Pazar Sohbeti

Güncelleme Tarihi:

Pazar Sohbeti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2001 00:00

Haberin Devamı

Doğuştan otelci

Alaçatı’nın tek beş yıldızlı oteli Süzer Paradise’nin yönetimini henüz 22 yaşındaki Aylin Süzer üstlendi. Süzer, turizm konusunda oldukça iddialı.

ÇEŞME'nin beş yıldızlı otellerinden Süzer Paradise'ın yönetimine 22 yaşındaki Aylin Süzer atandı. Henüz odası ve masası bile olmayan genç yönetici, Londra'da otelcilik eğitimi alıp Türkiye'ye döndüğünde, daha ayağının tozuyla kendisini Çeşme'de bulduğunu söylüyor. Babası Hasan Sözer tarafından Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine atanan Aylin Süzer ile turizmi, hedeflerini, hayallerini konuştuk. Kucağına yaslanmış Boxer cinsi köpeği Shiva'yı okşarken, sorularımızı yanıtladı.

Turizm okuma nedeniniz ailenin bu sektörde oluşundan mı kaynaklanıyor?

MÜZİSYENLERE sorarsanız hepsi doğuştan müzikle iç içe olduğunu söyler. Bu benim için de geçerli. Doğuştan otelciyim dersem abartmış olmam. Benim doğumumdan 9 ay önce aileye geçen Pera Palas'ta doğmuşum neredeyse. Çocukluğum, oyun alanı olarak seçtiğim çamaşırhane, mutfak ve marangozhanede geçti. Çalışanlarla birlikteydim sürekli. Türkiye'de başladığım eğitimimi Fransa, tekrar İstanbul Piyerloti Lisesi'nde devam ettirdim ve Londra'da noktaladım. Turizmden başka bir dal da hiç düşünmedim. Hayallerim hep bu yönde oldu.

Süzer Paradise hayallerinize cevap veriyor mu?

OTELİMİZ kusursuz diyebilirim. Alaçatı'nın hemen yanında denizle termalin iç içe olduğu bir tesis. Ege Denizi'nin eşine az rastlanan mavi bayraklı koyunda kurulan otelimiz, Ege'nin pırıl pırıl sularında windsurf olmak üzere tüm su sporlarını sunarken, otel bahçesinden çıkan mucizevi termal su ile şifa dağıtıyor. İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidro- Klimatoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin raporu, bel hastalıkları, kireçlenme, sporcularda fizyoterapi rehabilitasyonu, kronik romatizmal hastalıkların tedavisinde, postoperatif rehabilitasyonlarda, jinekolojik hastalıkların tedavisinde ve deri hastalıkları tedavilerinde kullanılabilecek nitelikte olduğunu belgeliyor.

KIŞIN termal ağırlıklı, yazın termal ve resort tatil amaçlı kullanılabilecek tesisi tanıtmak için gerekli çalışmalar başlatıldı. Türk turizmini kalkındırmaya kendimi adadım. Bunun ilk adımı olarak 1-5 Mart tarihleri arasında Paris'te düzenlenecek fuara katılacak ve tanıtım konusunda elimden geleni yapacağımından kimsenin kuşkusu olmasın.

Kendinizi iyi bir yönetici olarak görüyor musunuz?

YÖNETİCİLİK çok önemli bir olay. Elimden geldiğince iyi bir yönetici olmaya gayret ediyorum. Karakter olarak sıcakkanlılığımın, insanlara yönelik sevgimin de bu yoldaki başarımda etkili olduğuna inanıyorum. Her zaman güler yüzlü, çalışanların herşeyiyle ilgili, sıcak ama doğal olarak disiplinli olmak gerekiyor.

Biraz kendinizden sözeder misiniz? Tutkularınız, hayata bakışınız, hatta evlilik hakkında görüşünüz?

ÇOK duygusalım. Balık burcunun belki de en iyi örneği benim. Yani en ufak bir şeyle mutlu olurken en küçük bir hareketten etkilenecek derecede yani feci şekilde duygusal. Tutkularıma gelince, öncelikle müzik diyorum. Hem ağlayıp, hem güldüğüm müzik vazgeçilmez bir tutku benim için. Eğitimine İlkokulda başladığım piyanoda oldukça iyi olduğuma inanıyorum. Jazz, Latin Jazz başta olmak üzere bütün dünya müziklerine karşı büyük ilgim var, ama Türk Müziği ve özellikle de fasılda büyük huzur buluyorum.

DİĞER tutkum hayvanlar. Hemen hepsini çok severim. Köpekleri, kedileri, özellikle de atları. 1989'da Fransa'ya ilk gittiğinde Midilli'ye benzeyen ‘‘Pone’’lerle başladı atlarla tanışıklığım. İstanbul Sipahi Ocağı'nda sürdü. Mani atladım, dresaj yaptım ama, Londra gündeme gelince büyük heyacanlar yaşadığım sevgili atımdan ayrılmak zorunda kaldım. Söz açılmışken, sokak kedi ve köpeklerinin itlaf edilmesi beni çok üzüyor. Köpek ve kedilerin aşılanıp kısırlaştırılarak kurtarılması amacı taşıyan bir vakıf veya dernek kurulmasında görev almak isterim. Tabii benim gibi binicilik ve at özlemi çekenler için Çeşme'nin Atlıspor Kulübü'ne kavuşması için yapılacak çalışmalara da katkıda bulunmak istiyorum.

ŞU anda benim için işim ön planda. Evliliği henüz düşünmüyorum. Ama evleneceğim erkeğin iyi niyetli, yardımsever, güleryüzlü ve eğitimli olmasını ve babama benzemesini isterim. Eşimin çok sevdiğim babam gibi Osmanlı erkeği olması, yanında güvende olduğumu hissettirecek kadar güçlü olması şart.

Modayı izler misiniz?

KAYITSIZ şartsız modaya uyulmasına karşıyım. Benim için moda abartıdan uzak olmalı. Sade, dikkat çekmeyen giysileri seviyorum. Apar topar gelerek göreve başladığım için eşyalarımın hemen tümü İstanbul'da kaldı. Buna rağmen hiçbir rahatsızlık duymadım. Giysilerimde, genelde çalıştığım için de rahat hareket imkanı vermesi nedeniyle pantolon ağırlıklı takımlar tercihim.

Kendimi Türk turizmini kalkındırmaya adadım. 1-5 Mart'ta Paris'te düzenlenecek fuara katılacak ve tanıtım konusunda elimden geleni yapacağım.

Sokak hayvanları itlaf edilmemeli. Aşılarının yapılıp, kısırlaştırılarak kurtarılması amacını taşıyan bir vakfın kurulmasında görev almak isterim.

Evleneceğim erkeğin iyi niyetli, yardımsever, eğitimli olmasını ve babama benzemesini isterim. Osmanlı erkeği olmalı ve yanında güvende olduğumu hissettirmeli.

Kimdir?

ÜNLÜ işadamı Hasan Süzer ile Ayşe Suna Süzer'in ikinci evliliklerinden olan tek çocukları Aylin, babasının ilk evliliğinden 4 erkek, 2 kız kardeşi ile annesinin ilk evliliğinden 1 erkek,

2 kızkardeşe sahip. 1978 yılında İstanbul'da doğan Aylin Süzer, İngiltere'de turizm eğitimi aldı. İngilizce ve Fransızca'yı ana dili kadar iyi konuşuyor. İspanyolca öğrenmeye çalışıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!