Edebiyat ideolojiden bağımsızdır

ULUSLARARASI İstanbul Şiir Festivali’nin açılış gecesinde Vedat Türkali, edebiyat/ideoloji bağlamı üzerine çok önemli yorumlarda bulundu.

Haberin Devamı

“Ben Marksist-Leninistim, komünistim” diye söze başladı. Yahya Kemal Beyatlı’dan iki dize okudu.
Ünlü, herkesin nerdeyse ezbere bildiği, Onur Akın’ın bestelediği İstanbul şiirini okumadan önce bu şiiri, Sis şairi Tevfik Fikret’e adadığını açıkladı. Ardından çoğumuzun katılacağı bir cümleyle devam etti:
“Tevfik Fikret’i sevip Mehmet Âkif’i sevmemek marifet değildir”.
İkisini karşılaştıranlar, hep taraf olurlar.
Oysa Vedat Türkali, iyi edebiyatın tarafında olduğunu dile getirdi açık yüreklilikle.
Verdiği örneklerle de iyi şiirin, iyi yapıtların kısaca iyi edebiyatın ideolojik ölçütlerle değerlendirilmemesi gerektiğini anlattı. Lenin’in sanat, edebiyat üzerine söylediklerinden örnekler vererek.
Şiirini okumadan önce de, ince bir ironi yaptı.
“Hayatımda iki iyi şey yaptım, birincisi hiç sigara içmedim, ikincisi şiiri bıraktım.”
Bu alçakgönüllülük, bu özeleştiri, bu içten itiraf, yalnızca büyük edebiyatçıların tavrıdır.
Büyük romanlar, senaryolar yazan birinin, şiire duyduğu saygının da göstergesidir. Konuşması sık sık alkışlarla kesildi Türkali’nin.
1944’te yazılan şiir, Türkali’nin gittiği her yerde okumasını istedikleri bir şiirdir.
Onu okurlarımla birlikte okumak istedim.
* * *
(...)
Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle
Parklarınla köprülerinle
kulelerinle
meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa Yenihayat satan
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyunkoyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla
caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanatını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın

 

Yazarın Tüm Yazıları