Efes, 125 bin lirayla yola çıktı, gözünü Avrupa’nın zirvesine dikti

Güncelleme Tarihi:

Efes, 125 bin lirayla yola çıktı, gözünü Avrupa’nın zirvesine dikti
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2009 00:00

Fenerbahçe Ülker’i yenerek 13’üncü şampiyonluğa ulaşan Efes Pilsen’in potadaki tarihi 1976’da başladı. 125 bin liraya Kadıköyspor’un devralınmasıyla başlayan Efes’in öyküsü belgesel oldu. Krizler, kupalar, Avrupa başarıları derken basketbolcu fabrikasına dönüşen Efes Pilsen belgeselinde Başkan Tuncay Özilhan, "Birkaç yılda Avrupa şampiyonu olacağız" mesajı verdi.

FENERBAHÇE Ülker’i yenip 33 yıllık tarihinde 13’üncü kez şampiyonluk kupasını kaldıran Efes Pilsen Spor Kulübü’nün potadaki yılları bir belgeselde toplandı. Türkiye’nin siyasi ve ekonomik krizlerle boğuştuğu 70’li yıllardan günümüze kadar uzanan Efes Pilsen Spor Kulübü’nün tarihi İstanbul Moda’daki bir kilisenin bahçesinde başladı. Başkan Tuncay Özilhan ve arkadaşı Pano Natof’un, 1976 yılında 125 bin liraya satın aldığı Kadıköyspor ile kurulan yeni kulübe Efes Pilsen adı verildi. Mithat Bereket imzasını taşıyan belgeselde kazanılan kupalar, ekonomik krizler, kaybedilen şampiyonluklar ve bir basketbolcu fabrikası görünümüne kavuşan Efes Pilsen’in potadaki tarihi anlatıldı. Belgeselin son bölümünde konuşan Başkan Tuncay Özilhan, "Bir kaç yıl içerisinde Avrupa Şampiyonu olacağız" mesajını verdi.

NBA’den çok etkilendim

Tuncay Özilhan ile lise arkadaşı Pano Natof, Türkiye’nin büyük siyasi ve ekonomik krizler yaşadığı 1970’li yıllarda Efes Pilsen Spor Kulübü’nü kurmaya karar verdi. 1976’da Kadıköyspor’u devralan Tuncay Özilhan o dönemi şöyle anlattı: "1972-1975 döneminde Amerika’da öğrenciydim. O dönemde NBA (Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi) maçlarını da hiç kaçırmadım. Buradaki atmosferi ve spora olan yakınlığı daha fazla hissetim. Arenalardaki seyirci coşkusunu yakından yaşadım. 1975’ten sonra Türkiye’de ’Efes Pilsen olarak sporda ne yaparız’ dedim. O yıllarda Eczacıbaşı’nın potada başarılı dönemiydi ve bir iki maçına gittikten sonra ’Türkiye’de bir kulüp devralalım ve bunu geliştirelim, sosyal sorumluluk olarak Türk gencine sporu sevdirelim’ diye düşündük. Aynı zamanda Efes Pilsen markasının gelişimine de katkıda bulunacağına inandık."

125 bin lira ödedi

Pano Natof’a bu düşüncelerini aktaran Özilhan, 33 yıl boyunca Türkiye ve Avrupa’da büyük başarılara imza atacak olan Efes Pilsen’in devralma sürecini şöyle değerlendirdi: "Kadıköyspor bize yakın geliyordu. Lisedeki bazı arkadaşlarımız da burada oynuyordu. Daha sonra bu kulübü satın almaya karar verdik. O zamanlar bu kulüp Aydan Siyavuş’un babası Ali Siyavuş’un kontrolü altındaydı. Kadıköyspor’u 125 bin TL ödeyerek Ali Bey’den devraldık."

Gençlere yatırım yapıldı

1980’li yıllarda alt yapıya büyük yatırımlar yapılmaya başlandı. Yüksek ücretlerle transferler yerine gençlere önem verildi. 6-8 yaşındaki çocukların baskete olan ilgisi Tuncay Özilhan’ı da heyecanlandırdı. Yenilenme sürecini Özilhan, şöyle değerlendirdi: "O dönemde kimsenin yapmadığı kadar yatırım yaptık. İlanlar verip 6-8 yaşlarındaki çocukların gelmesini sağladık. Seçmeler yaptık. Onlara eşofman, top, ayakkabı ve kitap verdik. İki üç takım çıkarıp basketbol öğretildi."

