Yaşam sahneleniyor

Güncelleme Tarihi:

Yaşam sahneleniyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2009 00:00

Muğla’da Yaratıcı Drama Liderliği kursuna katılan doktor, avukat, akademisyen ve üniversite öğrencilerinden oluşan grup, doğaçlama oyunlarla hem eğleniyor hem de iş stresinden uzaklaşıyorlar.

Yaratıcı dramanın hayatın provası olduğunu belirten Kurs Eğitmeni Yrd. Doç. Dr. Ömer Adıgüzel, gerçek yaşamı sahneye taşıyıp, bireylerin motivasyonu, verimliliği ve mesleki alandaki başarıları yükselirken stresten de uzaklaştıklarını söyledi.

Türkiye Çağdaş Drama Derneği, Muğla’da Yaratıcı Drama Liderliği kursu açıldı. 320 saat sürecek olan kurslara değişik meslek gruplarından 17 kişi katıldı. Kursu başarıyla tamamlayanlara Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Yaratıcı Drama Liderliği sertifikası verilecek. Muğla Müze Müdürlüğü Mustafa Pabuçcuoğlu Salonu’nda yapılan sahne dersleri büyük bir eğlence içinde geçiyor. Kursiyerlere bir konu veriliyor ve doğaçlama bu alanda drama oynanması isteniyor. Kursa katılanlar yaratıcı dramayı meslek, sosyal ilişkiler, aile hayatlarının her bölümünde kullanma imkanı buluyor. Türkiye Çağdaş Drama Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Adıgüzel tarafından verilen kurslarda yaşamın içindeki bütün kesitler doğaçlama olarak sahneye aktarılıyor. Rüyalar, hayaller ve korkular sahnede paylaşılıyor.

Aynı zamanda kurs eğitmeni olan Dernek Başkanı Yrd. Doç. Dr. Adıgüzel, çağdaş dramanın insanları rahatlattığını stresten ve baskıdan uzaklaştırdığını belirterek, "Yaratıcı dramanın ülkemizde gelişmesi 1982 yılında başladı. Prof. Dr. İnci San ve Tiyatro Sanatçısı Tamer Levent’in buluşmasıyla ortaya çıktı. Yaratıcı drama ilk olarak İngiltere’den doğdu. Yaratıcı drama; herhangi bir konunun doğaçlama, rol oynama gibi tiyatro tekniklerinden yararlanarak, bir grupla ve bu grubu oluşturan kişilerin deneyimleri veya yaşantılarından yola çıkarak, canlandırmalar yapmaktır. Yaratıcı dramanın tiyatrodan en büyük farkı, metin zorunluluğu olmaması ve rejisöre gerek olmamasıdır. Bu sahnelenen değil, yaşanan bir oyun. Burada kişiler hayatın bir provasını yapıyorlar" dedi.

Çağdaş dramanın insan gelişimini olumlu yönde etkilediğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Adıgüzel "İnsanların dengeli gelişimi için bilişsel, duygusal ve psikal yönlerinin orantılı bir şekilde ortaya çıkarılması gerekiyor. Öğrencilerin bilgileri çok üst seviyede ancak kendilerini sözlü olarak ifade edemiyorlar. Bu üç olguyu aynı anda ortaya çıkararak kişilerin gelişimini sağlıyoruz. Yaratıcı zekası artıyor, empati gücü yükseliyor, demokratik tutum ve davranışlara sahip oluyor, bunların yanında stresten uzaklaşırken hoşgörülü oluyor" diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!