Edebiyat podyumunun en şık giyinenleri

Güncelleme Tarihi:

Edebiyat podyumunun en şık giyinenleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2010 00:00

Topaz restorandaki görkemli koltukta, giydiği elbiseyle uyumlu çok şık bir şapka takmış ünlü yazar Adalet Ağaoğlu oturuyor... Kahkahalar atarak neşe saçıyor etrafına. Şapkanın kendisine özel olarak dikildiğini söylüyor. Çok hoşuma gidiyor bu fotoğraf. O şıklıkta beni mutlu eden ne şey var, diye düşünüyorum

Haberin Devamı

Milliyet Kitap ilavesinin beşinci yılı edebiyat ve yayın dünyasının ünlü isimlerinin bir araya geldiği bir kokteylle kutlandı geçen hafta Gümüşsüyü’ndaki Topaz restoranda. Tek tek isim saymak mümkün değil çünkü hemen herkes oradaydı. Bu vesileyle ben de Milliyet Kültür Sanat ekibini, verdikleri büyük emek nedeniyle kutluyorum ve nice yıllar diliyorum.
Gecenin en akılda kalan karesi benim için şuydu: Masalar kaldırılıp kokteyl düzeninin hakim olduğu salonun bir köşesine görkemli bir koltuk konmuş. Koltukta, giydiği elbiseyle uyumlu çok şık bir şapka takmış ünlü yazar Adalet Ağaoğlu oturuyor... Oldukça mutlu, kahkahalar atarak yanına gelenlerle sohbet ediyor. Şapkanın kendisine özel olarak dikildiğini söylüyor ve neşe saçıyor etrafına. Çok hoşuma gidiyor bu fotoğraf. O yaşam enerjisinde ve şıklıkta beni mutlu eden ne çok şey var, diye düşünüyorum.
Geçen ekim ayının Varlık dergisinde Küçük İskender’in yazdığı yazıyı hatırladım sonra. ‘Rimbaud’larla Dörtnala’ başlıklı yazıda edebiyat ve moda konusuna değiniyor ve şairlerimizin, yazarlarımızın nasıl giyindiği üzerine düşüncelerini aktarıyordu.
“İyi giyinen şair kaldı mı artık?” cümlesiyle başlıyor yazısına İskender ve şöyle devam ediyor:
“Şairlerin hep şık olmaları gerektiğini düşünürdüm gençken; bu düşüncemi doğrulayan fotoğraflar görmüştüm çünkü; tüm zorluklara rağmen bir Nâzım’ın, bir Rimbaud’nun, bir Tevfik Fikret’in, bir İlhan Berk’in her zaman çarpıcı bir tarzı vardı.”
Kimi şapkasıyla, kimi sade ama temizliğiyle, kimi takılarıyla, kimi de takım elbisesiyle öne çıkan isimleri de şöyle sıralamış: Eray Canberk, Kemal Özer, Zühtü Bayar, Orhon Murat Arıburnu, Oğuzhan Akay, Levent Karataş, Cevat Çapan, Oktay Rifat, Enis Batur, Güven Turan, Gülseli İnal, Yelda Karataş ve Gonca Özmen.

Haberin Devamı

YAŞI VE HORMONLARI TUTAN BIYIK BIRAKIR

Kendisinin bilinçli olarak kötü giyindiğini söyleyen küçük İskender’in Türk şairlerinin giyiminin neye göre şekillendiğini tespit ettiği cümleleriyse oldukça ilgi çekici: “Bizim şairlerin güneş gözlükleri ve top sakalları meşhurdur; bir de Attilâ İlhan’dan sirayet eden uzun kaşkolları. Kasket dönemini çabuk atlattık. Oduncu gömlekleri de. Ton olarak lacivert, siyah ve kahverengi renkler hakimdir nedense... Yaşı ve hormonları tutan hemen bıyık bırakır. Kısa saç daima revaçtadır. Spor ayakkabı giyen, parmakla gösterilecek kadar azdır. Resmi zihniyet ve devlet ekolü ya da ruha otağ kurmuş memuriyet şiirimizi de kuşatmış, içine sızmış, gasp ve darp etmiştir. Oysa şöyle dönüp Doğan Hızlan’a bir bakabilsek, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacak: ‘Papyonun yeryüzünde en fazla yakıştığı insan.’

Haberin Devamı

Naipaul yayıncısını da kaybetti

Demokrasi, ifade özgürlüğü ve hoşgörü kavramının ağızlarda sakız gibi çiğnene çiğnene nasıl da iyice çürüdüğünü göstermesi açısından yararlı bir oldu V. S. Naipaul olayı.
Bütün bu yaşananların Naipaul’un kitaplarının satışını nasıl etkilediğini merak ettim ve kısa bir araştırma yaptım. Yapı Kredi Yayınları ve Turkuvaz Kitap’ta Naipul’un yayın hakları. Yapı Kredi Yayınları rakam vermese de ‘Büyülü Tohumlar’ ve ‘Yarım Hayat’ adlı iki kitaba talep artışı olduğunu söylüyor.
Turkuvaz Kitap ise bu tartışmaların satışlarını pek de etkilemediğini belirtti. Ancak Yayın Yönetmeni Selçuk Güven yayın politikasında bir değişiklik yapacakları için bundan böyle Naipaul kitaplarını yayınlamayacaklarını da ekledi. Gerçek neden yayın politikası değişikliği midir bilemem ama bu karar Türk yayıncılık tarihinde bir ilktir sanırım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!