Kendi markasıyla assolist olacak

Güncelleme Tarihi:

Kendi markasıyla assolist olacak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2012 00:00

İki yıl önce yarattığı ‘Poupee’ markasıyla cıvıl cıvıl tasarımlara imza atan Gülberk Örün, marka bilinirliğini artırarak Londra ve Amsterdam gibi kentlerdeki tasarım sokaklarında yerini almak istiyor.

Haberin Devamı

İZMİRLİ genç moda tasarımcılarından ‘Poupee’ markasının yaratıcısı Gülberk Örün, kenti, dış pazarlara taşıyacak tasarımcı adaylarından biri olarak öncelikle marka bilinirliğini artırmak için kolları sıvadı. Aynı zamanda Türkiye Moda ve Hazırgiyim Federasyonu Başkanı Nedim Örün’ün kızı olan Gülberk Örün, baba mesleği denim ticareti yerine 2009 yılında Paris’te aldığı tasarım eğitimi sonrasında kumaşların biraz daha yaratıcı kısmını keşfetmek ve kendi markasını yaratmak için yola çıkıp, bir çok butikte yerini aldı, e-ticarette de büyük yok katetti.
Henüz iki yaşındaki ‘Poupee’ markasını ve gelecek hedeflerini ortağı Sine Köse ile birlikte anlatan Gülberk Örün, “Daha çok toptan ve üretim kısmındayız. Orta ve uzun vadede kendi mağazamızı açma düşüncemiz yok” dedi.

Poupee; oyuncak bebek

Haberin Devamı

Hazır giyim sektörünün gelişmesi için genç tasarımcıların ve özgün ürünlerin artması gerektiğini vurgulayan Gülberk Örün, “Ben de buna katkı koymak için kendi markamı yaratmak istedim. Poupee, oyuncak bebek anlamına geliyor. Nasıl oyuncak bebeklerin kıyafetleri renkli, cıvıl cıvıl olur, Poupee’nin de marka kimliğini o şekilde kurguladık. Özgün, hem şık, hem gündelik, 15-35 yaş arasındaki kesime hitap eden kıyafetler üretiyoruz. Poupee hem hazır giyim, hem tasarım markası. Seri üretimle tasarımı aynı potada eritmiş bir marka” diye konuştu.

TASARIM CADDELERİ

Batı Avrupa pazarını hedeflediğini vurgulayan Örün, “Özellikle Londra ve Amsterdam’da tasarım caddeleri var. Buralarda yerimi almak, en iyi markalar arasına girmek istiyorum. Bu yüzden çok fazla seri üretime girmeyi doğru bulmuyorum. Girersem de kalitemden ödün vermek, iplikleri sökülen, dikişleri patlayan ürünler yaratmak istemiyorum. O yüzden kalıpları da çok ince eleyip sık dokuyorum. Bütün elbiseler canlı mankenlerde deneniyor ve kalıbı üstüne oturtuluyor. Daha çok likralı kumaşları tercih ediyorum. Daha rahat, genç kitleye hitap ediyorum” dedi.

E-TİCARET ÖNEMLİ

Kadın tasarımcı olmanın pek çok avantajı olduğunu, kadın girişimciler için en uygun alanlardan birinin de hazır giyim sektörü olduğunu vurgulayan Örün, “Artık butiklerin yanısıra yeni pazarlama şekilleri var. Biz butikler kadar e-ticareti de kullanıyoruz. Trendyol ve Morphipo’dan teklifler alıyoruz. Bizimle çalışmak istiyorlar. Trendyol’da geçen Temmuz ayında tasarım kısmında en yüksek satışı biz elde ettik. Bu da bize büyük cesaret verdi. Biz büyük bir mağazanın raflarını hedeflemiyoruz, biz kendi markamızla assolist olmak istiyoruz” diye konuştu.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!