Editör

Güncelleme Tarihi:

Editör
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2004 21:16

Mantık bulmacaları istiyorum

"Hürriyet
Bilim" dergisini severek okuyorum. Sizlerden "sihirli kareler" hakkında bilgi istiyorum. Ayrıca derginizin zeka soruları bölümünde bulmaca tipi soruları yerine mantık-zeka sorularının olmasını istiyorum. Soru bulmakta sıkıntı çekiyorsanız, ben bu tür sorular hazırlıyorum. Size en çok sevilen sorumu gönderiyorum:

‘Ali Baba'nın çiftliğinde çilli bir horoz varmış. Ali Baba bu horozu çok severmiş. Çünkü bu horoz diğer horozlara hiç benzemezmiş. Sadece sabahları öter, Ali Baba'yı uyandırır; bir daha gıkını bile çıkarmazmış. İşte böyle böyle horozun ünü her yere ulaşmış. Öyle ki horozu incelemek için çiftliğe bilim adamları gelmiş. Başlamışlar horozu incelemeye... Ama bir de ne olsun, inceledikleri gün horoz iki defa ötmez mi! Ali Baba "Eyvah!" demiş. Bilim adamları ise "Müthiş!" demiş. Niçin?

Turgut Özdeniz

Keşan hunkurt@mynet.com


Bilim’i hep sabırsızlıkla bekliyorum

Merhaba
Hürriyet Bilim. Ben Konya’dan yazıyorum, her hafta cumartesi gününün gelmesini sabırsızlıkla bekleyen bir okuyucunuzum. Kısa kesip sorumu soruyorum. Bir akşam dişimi fırçalarken diş macununun bir miktarı lavabonun ıslak zeminine düştü. Birdenbire macunun etrafındaki su kaybolmaya başladı. Bu konudaki soruyu 2 yıldır birçok öğretmene sormama rağmen bir cevap alamadım. Umarım sorumun cevabını alırım. Hepinize başarılar. Bilim yaşasın...

Mustafa Doğan

arixira@mynet.com


E- Posta arkadaşlığı

Bilim
ekinizi beğeniyor ilgiyle takip ediyorum. Ben Murat, İzmir’de üniversite son sınf öğrencisiyim, eğer benimle yazışmak isteyen arkadaşlar olursa sizin aracılığınızla e-posta arkadaşlığı kurmak isterim.. Saygılar ve başarılar..

Murat Metin

muratdev@mynet.com


Öğrencilere altın ödülü

İzmir
İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Dünya Bilim Olimpiyatlarında 1 Altın, 3 Gümüş, 1 Bronz madalya kazanan öğrenciler Selim Bahadır, Fatih Deniz, Şemsi Cihan Yücel, Ali Adalı ve Burhan Bavkır’ı İl Milli Eğitim Müdürlüğünde düzenlenen törende 17 Cumhuriyet altını ile ödüllendirdi. Aydoğan törende yaptığı konuşmada ‘Özel Yamanlar Lisesi İzmir’i yurt içinde, ülkemizi de yurt dışında başarı ile temsil ederek hepimizi gururlandı. Dünya Bilim Olimpiyatlarında madalya kazanan bu öğrencileri, onların yetişmesinde katkısı bulunan öğretmenlerini ve velilerini kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum’ dedi.

Beyin gücünü teşvik

Her
yıl net satışının yüzde 4’ü gibi, Türkiye ölçeklerinde yüksek bir rakamı araştırma geliştirmeye harcayan Dizayn Grup; 2002 yılında başlattığı ‘beyin göçüne karşı, beyin gücünü teşvik ediyoruz!’ kampanyasını bu yıl da sürdürüyor ve endüstriye dönüşebilecek, proje, buluş ve yeni fikirleri maddi ve teknik açıdan destekliyor. İkincisi düzenlenen kampanyaya toplam 100 proje başvurusu yapılırken, 4 proje desteklenmeye değer görüldü ve firma tarafından kampanya için 2 milyon Euro bütçe ayrıldı. Kampanya kapsamında her proje sahibinin patent başvurusu yapması durumunda konu ile ilgili tüm giderler şirket tarafından karşılanıyor ve proje sahibi yasal açıdan da koruma altına alınıyor.

