Birlik ve varlık sigortası oldular
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2008 00:00
Balkan göçmenlerinin iki ortak özelliği var. Vatanseverlik ve çalışkanlık. Türkiye’ye bayrak, bağımsızlık, örf ve adetlerini korumak için geldiler.
ONLAR, kendi yurtlarını bırakıp başka diyarlara giden tesadüfi bir topluluk değillerdi. Turistik bir gezi yapmıyorlardı. Bu güzel insanların kutsal bir görevi vardı. Giderken yaklaşık beş bin kişiydiler,ama döndüklerinde bu sayı 25 milyonu buldu. Adeta Anadolu’nun da üçte birini onlar oluşturdu. Vatanseverlikleri, dedelerine Osmanlı döneminde aşılanmıştı. Maya tuttuğu için Türkiye’nin birlik ve varlık sigortası oldular, bununla da gurur duydular.
Balkan göçmenlerinin genel itibariyle iki ortak özelliği var. Vatanseverlik ve çalışkanlık. Onlar, Türkiye’ye bayrak, bağımsızlık, örf ve adetlerini korumak ve yaşatmak için geldiklerini belirtiyor. İşte böylesi örf ve adetlerini unutmayan göçmenlerden birisi de İzmir’de yaşayan ve Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Kaplan Gülüş... Ege’ye gelen Balkan göçmenlerinin, en alttan, en üst kademeye kadar olan her işte çalıştıklarını belirtiyor. Birbirine bağlı olan bu insanların örf ve adetleri ile her türlü yerleşim bölgesinde saygınlıklarını muhafaza ettiklerini söylüyor.
YÖRESEL YEMEKLER
Gülüş, yöresel yiyeceklerini İzmir’de sık sık yaptıklarını belirterek, "Özellikle baklavamızın tadına doyum olmuyor. Kadınlarımız Kosova’da özel günlerde 70-80 adet yufkadan yaptıkları baklavanın ortasına ay-yıldız şekli verirdi.Bunun nedeni de Türkiye ye olan sevgimizdi" diyor. Gülüş, "Konuklara ikram ettikleri yemekler arasında ise elbasan, büryan kebabı en revaçta olanıdır. Mısır unundan yapılan kaçamak ise kahvaltıların vazgeçilmez lezzetidir" şeklinde konuşuyor.
SİYASETİ ALET ETMEDİK
Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Kılıç da, dernek bünyesinde kadın kollarını kurduklarını, gençlik kolları kurulması için çalışmalara başladıklarını belirterek, şöyle diyor:
"Hiç bir zaman derneğimizi siyasete alet etmedik. Siyasetin üzerinde gördüğümüz ve kenetlenmek üzere kurduğumuz derneğimizi ilim ve irfan yuvası olarak görüyoruz. Tabiki siyasete giren arkadaşlarımız oluyor. Onları da destekliyoruz. Ancak sivri siyaset değil, vatansever siyaset yaparak, siyaseti ikinci planda tutuyoruz." Rumeli oyunlarının çok meşhur olduğunu belirten Kılıç, "Düğünlerimiz çok farklı oluyor. 250 kişi aynı anda halay çekiyor. Halay çekerken kendilerini kaptırıyorlar. Cenazelere tanısın tanımasın herkes katılır. Benim cenazem senin cenazen yoktur. Telefon trafiği çalışır. Başsağlığı için herkes derneğe gelir. Ölü evine en az 15 gün yemekler taşınır" diyor.
Folklor ve müzik Rumelililerin vazgeçilmez iki tutkusu... Her gittikleri yerde, örf, adet ve geleneklerin yanı sıra müziklerini, folklorlarını unutmuyorlar.
ADETLER YAŞATILMALI
Nitekim İzmir Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı Vahap Savaşan, folklör, müzik gibi örf ve adetlerini yaşatmaya yönelik aktivilere ağırlık verdiklerini söylüyor.
