Şiirleriniz

Güncelleme Tarihi:

Şiirleriniz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2000 00:00

Yöneten Talat KIRCAN
Haberin Devamı

Bölünmüş çocukluğun hüznü

NECLA Barış 19 yıllık kısacık yaşamına iki ülkede yaşamayı ve bir şiir kitabını sığdırmış: Sen Bir Vakti Kaçırdın. Zaman zaman sayfamıza konuk olan Necla Barış, Manisa'da yaşıyor ve güzel şiirler yazıyor. Belki çok usta değil, belki tekniği şimdilik çok sağlam değil, ama öylesine duyarlı, içten ve yalın ki:

Ben her yeni günü özlemle beklerdim

Sonunda hep sen vardın

Sana kavuştururdu beni alacakaranlık

Seni görebilmek tek isteğimdi

Seni özlerdim, gözlerini

O şarkıyı her dinleyişimde

Seni düşünürdüm

Şimdi yoksun

Sen bir vakti kaçırdın

Bir sevgiyi sildin

Hoyratça umudumu kırdın

Artık senin için doğmaz

Yüreğimdeki güneş

O mevsim

Beklediğim baharı getirmez ki bana

Artık özlemlerim sana olmaz

Sen bir vakti kaçırdın

Bir bilinmezliğin arayışı içerisinde

Baktın gözlerime

Sessizce gülümsedin

Anlamsızdı yüzündeki çizgiler

Konuşmadın

Sen bir vakti kaçırdın

NECLA Barış Bulgaristan'da doğmuş, 8 yaşında Türkiye'ye gelmiş. Bu parçalanmış çocuk düşlerinin, ikiye bölünmüş acıların ve sevinçlerin, yarım kalmış oyunların izini çoğu şiirlerinde görmek mümkün:

Selam söyledim anneciğim sana

Uçan kuşlardan esen rüzgardan

Açan çiçeklerden

Ama götürmediler

Seni sordum herkese

Kapımın önünden geçen insanlara

Çocuklara, başka diyarlardan gelen kırlangıçlara

BURADAKİ özlem yalnızca anneye duyulan özlem değildir aslında, belli ki ilk çocukluğunun geçtiği yerlere de özlem duyuyor. Doğduğu yerlerden kopan, koparılan kişilerde bu olağan. Bir de buna sanatçı duyarlığı eklerseniz hoş görmemek mümkün değil. Ama henüz 19 yaşında:

Ben çocukluğumu özledim

Çiçek topladığım

Bahçesinde koştuğum evimin

Kokusunu özledim havanın

Geçmişimi özledim

Bir bilinmezliğe ittiğim

Günlerimi

Çok uzaklarda bıraktığım

yaşanmışlığımı özledim

demek için henüz erken değil mi?

NECLA Barış'ın şiirleri yalnızca özlemle sınırlı değil tabii ki... Geniş anlamda sevgiyi anlatıyor bize, bir yağmurla gözyaşının nasıl özdeşleştiğini anlatıyor, hüsranla bitmiş aşkları anlatıyor. Biraz buruk, biraz öfkeli, biraz tutkulu; çokça kırılgan, çokça karamsar. Ve en çok da içten ve duyarlı. Bunun içindir ki, (kendi deyişiyle) şiirlerini bir bahçıvan titizliği ile besleyip, güzel çiçeğe dönüştürmüş.

Aydınlık ve karanlık

BİR de kitabın önsözünde şöyle diyor: Şiirlerim ruhumun en gizli ve en derin yerlerinde yetişip büyümüşlerdi. Kimisi gökyüzü kadar aydınlık, çoğu ise geceler kadar karanlık. Umarım ve dilerim şiirin hep gökyüzü kadar aydınlık olur Necla Barış. Çünkü yaşam yalnızca acılardan ibaret değil:

Ve herkes ölüyorsa gülünün solduğu gün

Öyleyse kadrini bil, dirim denen ödülün

İçindeki isi sil, şafağın tülbentiyle

Çünkü bugün ilk günü, geri kalan ömrünün.

T.K.

ZAMANLI GAZEL

Kendini yollara vurdun, değişen çevreye kandın bir zaman

İçinde dönenen başıbozuk sıkıntı, geçer sandın bir zaman

Donmuş kentlerden geldin, sen bu kavruk yangın yerlerine

Ürperen yalnız yüreğini, kızgın gurbete bandın bir zaman

Düşündün geceler boyu, peşinden gelen tekinsiz geçmişini

Gönlündeki göçük aşkın oduna, için için yandın bir zaman

Sonunda gide gide, adına uygun düşen, yalnızlığına kondun

Yorgun bedeninde zamana karşı, çırpınan candın bir zaman

Üzülme altıok metin, hüzünlerle geçen tarazlanmış ömrüne

Sen yoğun ses içinde sesi duyulan, uzak çandın bir zaman

Metin ALTIOK

HAFTANIN ŞİİRİ

ARMAĞAN

Sen bana yaşanmamış baharları getirdin

Daha hiç dinlenmemiş şarkılar getirdin

Başlamadan biterken mutluluk hayallerim

Bana aşk getirdin, bana beni getirdin.

Neşe Argun S.

AYNE

Bu düşüşler

Bunca acı niye

Çoğal bahçelerde

Yitikken sevgi

Kimiz,

Aradığımız şey ne

Açılan her gönül sofrasında

Boş kalınca sağanlar

Gizem ki,

Mahmur gözlerinde parlayan

Ayne!..

Okşarken ayaklarımı elin

Ne ki verdiğim

Bir parçacık gevrek

Sevgiyle yoğurduğum

Bandırıp çaya...

Ey yadsıyan bakışlarla

Çağ atlamış insanlık

İğrenç değildir asla

Bir gevreği bölüşmek

Ki bir kedi de olsa!...

Alper AKDENİZ

SENSİZ AŞKIN ADI YOK

Hasreti benimle arkadaş ettin

Geçen zamanıma acıyorum ben

Yalnızlığı bana sen yoldaş ettin

Hasretle bu ömrü harcıyorum ben

Sen gittin kapılar kapalı kaldı

İnan ki İzmir'in tadı yok artık

Ne arayan ne de soran kaldı

Sensiz aşkın bile adı yok artık

Mehmet AKÇAY

DÖNÜP GELSE

Bir yaşlı kadın

Gösterdi bana

Gençlik resimlerini...

Anlattı

usul usul

Bir sır verircesine

‘‘Sevmeyeceğim bir daha’’diye

nasıl yemin ettiğini...

Yazık olmuş

böyle bir sevgiye

Böylesine güzel bir aşka...

Gözlerine baktım

Hala pişman olduğu besbelli...

Konuştu hep

Ardından koşanlardan

Peşinden ayrılmayanlardan

Etrafında pervane olanlardan

Sarhoş olup

Onu nasıl reddettiğinden...

Hikayenin arkasını okudum

Ümit Dolu gözlerinden...

Bakışları öylesine taze

Öyle yeşildi ki...

Dönüp gelse boynu bükük

Sevgi dolu kalpli

Ölmeye razı kollarında

Vererek

Son nefesini...

Şadi ALALP

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!