplantıların yapılacağını söyledi.

Rektörler toplantısının gündeminin çözüm sürecinde yükseköğretim camiasının rolünü tartışmak ve nasıl olumlu katkı sağlanacağının belirlenmesi olduğunu söyleyen Çetinsaya, şöyle dedi:

“Tabii bu kapsamın genişlemesiyle birlikte artık YÖK’ün sorunlarını konuşacak aşamayı da geçtik. Çünkü şu anda Türkiyemiz çok önemli bir aşamadan geçiyor. Çünkü önemli toplumsal değişimler, siyasi değişimler gündemimizde. Bu tabi ki üniversitelerimiz açısından da çok önemli. Yükseköğretim camiası açısından da çok önemli. Nitekim bu toplantının bir diğer amacı da şu anda başlangıcında olduğumuz, içinden geçmekte olduğumuz çözüm sürecine üniversitelerimizin nasıl katkı yapacağını yüksek öğretim camiamızın bu süreçte nasıl roller oynayabileceğini, ne gibi pozitif etkiler yaratabileceğini de konuşmak olacaktır. Bu hem rektörlerle toplantımızın gündemidir, hem de öğrenci temsilcileriyle toplantımızın gündemidir. Hiç şüphesiz mutlaka üniversitelerimiz ve yüksek öğretim camiamız öğrencisiyle, öğretim görevlisiyle, idari çalışanıyla çözüm sürecinin bir parçası olmalıdır. Ve bu süreçte pozitif bir rol oynamalı. Tabiri caizse herkes elini taşın altına koymalı. Bu hem bizlerin bir vatandaş olarak görevi hem birer aydın olarak görevi ama bunlarında ötesinde üniversitemizin önemli bir fonksiyonu olarak önemli.”

Çetinsaya, çağdaş dünyada üniversitelerin 3 önemli fonksiyonu olduğunu belirterek, “Eğitim- öğretim fonksiyonu, araştırma fonksiyonu ve topluma hizmet fonksiyonu. İşte topluma hizmet fonksiyonu itibariyle mutlaka üniversiteler bu süreçte katkı sağlamalı, bu sürecin bir parçası olmalı diye düşünüyorum. Çok farklı sebeplerle topluma hizmet fonksiyonları geride kalmış olabilir, diğer fonksiyonlarla kıyaslandığında. Ama artık bu sebepleri bile konuşmak yersiz. Önümüzde yeni bir Türkiye, yeni bir dünya var. Ve bu yeni Türkiye’de üniversiteler de bu fonksiyonlarını artık yerine getirmelidir. Bu ülkenin sorunlarıyla yakından ilgilenmeli ve çözüme katkıda bulunmak için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdırlar” dedi.

Bulundukları illerde katkı sağlayabilirler

YÖK Başkanı Çetinsaya, çözüm sürecine üniversitelerin katkısının 3 boyutta olabileceğini belirterek, şunları dile getirdi:

“Çözüm sürecinin söylemine katkı şeklinde cereyan edebilir üniversitemizin katkıları. Çözüm sürecinin işleyişine katkıda bulunabilirler. Yüksek öğretim camiası ve son olarak da çözüm sürecine toplumsal destek sağlayarak üniversitelerimizin bulundukları illerde ve bölgelerde bu sürece pozitif katkı yaparak önemli yararlar sağlayacağını düşünüyorum. Bu da birkaç düzlemde yine gerçekleşebilir. En basitinden en karmaşığına doğru gidersek kampüslerde yaratılan ve yansıtılan ortamdan, iklimden birlikte yaşama ikliminden kampüslerdeki eğitim öğretim, araştırma ve ortamından kalkarak o şehirdeki ve bölgedeki ortama pozitif katkılar yapmaya varacak süreçte bilimsel çalışmalar ve toplantılar yapacak süreçte, çözüm sürecini araştırma ve hizmet fonksiyonlarının bir parçası kılacak şekilde üniversitelerimizin ben önemli katkılar yapacağını, bu sürecin bir parçası olacaklarını düşünüyorum.”
Çetinsaya, çözüm sürecine dair toplantıların ilkini Elazığ’da yapmaktan mutluluk olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

“Elazığ’da Fırat Üniversitesi gibi başarılı bir üniversitenin, iline ve bölgesine önemli katkılar yapan bir üniversitede başlamasından son derece mutluyum. Bu toplantıların Türkiye’nin her bölgesinde devam edecek. Aşağı yukarı her üniversiteyi ayrı ayrı ziyaret etmeyi ve oradaki öğretim üyeleri ve öğrencilerle biraraya gelmeye çalışacağım. Çünkü ülkemizin yarınları için ve yüksek öğretimimizin gelişimi için Türkiyemizin iktisadi ve siyasi gelişmesine sosyal gelişmesine mutlaka devam etmesi lazım ve bu süreçte hem üniversitelerimiz hem de Türkiye ilerleyecek. Ve Türkiye’nin bu mevcut sorunlarını çözmesi ve yarınlara doğru emin adımlarla yürümesi hiç şüphesiz yükseköğretim camiamızı ve sistemimizi daha ileriye götürecek. Yaşam kalitemizin arttırılmasına, sürdürülebilir kalkınmaya ve demokratik bir siyasi kültürün oluşmasına bu bakımdan hep birlikte destek olmayız, hep birlikte çalışmalıyız. Bu vesile ile bütün yükseköğretim camiamızı hep birlikte çözüm sürecinin bir parçası olmaya, bu süreçte olumlu katkılar yapmaya davet ediyorum.”