Dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın adeta korkulu rüyası oldu. 2002’de yeniden seçilen Ersin, bu kez uyuşturucuya karşı mücadele verdi, şike komisyonunda görev yaptı, soru önergeleriyle ön plana çıktı. ’Parti değiştirmek gibi çabam olmadı. Hep aynı çizgide, aynı anlayışla politikaya devam ettim. Siyasi zikzaklarım hiç olmadı’ diyen Ersin’e, politika dışında bilinmeyen yönlerini sorduk:Æ
Seçim sonuçlarını değerlendirir misiniz?Æ CHP açısından üzüntü verici. Beklemediğimiz bir sonuç aldık. Neden böyle bir sonuç aldığımıza ilişkin değerlendirmeler yapılıyor. Hatalar tespit ediliyor. Önümüzdeki dönem için yeni politikalarla, yeni anlayışlarla halkın karşısına çıkmak için çaba var. Bundan ders alarak aynı yanlışları hataları yapmamak için ciddi bir arayış var. Æ Partiniz mecliste öncelikli olarak hangi konuda etkin olmayı planlıyor? Æ Türkiye’nin ekonomisi görüldüğü gibi değil. Herkes buz dağının görünen yüzüne bakarak değerlendirme yapıyor. Oysa derinlerde farklı gelişmeler var. Bazı ciddi ekonomistler de Türk ekonomisinin çok parlak olmadığını, kırılgan olduğunu basit bir olumsuzlukta ciddi sorunların yaşanabileceğini söylüyor. Gerçekten de durum böyle. Halkın alım gücü hiç yok. Sıcak para Türk ekonomisini ve hatta rejimini tehdit etmeye devam ediyor. İstihdam artıracak yatırımlar yapılmıyor. Türkiye maalesef ekonomik yönden IMF’nin sıcak para sahibi uluslararası finans çevrelerinin boyunduruğu altında. İktidar olsaydık IMF ile olan ilişkiler bugünkü düzeyde olmayacaktı. Halkın mutluluğuna yönelik istihdam yaratıcı yatırımlara öncelik vermek için IMF ile uzlaşmayı düşünürdük. İstihdam sorununu çözmeden Türkiye’nin iki yakası bir araya gelmez.
İş talepleri beni çok üzüyorÆ Bir gününüzü bize kısaca nasıl geçirdiğinizi özetler misiniz?Æ Sabah erken kalkar, aynı saatte kahvaltımı ailemle yaparım. Daha sonra gelen telefonlara yanıt veririm ve örgütle diyaloğumu geliştirmeye çalışıyorum. Her gün mutlaka bir ilçeyi veya beldeyi ziyaret ederim. Sorunları dinlerim. Çok gezen bilir anlayışıyla hareket ediyorum. O yüzden sorunları yerinde görmek, ilk ağızlardan dinlemek ve bu sorunlara mümkünse çözüm bulmaya gayret eder, değilse sorunları meclise taşırım. Geç saatlere kadar bu çalışmalarım devam eder. En büyük sıkıntı çok yoğun iş talepleri. Türkiye’nin bir numaralı sorunu işsizlik. Cumhuriyet tarihinde en yüksek oranını yakaladı. İşsizlik oranı yüzde 20’yi buldu. İşsizlik de beni çok derinden üzüyor.Æ Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?Æ Siyasetçinin pek boş zamanı olmuyor. Boş zamanlarımda mutlaka toplumsal sorunlarla meşgul oluyorum. İnsanların taleplerini takip etmek, cevaplandırmak zamanımızın büyük bir bölümünü alıyor. Fırsat bulursam son dönemlerde ciddi yazarlarımız var. Onların kitaplarını okuyorum. Æ Spora ilginiz var mı? Æ Spora ilgim var, ama seyirci olarak. Fiilen herhangi bir spor yapma şansımız yok. Hem büyük kentlerde spor yapmanın zorluğu var, hem de iş yoğunluğu nedeniyle zaman ayırmak çok zor. Æ Deniz, kum,güneş mi, doğa tatilini mi tercih ediyorsunuz?Æ Doğa tatilini daha çok tercih ediyorum. Vakit bulduğumda ailemle Bozdağ, Erciyas Dağı’na tatile gidiyorum. Æ Hangi sanatçıları beğeniyorsunuz?Æ Emel Sayın ve Muazzez Abacı’nın üzerine sanatçı tanımıyorum. Yaşar Özel’i de çok beğeniyorum. Zaman zaman İbrahim Tatlıses’i dinlerim. Æ Ne tür müzikten hoşlanıyorsunuz?Æ Halk müziği ve Türk Sanat Müziğini zevkle dinliyorum. Güz Gülleri, İstanbul, Lale Devri gibi şarkıları çok seviyorum.