Gençleri dünya vitrinine taşıdı

AVRUPA’
da kazandığı başarılarla Türkiye’de birçok ilki yaşatan Efes Pilsen, tecrübesiyle her zaman alt yapısını sağlam tutmaya çalıştı. Türkiye’nin en iyi koçlarını yetiştiren ve en iyi baketbolcularını dünya vitrinine çıkaran ekip oldu. Efes Pilsen’de, 5 şampiyonluk ve pek çok Avrupa tecrübesi yaşayan, Milli Takım antrenörlüğü de yapan Aydın Örs ve İtalya liginden bir takım olan Siena’nın başına geçip, Saporta Kupası’nı Siena’ya taşıyan Ergin Ataman gibi başarılı koçlar görev aldı. Efes Pilsen, ailesinden Mirsad Türkcan, Hidayet Türkoğlu, Hüseyin Beşok ve Mehmet Okur gibi başarılı oyuncular da yetişti.

Efes Pilsen’in potadaki 30 yıllık öyküsünden kesitler

1976 yılında Kadıköyspor devralındı ve Efes Pilsen kuruldu.

Kurulduğu günden itibaren 2 yıl boyunca hiç yenilmedi.

1’inci ligdeki ilk sezonunda şampiyon oldu.

1980’li yıllarda mali kriz yaşadı ve 1985-91 yılları arasında şampiyon olamadı.

1992’de Aydın Örs’ün başa geçmesiyle değişim başladı.

1993 yılında Avrupa Kulüpler Kupası’nde final oynayan ilk Türk takımı oldu.

1996 yılında Koraç Kupası’na uzanan Efes, Türkiye’nin Avrupa’da kupa kaldıran ilk takımı oldu.

2000 yılında Avrupa Ligi’nde Final Four, heyecanını yaşayan ilk Türk takımı unvanını kazandı.

NBA’e ilk ve en çok oyuncu veren Türk takımı Efes Pilsen oldu.

NBA tarafından davet edilen ve NBA takımları ile Amerika’da maç yapan tek Türk takımı olmayı başardı.

Satışlar birgecede düştü kulüp mali krize girdi

EFES
Pilsen, 1980’li yılların ortalarında büyük bir maddi krize sürüklendi. Alkollü içecek satışına ve reklamlarına getirilen kısıtlamalar, kulübü derinden etkiledi ve takım 1985-91 yılları arasında şampiyonluktan uzak kaldı. Meclis çıkardığı bir yasa ile o güne kadar alkolsüz içecek olarak gösterilen birayı alkollü içecek kategorisine soktu. Bira reklamları yasaklandı.Tüm bunlar satışları azalttı. Bir gecede satışların yüzde 50 düştüğünü söyleyen Tuncay Özilhan, "Biz o döneme kadar başarılı tempodan dolayı yeni yatırımlar planladık, borçlanmalara girdik. Dolayısıyla satışların düşmesiyle mali sıkıntı yaşadık" dedi.

Tuncay Özilhan ’uğur’ yaptı, dayağı televizyondan izledi

ÖNCEKİ
gün Fenerbahçe Ülker’i yenerek 13’üncü şampiyonluğuna ulaşan Efes Pilsen’in önümüzdeki sezon yeni başarılara imza atacağını söyleyen Asbaşkan Çetin Çeki, maçtan sonra yaşanan olayları ve Tuncay Özilhan’ın spora bakışını şöyle anlattı: "Bu şampiyonluk bizim için çok önemliydi. Maçtaki olaylar çok üzücüydü. Özellikle yapılan açıklamalar çok talihsizdi. Rakip takımın yöneticileri açıklamalarıyla taraftarları tahrik etti. Çok büyük bir başarı ve şampiyonluk kazandık. Tuncay Bey son maçlara katılmadı. Bu onun uğuru oldu. Geldiği maçları kaybetmiştik. İşleri nedeniyle yurtdışında olduğu maçları ise kazandık. Son maçta da uğur olsun diye gelmedi."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!