Savaşan, "Biz Türkiye aşığıyız.Siyasi ideolojimiz yoktur. Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine bağlıyız. Asla ödün vermeyiz. Derneğimizin kapısı sadece Balkan göçmenlerine değil, herkese açıktır. Felsefemizde ayırımcılık yoktur. 1980 ihtilalinde tüm dernekler kapatılırken, bizim derneğimiz kapatılmadı" diyor.
GÖÇMEN ONURLUDUR
Savaşan, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkenin Türkiye olmasını istediklerini belirtiyor, Rumeli kökenli gençlerin istihdam edilmesini, Balkanlardan gelen üniversite öğrencilerine öğrenci kartı verilerek toplu taşım araçlarından indirimli olarak yararlanmalarının sağlanmasını istiyor. Savaşan, derneklerinin ayırım yapmadan kömür ve erzak yardımında bulunduğunu da söylüyor ve "Göçmenler vatandaşlarımız üşür, titrer ama, gidip ondan bundan destek istemez. Çünkü onurludur. Bu yaz 50 çocuğu sünnet ettireceğiz" diyor. Savaşan, yerel seçimlerde Balkan kökenli adayları destekleyeceklerini de söylüyor.
GARDA TOPRAĞI ÖPTÜK
Kosova Rumeli Kültür ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Murtaza Okcan ise, 15 yaşındayken ailesiyle birlikte vatan aşkı, din ve özgürlük için Türkiye’ye geldiklerini belirtiyor. Okcan, duygularını yansıtırken gözleri doluyor ve sanki bir an eskilere gidiyor, şöyle diyor:
"1952 yılında Sirkeci Garı’na indiğimizde babam bize çabuk vatan toprağını öpün dediğini hiç unutamıyorum. Şu anda tüm kardeşler çalışarak belli mevkilere geldik. Sıkıntılar yaşamamıza rağmen, manevi gücümüzle ayakta kaldık. Türkiye Cumhuriyeti’ne minnetarız. Bize bağrını açtı.Kosovada muhacir mahalleleri ayrı, ama İzmir’de böyle bir ayırım yok."
ANNELERİMİZİN YEMİNİ
Okcan, büyüklerinin çocuklar yaramazlık yaptıklarında veya başka konularda yemin etmeleri gerekirken, "Türklüğün hakkı için" şeklinde ifade kullandıklarını da belirterek, "Türklük Allah’tan sonra bizde en önde geliyor. 6 damadımdan 5’i İzmirli damatlarımdan çok memnunum" diyor.
Baklavaya doyum olmaz
Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Kaplan Gülüş, "Özellikle baklavamızın tadına doyum olmuyor. Kadınlarımız Kosova’da özel günlerde 70-80 adet yufkadan yaptıkları baklavanın ortasına ay-yıldız şekli verirdi" diyor.
İzmir ayrım yapmıyor
Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Kaplan Gülüş, Turdal Şentürk, Murtaza Okcan, Bedrettin Merter, Yaşar Yaşa, İzmir Balkan Dernekleri Federasyonu Başaknı Vahap Savaşan, Balkan Göçmenleri Derneği Başkanı Süleyman Penlivanoğlu, Prof. Dr. Koray Başol, Hüseyin Acırgan ve Ercan Kılıç "Türkiye Cumhuriyeti’ne minnetarız. Bize bağrını açtı. Kosova’da muhacir mahalleleri ayrı idi. Ama İzmir’de böyle bir ayırım yok" dediler.
Hoş giysiler
Geleneksel giyisileriyle oldukça renkli bir yaşam tarzları olan Kosovadan göç eden soydaşlarımız bu giyisilerini zaman zaman giyerek, nostalji yapıyor. Eski günlerini anıyor.
İşte bazı örf ve adetler
Akraba evliliği kesinlikle yapılmaz.
En az yedi kuşak yabancıdan kız alınır veya verilir.