1987 yılında kurulan DİZAYN GRUP, yurtdışından hiçbir know how, lisans almadan tamamen kendi geliştirdiği teknolojiyi kullanarak ilk üretimini gerçekleştirdi. 20 Şubat 2004 tarihinde başvurular başladı. (Başvurular http//arge.dizayngrup.com adresine yapılacaktır.) 30 Mayıs 2004 tarihinde başvurular sona eriyor.

Destekleme kararı alınan projeler ise 30 Eylül 2004’te www.dizayngrup.com‘da açıklanacak. Ayrıca sonuçlar, bu tarihi izleyen bir zamanda yapılacak basın toplantısı ile de duyurulacaktır.

Yaşamın sabiteleri

Öğlenleri arada sırada gittiğimiz bir esnaf lokantasındayız; durmadan bilim işleriyle uğraşıyoruz ya, sağlıklı beslenme konusunda okuduğum onlarca (yoksa tonlarca mı demeliydim!) bilimsel araştırma sonuçlarına dikkat ederek (kafamız yıkanmış durumda!), sebze ve salata ağırlıklı yemeğimizi ısmarladık. Yandaki masada orta yaşlı bir gurup Alman oturuyor; konuşmalarından Türkiye’de öğretmen oldukları anlaşılıyor.

Ne ısmarladıklarını ve yediklerini merak ederek baktım; sofraları kırmızı etler, pirinçler, patates püreleri, beyaz ekmeklerle donanmış. Yeşillik, salata, varla yok arasında..

Şaşırdım tabii..

Biz Almanlardan mükemmellik bekleriz ya!

Ağırlıklı olarak tercih edilmeyecek ne kadar ‘muzır’ yemek varsa hepsi sofralarında!

Sağlıklı beslenmeden haberleri mi yok! Üstelik de öğretmen takımı!

* * *

Son yıllarda bilim, yediklerimiz ile hastalıklar veya sağlıklı yaşam arasında giderek sıklaşan ilişkiler kuruyor. Yeni araştırmalar ve elde edilen yeni bilgiler ışığında, sağlıklı beslenme konusu küçük rötüşlerle yeniden önümüze konuyor.

Fakat, bilmemiz gereken bir nokta, canlı bedeni gibi son derece karmaşık bir fizyolojik, biyolojik, kimyasal fabrikada olan bitenleri tam ve kesin olarak izleyebilmenin ve genel doğrulara varabilmenin zorluğudur, (yoksa imkansızlığı mı?)

Sağlıklı beslenme konusunda benim dikkat ettiğim şey, ayrıntılardaki incelikli savlar değil, ana akımlar ve düşüncelerdir.

Örneğin, dengeli beslenmek...

Mümkün olduğunca yapay, işlenmiş, ayaküstü atıştırılan hazır yiyeceklerden kaçınarak, doğal olanı tercih etmek...

Bedeni, boy-kütle indeksine uygun oranlarda tutmak; iskelet yapınızı zorlayacak, ‘çatlatacak’, taşıyamayacak ağırlıklara ulaşmaktan sürekli kaçınmak...

Günde en az yarım saat kesintisiz hızlı yürüyerek ve en az 10 dakika düzenli yer ve ayakta hareketlerle bedeni, dokularını ve organlarını zamana, eskimeye, yıpranmaya karşı güçlendirmek... sigaralı ortamda kesinlikle bulunmamak, içkiyi ölçüde bırakmak... gibi.

Bunların dışında, eğer bir hastalığınız yasaklamamışsa, herşeyi yapmak.

Özetle, bana göre, sağlıklı yaşamanın değişmezleri (sabiteleri) vardır, bunlar ‘binayı’ ayakta tutan kolonlardır, bu kolonları ‘kesmemek’ gerekir... gerisini teferruattan sayabiliriz!

Hafta cumartesiye kadar, sevgi ve dostlukla!

Editör
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!