Ege Cansen: Rivayet muhtelif

Ege CANSEN
Haberin Devamı

İş Bankası'nın, üçüncü cep telefonu ihalesini, en yakın rakibinden yüzde 87 fazla fiyat vererek alması, başta ben olmak üzere, herkesin kafasını karıştırdı. Bir türlü kabullenemediğim, ‘‘halka açılarak, kára geçme’’ mantığı üzerine kurulu bu kabil yatırım kararlarından, eninde sonunda birileri kazık yiyecek. Kaygım, bu kazığı yiyenin milletimiz olmaması. İş Bankası'nın hesabı tutmazsa ne olacaktır? Yani İş Bankası bu teşebbüsten, değil işletmecilik yaparak, New York, Londra ve İstanbul borsalarında hisse satarak dahi kára geçemezse, bunun ceremesini kim çekecektir? Netice itibarıyla İş Bankası, türü kendine özgü, bir ‘‘özel’’ statülü ulusal bir şirkettir.

KDV'siyle birlikte 3 milyar dolara satılan ‘‘şey’’ nedir? Sadece bir ‘‘imtiyaz’’dır. Bu imtiyazın kárlı veya zararlı olması, tamamen uygulanacak fiyat politikasına bağlıdır. Pek tabii, istenirse cep telefonu kullanma ücretleri, o seviyeye çıkarılır ki, bu 3 milyarlık peştamallık bedeli, ucuz kalabilir. Bu arada daha önce aynı hakkı almış olan firmalar da ‘‘dört köşe’’ olur. Cep telefonu ve sair imtiyaz ihaleleri konuşulurken, bu sektörün kamu yararına çalışmasını sağlayacak İngilizce'de ‘‘Regulatory Body’’ denilen ve fiyat tarifeleriyle teknolojik gelişmelerin uygulanma aşamalarını belirleyen ‘‘Düzenleme Kurumu’’ndan hiç bahsedilmemesi önemli bir eksikliktir.

Şimdi biraz da yakıştırma (yani uydurma) dedikodulardan bahsedelim.

1. İş Bankası'nın en yakın rakibinden bu kadar açık ara yüksek fiyat vermesi, İş Bankası yönetimi için çok büyük kusurdur. Bu iş, gelecekte ne kadar kárlı olursa olsun, banka yönetiminin bu imtiyazı daha ucuza alması, yönetimin başarısı hanesine yazılırdı. Fahiş fiyat vererek bir şey almanın övünülecek hiçbir yanı yoktur. Yönetim böyle bir hatadan kendine övünç çıkardığına göre, bu işin bilinmeyen bir yanı olması gerekir.

2. Acaba, IMF'ye verilen, özelleştirmeden bir yılda 7.5 milyar dolar gelir (?) sağlanması sözünün yerine getirilmesi ödevi İş Bankası'na mı verilmiştir? Öyleyse, fiyat doğrudur. Enflasyonu düşürme programı, aksamadan yürütülebilecektir. Fiyatın yüksek olması, bu hayati gayeye matuftur.

3. İş Bankası, üçüncüye çok yüksek fiyat vererek, dördüncü imtiyaza talip çıkmamasını sağlamayı hedeflemiştir. (Bu yazıyı yazarken dördüncü imtiyaz için teklif olup olmadığı belirsizdi.) Eski rakiplerine karşı, yeni teknoloji ile yatırım yaparak savaşacak olan İş Bankası, bu sahada kendine bir rakip daha çıkmasına izin vermemek istemiştir.

4. İş Bankası yönetimi, mevcut bilanço yapısından memnun değildir. Nasıl Yapı Kredi Bankası'nın da sahibi olan Çukurova Grubu, en sıkıntılı devresinde Koç'ların, Sabancı'ların gözünün yemediği bir işe girişmiş ve Turkcell'i kurarak tarihi bir viraj almışsa, İş Bankası da ileride müthiş bir değere ulaşacak olan bu imtiyazı, ne pahasına olursa olsun elde etme hedefine o kadar kilitlenmişti ki; gözü fiyat görmemiştir.

5. Özelleştirmeye ilke olarak karşı olan bir grup yönetici, yarı kamu şirketi olan İş Bankası'nı devreye sokarak, bu akımın yolunu kesmektedir.

SON SÖZ: Akıllı izahı olmayan şeylere, akılsız açıklama yaraşır.

Yazarın Tüm Yazıları