İç mimar olmak isterdimÆ Farklı bir meslek seçseydiniz ne olmak isterdiniz?Æ Ben hukukçuyum. Hukukçu olmasaydım, iç mimar ya da şehir plancısı olmak isterdim. Yaşam alanına güzellik katmak hayat vermek isterdim.
Aile ve demokrasi kavramları benim için vazgeçilmezÆ Sizin için hayatta en önemli kavramlar? (olmazsa olmazlar)Æ Ailem çok önemlidir. Ailemin hep huzurlu olmasına özen gösterdim. Çocuklarımın vatana, millete hayırlı insan olmaları için eğitim almalarını sağladım. Türkiye’de tüm kurum ve kurallarıyla demokrasinin yerleşmesi benim için vazgeçilmez. Æ En son gittiğiniz tiyatro ve
sinema filmi hangisi?Æ En son Muğla yöresini anlatan ’’Dondurmam Gaymak’’ filmine gittim. Babam ve Oğlum filmi de beni çok etkilemişti.
Evde menemeni ben yaparımÆ En çok hangi yemeği yemekten ve yapmaktan keyif alıyorsunuz?Æ Patlıcandan yapılan her türlü yemeği severek yerim. Domates soslu patlıcan kızartmasına bayılırım. Evde menemeni ben yaparım.
Aile kavramını işleyen programları izliyorumÆ TV’de ne tür programları izlemeyi tercih ediyorsunuz?Æ Televizyonda aile sorunlarını anlatan dizileri seviyorum. Yaprak Dökümü’nü büyük keyifle izlemiştim. Bu arada bazı eğlence programlarını da izliyorum.
Demokrasi aşığıyımÆ Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?Æ İyi niyetli. Türkiye’nin ve halkın yararlarından başka bir düşüncesi olmayan yumuşak huylu, ailesine bağlı, ülkesini seven,
Atatürk ilke ve devrimlerine, devletin üniter yapısına bağlı demokrasi aşığı bir kişiyim.
Şu Çılgın Türkler’i ikinci kez okuyorumÆ Ne tür kitaplardan hoşlanırsınız. En son okuduğunuz kitap.Æ Bir mücadelenin nasıl zaferle sonuçlandığını, Türk milletinin ne tür karaktere sahip olduğunu anlatması ve yurt sevgisini işlemesi bakımından önemli bulduğum için Şu Çılgın Türkler’i ikinci kez okuma gereğini hissettim.
Sokakta yaşayan çocukları gördüğüm zaman içim sızlıyorÆ Çocuklarla iletişiminiz nasıl?Æ Çok iyidir. Onların beni baba olarak değil de, arkadaş olarak değerlendirmeleri için özen gösteriyorum. Çocuklar her zaman sevimli ve masumdur. Her türlü sevgiyi ve ilgiyi hak ediyorlar. Sokakta yaşayan çocukları gördüğüm zaman içim sızlıyor. Türkiye’nin sokakta yaşayan çocuklarla ilgili kalıcı bir çözüm üretemediği için de son derece üzüntü duyuyorum. Çocukları bekleyen bir tehlike var. Uyuşturucu kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Hem çocuklarımızı, hem de Türkiye’nin geleceğini tehdit eden bu büyük tehlikeye karşı devletin önlem almıyor olmasından büyük üzüntü duyuyorum.