Kan davası mutlu ve acılı günlerde unutulur. Ama kin devam eder.
Dostluklar derindir. Cenaze evi 15 gün boyunca yemeksiz bırakılmaz.
Gelinler aile büyüklerini yatırmadan ve ellerini öpmeden uyumaz.
YARIN: AY YILDIZ AŞIKLARI TÜRKİYE DOSTLARI
gbilgen@hurriyet.com.tr
Balkan göçmenlerinin genel itibariyle iki ortak özelliği var. Vatanseverlik ve çalışkanlık. Onlar, Türkiye’ye bayrak, bağımsızlık, örf ve adetlerini korumak ve yaşatmak için geldiklerini belirtiyor. İşte böylesi örf ve adetlerini unutmayan göçmenlerden birisi de İzmir’de yaşayan ve Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Kaplan Gülüş... Ege’ye gelen Balkan göçmenlerinin, en alttan, en üst kademeye kadar olan her işte çalıştıklarını belirtiyor. Birbirine bağlı olan bu insanların örf ve adetleri ile her türlü yerleşim bölgesinde saygınlıklarını muhafaza ettiklerini söylüyor.
YÖRESEL YEMEKLER
Gülüş, yöresel yiyeceklerini İzmir’de sık sık yaptıklarını belirterek, "Özellikle baklavamızın tadına doyum olmuyor. Kadınlarımız Kosova’da özel günlerde 70-80 adet yufkadan yaptıkları baklavanın ortasına ay-yıldız şekli verirdi.Bunun nedeni de Türkiye ye olan sevgimizdi" diyor. Gülüş, "Konuklara ikram ettikleri yemekler arasında ise elbasan, büryan kebabı en revaçta olanıdır. Mısır unundan yapılan kaçamak ise kahvaltıların vazgeçilmez lezzetidir" şeklinde konuşuyor.
SİYASETİ ALET ETMEDİK
Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Kılıç da, dernek bünyesinde kadın kollarını kurduklarını, gençlik kolları kurulması için çalışmalara başladıklarını belirterek, şöyle diyor:
"Hiç bir zaman derneğimizi siyasete alet etmedik. Siyasetin üzerinde gördüğümüz ve kenetlenmek üzere kurduğumuz derneğimizi ilim ve irfan yuvası olarak görüyoruz. Tabiki siyasete giren arkadaşlarımız oluyor. Onları da destekliyoruz. Ancak sivri siyaset değil, vatansever siyaset yaparak, siyaseti ikinci planda tutuyoruz." Rumeli oyunlarının çok meşhur olduğunu belirten Kılıç, "Düğünlerimiz çok farklı oluyor. 250 kişi aynı anda halay çekiyor. Halay çekerken kendilerini kaptırıyorlar. Cenazelere tanısın tanımasın herkes katılır. Benim cenazem senin cenazen yoktur. Telefon trafiği çalışır. Başsağlığı için herkes derneğe gelir. Ölü evine en az 15 gün yemekler taşınır" diyor.
Folklor ve müzik Rumelililerin vazgeçilmez iki tutkusu... Her gittikleri yerde, örf, adet ve geleneklerin yanı sıra müziklerini, folklorlarını unutmuyorlar.
ADETLER YAŞATILMALI
Nitekim İzmir Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı Vahap Savaşan, folklör, müzik gibi örf ve adetlerini yaşatmaya yönelik aktivilere ağırlık verdiklerini söylüyor.
Savaşan, "Biz Türkiye aşığıyız.Siyasi ideolojimiz yoktur. Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine bağlıyız. Asla ödün vermeyiz. Derneğimizin kapısı sadece Balkan göçmenlerine değil, herkese açıktır. Felsefemizde ayırımcılık yoktur. 1980 ihtilalinde tüm dernekler kapatılırken, bizim derneğimiz kapatılmadı" diyor.
