Eğitim Birsen’den Akademisyenlere Bir Tepki Daha
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2016 18:04
EĞİTİM BİRSEN 2 NOLU ŞUBE BAŞKANI ABDURRAHMAN YILDIRIM, BİR BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTİREREK ANADOLU ÜNİVERSİTESİ'NİN AKADEMİSYENLER İÇİN İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATMASININ YETERLİ OLMADIĞINI DİLE GETİRDİ.
Eğitim Birsen 2 Nolu Şube Başkanı Abdurrahman Yıldırım, Anadolu Üniversitesi’nin “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” tarafından yayınlanan bildiriye imza atan akademisyenlerİ için idari soruşturma başlatmasının yeterli olmadığını dile getirdi.
Düzenlediği basın toplantısında akademisyenlere sert bir dille yüklenen Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti’nin karalanmak istendiğini ve terör örgütünden hiç bahsedilmediğini söyledi. Yıldırım, "Hiç çekinmeden iftiralar atan, yalan söyleyen ve kendilerini akademisyen olarak nitelendiren bir güruh, devletimizi işkence ve katliam yapmakla suçlamaktadır. Buna karşın aynı güruh, hak ve özgürlük bahanesiyle terör örgütü tarafından katledilen masum bebeklerden, öksüz ve yetim kalmış çocuklardan, şehit edilen ya da yaralanan polis ve askerlerden; yakılan, yok edilen millî, dinî ve tarihî servetten hiç bahsetmemektedir. Ağızlarından demokrasi ve barış sözlerini hiç düşürmeyenler, bu cinayetlerin asıl müsebbibi olan terör örgütünün adını nedense hiç anmamaktadır" şeklinde konuştu.
“24 SAAT ÇEVİK KUVVET TARAFINDAN GÜVENLİK SAĞLANMALI”
Yıldırım, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” tarafından yayınlanan "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan 16 akademisyen hakkında yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
“Bir an önce haklarında ’Görevden Uzaklaştırma’ kararı verilmesi, derslerden el çektirilmesi, döner sermaye katkı paylarının kesilmesi, yurtiçi ve yurtdışı sınav, seminer gibi görevlerden men edilmesi, lojmanda oturanların bir an önce bu lojmanları terk etmelerinin sağlanması gerekmektedir. Yunus Emre Kampüsü Yemekhane önü adeta terör örgütü yandaşlarının yuvalanma mekânı haline gelmiştir ve Çevik Kuvvet tarafından gerekirse 24 saat güvenliğinin sağlanarak bu alanın temizlenmesi gerekmektedir."
Düzenlediği basın toplantısında akademisyenlere sert bir dille yüklenen Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti’nin karalanmak istendiğini ve terör örgütünden hiç bahsedilmediğini söyledi. Yıldırım, "Hiç çekinmeden iftiralar atan, yalan söyleyen ve kendilerini akademisyen olarak nitelendiren bir güruh, devletimizi işkence ve katliam yapmakla suçlamaktadır. Buna karşın aynı güruh, hak ve özgürlük bahanesiyle terör örgütü tarafından katledilen masum bebeklerden, öksüz ve yetim kalmış çocuklardan, şehit edilen ya da yaralanan polis ve askerlerden; yakılan, yok edilen millî, dinî ve tarihî servetten hiç bahsetmemektedir. Ağızlarından demokrasi ve barış sözlerini hiç düşürmeyenler, bu cinayetlerin asıl müsebbibi olan terör örgütünün adını nedense hiç anmamaktadır" şeklinde konuştu.
“24 SAAT ÇEVİK KUVVET TARAFINDAN GÜVENLİK SAĞLANMALI”
Yıldırım, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” tarafından yayınlanan "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan 16 akademisyen hakkında yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
“Bir an önce haklarında ’Görevden Uzaklaştırma’ kararı verilmesi, derslerden el çektirilmesi, döner sermaye katkı paylarının kesilmesi, yurtiçi ve yurtdışı sınav, seminer gibi görevlerden men edilmesi, lojmanda oturanların bir an önce bu lojmanları terk etmelerinin sağlanması gerekmektedir. Yunus Emre Kampüsü Yemekhane önü adeta terör örgütü yandaşlarının yuvalanma mekânı haline gelmiştir ve Çevik Kuvvet tarafından gerekirse 24 saat güvenliğinin sağlanarak bu alanın temizlenmesi gerekmektedir."