Krizin faturası

Ekonomik darboğaz, dürüstlüğüyle ünlü İzmir işaleminde de karşılıksız çek ve protestolu senet patlamasına yol açtı.

200 bin icra dosyası

İZMİR'de geçtiğimiz yıl icralık dosya sayısı 1999 yılına oranla yüzde 75 artarak 200 bine yükseldi. Yılın ilk 9 aylık döneminde ise 25.6 trilyon liralık senet protesto yedi.

Protestolu senet şoku

EYLÜL'de Türkiye'deki protestolu senet sayısı Ağustos'a göre yüzde 24.8 artarken, bu oranın İzmir'de yüzde 61.7 olması dikkat çekti. 2.6 trilyon liralık senet protesto oldu.

Nedeni nakit sıkıntısı

TİCARET Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, ekonomik kriz ve istikrar programının piyasalarda nakit sıkıntısına yol açtığını belirtti, ‘‘Alacağını alamayan borcunu ödeyemedi’’ dedi.

2001 için de umut yok

SON iki yılda işaleminin çok ağır darbe aldığını kaydeden Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Atıl Akkan ise, ‘‘2001'in daha da sıkıntılı geçeceği endişesi içindeyiz’’ diye konuştu.

Altta kalanın canı çıkacak

İZMİR Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, 1998 yılının sonunda başlayan ekonomik krizin tekstil ve deri başta olmak üzere tüm sektörleri olumsuz etkilediğini söyledi. İhraç pazarlarında yaşanan sıkıntının sürdüğüne dikkati çeken Demirtaş, ‘‘Geçtiğimiz yıl uygulamaya başladığımız ekonomik program iç piyasayı daralttı ve nakit sıkıntı firmaları darboğaza soktu. Bunun sonucu olarak kimse kimseye borcunu ödeyemez hale geldi. İzmir'de yılın ilk 9 aylık döneminde toplam 25.6 trilyon liralık senet protesto ediliyor. Ekim, Kasım, Aralık ayları daha da kötü. Çünkü bir mali kriz yaşadık. Bankalar, faizleri bir gecede yükselttiler. Borç - alacak ilişkileri tam bir kargaşaya dönüştü. Bunların sonucu olarak alacağını alamayan borcunu da ödeyemedi. Kısacası altta kalanın canı çıkacak. 2001'den de endişeliyiz’’ diye konuştu.

Üretim-ihracat teşvik edilmeli

SON iki yılda iş dünyasının çok ağır bir darbe aldığına dikkati çeken EBSO Başkanı Atıl Akkan, birçok firmanın işçi çıkarma, üretimini durdurma yoluna gittiğini söyledi. Üretimin teşvik edilmesi gerektiğine dikkati çeken Akkan, ‘‘Yılın son üç aylık döneminde faizlerin yükselişi ve mali kriz, ortamı iyice gerginleştirdi. Herkesin alacağı ve borcu var. Ama nakit sıkıntısı had safhada. Direnenler yaşamlarını sürdürüyor, direnemeyenler iflas bayrağını çekiyor. 2001'in daha da sancılı geçeceği endişesi içindeyiz. Hükümet, üretim ve ihracatı teşvik etmeli’’ dedi.

20 metrekarelik bir evde kalıyor

JAPONYA'da çalışma ücretlerinin yüksek olmasına karşın yaşam standartlarının düşük olduğunu belirten Çiğdem Akın, ‘‘Özellikle ev büyük sorun. Yeteri kadar geniş topraklara sahip olmadıkları için hepsi gecekondu gibi evlerde yaşıyor. Ben de 20 metrekarelik bir evde oturuyorum. Aylık 750 dolar kira ödüyorum. Yemek alışkanlıkları da çok farklı. Örneğin çiğ balık ya da ipekböceği yiyorlar. Çalışkanlıkları ve teknolojileri hayranlık verici. Herşey çok düzenli ve tıkır tıkır işliyor’’ diyor.