GÖÇMEN ONURLUDUR
Savaşan, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkenin Türkiye olmasını istediklerini belirtiyor, Rumeli kökenli gençlerin istihdam edilmesini, Balkanlardan gelen üniversite öğrencilerine öğrenci kartı verilerek toplu taşım araçlarından indirimli olarak yararlanmalarının sağlanmasını istiyor. Savaşan, derneklerinin ayırım yapmadan kömür ve erzak yardımında bulunduğunu da söylüyor ve "Göçmenler vatandaşlarımız üşür, titrer ama, gidip ondan bundan destek istemez. Çünkü onurludur. Bu yaz 50 çocuğu sünnet ettireceğiz" diyor. Savaşan, yerel seçimlerde Balkan kökenli adayları destekleyeceklerini de söylüyor.
GARDA TOPRAĞI ÖPTÜK
Kosova Rumeli Kültür ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Murtaza Okcan ise, 15 yaşındayken ailesiyle birlikte vatan aşkı, din ve özgürlük için Türkiye’ye geldiklerini belirtiyor. Okcan, duygularını yansıtırken gözleri doluyor ve sanki bir an eskilere gidiyor, şöyle diyor:
"1952 yılında Sirkeci Garı’na indiğimizde babam bize çabuk vatan toprağını öpün dediğini hiç unutamıyorum. Şu anda tüm kardeşler çalışarak belli mevkilere geldik. Sıkıntılar yaşamamıza rağmen, manevi gücümüzle ayakta kaldık. Türkiye Cumhuriyeti’ne minnetarız. Bize bağrını açtı.Kosovada muhacir mahalleleri ayrı, ama İzmir’de böyle bir ayırım yok."
ANNELERİMİZİN YEMİNİ
Okcan, büyüklerinin çocuklar yaramazlık yaptıklarında veya başka konularda yemin etmeleri gerekirken, "Türklüğün hakkı için" şeklinde ifade kullandıklarını da belirterek, "Türklük Allah’tan sonra bizde en önde geliyor. 6 damadımdan 5’i İzmirli damatlarımdan çok memnunum" diyor.
Baklavaya doyum olmaz
Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Kaplan Gülüş, "Özellikle baklavamızın tadına doyum olmuyor. Kadınlarımız Kosova’da özel günlerde 70-80 adet yufkadan yaptıkları baklavanın ortasına ay-yıldız şekli verirdi" diyor.
İzmir ayrım yapmıyor
Kosova Rumeli Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Kaplan Gülüş, Turdal Şentürk, Murtaza Okcan, Bedrettin Merter, Yaşar Yaşa, İzmir Balkan Dernekleri Federasyonu Başaknı Vahap Savaşan, Balkan Göçmenleri Derneği Başkanı Süleyman Penlivanoğlu, Prof. Dr. Koray Başol, Hüseyin Acırgan ve Ercan Kılıç "Türkiye Cumhuriyeti’ne minnetarız. Bize bağrını açtı. Kosova’da muhacir mahalleleri ayrı idi. Ama İzmir’de böyle bir ayırım yok" dediler.
Hoş giysiler
Geleneksel giyisileriyle oldukça renkli bir yaşam tarzları olan Kosovadan göç eden soydaşlarımız bu giyisilerini zaman zaman giyerek, nostalji yapıyor. Eski günlerini anıyor.
İşte bazı örf ve adetler
Akraba evliliği kesinlikle yapılmaz.
En az yedi kuşak yabancıdan kız alınır veya verilir.
Kan davası mutlu ve acılı günlerde unutulur. Ama kin devam eder.
Dostluklar derindir. Cenaze evi 15 gün boyunca yemeksiz bırakılmaz.
Gelinler aile büyüklerini yatırmadan ve ellerini öpmeden uyumaz.
YARIN: AY YILDIZ AŞIKLARI TÜRKİYE DOSTLARI
gbilgen@hurriyet.com.tr