Kadınlar için küresel dayanışma
Güncelleme Tarihi:
İZMİR’de, Türkiye, İngiltere, ABD, Almanya, Romanya, İtalya ile Sri Lanka’dan bilim insanlarının el ele vermesiyle, Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Merkezi kuruldu. Prof. Dr. Heaven Crawley gibi bu alandaki çalışmalarıyla dünya çapında tanınan isimlerin de yer aldığı uzmanlar, Türkiye’nin kanayan yarası kadına şiddet, aile içi şiddet ve cinsiyet eşitsizliği üzerine çalışmalara başladı.
Türkiye’deki kadın hakları ihlalleri ve aile içi şiddet, bu alanda çalışmalara imza atan büyük bölümü kadın akademisyenleri küresel dayanışmaya itti. Yedi ülkedeki 17 üniversiteden 26 bilim insanının öncülüğünde Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (GenDes) kuruldu. Türkiye, İngiltere, ABD, Almanya, Romanya, İtalya ile Sri Lanka’dan uzmanlar, ülkemizin önde gelen sorunlarından kadına şiddet, aile içi şiddet, cinsiyet eşitsizliği ve bunlara neden olan göç gibi toplumsal etkenler üzerine çalışmalara başladı.
GenDes Müdürü Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sibel Safi, farklı coğrafyalardan bu alanda uzman bilim insanlarının bir araya gelmesinin önemine işaret etti. Doç. Dr. Safi, bu isimler arasında İngiltere İçişleri Bakanlığı’na cinsiyet ve mülteci konularında akademik danışmanlık yapan Prof. Dr. Heaven Crawley ile yine İngiltere’den Prof. Dr. Lisa Webley ve ABD’den Prof Dr. Valorie K. Vojdik’in de yer aldığını açıkladı. Doç. Dr. Safi, kadın hakları, cinsiyet eşitsizliği ve göç üzerine dünya çapında saygın yere sahip araştırmacıların katkılarıyla önemli çalışmalar gerçekleştireceklerini dile getirdi, şunları söyledi:
"Toplumsal, tarihsel ve ekonomik pek çok faktörün sonucu olan aile içi şiddet ile cinsiyet eşitsizliğinin nereden beslendiğini bilimsel esaslara göre tespit etmeden bu soruna çözüm bulmak imkansız. Bunu yaparken diğer ülkelerin ne durumda olduğunu ve hangi süreçlerden geçtiklerini ele almak ve kıyaslamalı çalışmalar yapmak da önemli. Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin çok uluslu yapısı ile farklı coğrafyalardan akademik zenginliğinin bunları gerçekleştirmemizi sağlayacağını düşünüyoruz. Sorunun kaynağını ortaya koyan, diğer ülkelerin ne durumda olduğunu gösteren bilimsel raporlar hazırlayacağız. Bu çalışmalar, kanun koyucular ve bu alanda yetkili kurumlar için önemli bir yol haritası işlevi görecek, Türkiye’deki politikalar ile uygulamaların iyileştirilmesine imkan sağlayacak. Tüm bunların neticesinde ülkemizdeki tablonun değişeceğine yürekten inanıyoruz. Yedi ülkedeki 17 üniversiteden 26 uzmanla bu amaç için el ele verip yola çıktık."