Ecevit, 2002'de AB'ye 'Sabır' diyor

AB'nin başlıca üç alanda beklentisi var: 1) İdam cezasının kalkması, 2) TV ve radyo yayınlarındaki dil (Kürtçe) yasağının kaldırılması ve 3) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ışığında Türk mahkemelerinde yeniden yargılama yolunun açılması...

Ecevit, ‘‘Bunlar, koalisyon içi ilişkiler bakımından en duyarlı konular’’ dedikten hemen sonra MHP'nin güçlüklerine dikkat çekiyor:

‘‘MHP'nin birtakım siyasal zorlukları olduğunu biliyoruz. Örneğin idam konusunda kendilerine özgü bir tutumları var. Bunları göz önünde tutarak bir uzlaşı ortamına geçilebileceğini tabii umuyoruz.’’

Başbakan, ardından hükümetin zamana ihtiyacı olduğunu belirtiyor:

‘‘Bunlar hassas, ama mutlaka bir çözüme de bağlanacak sorunlar. Fakat biraz zaman alabilir. Ben zamanın bu sorunları çözmede katkıda bulunacağına inanıyorum. Aslında idam cezaları 1980 ortalarından beri Türkiye'de uygulanmıyor. AB üyelerinin de bunu gözlemlemelerini bekliyorum. Türkiye'nin özel konumunu da göz önünde tutmaları gerekir.’’

* * *

Burada ilginç olan, Ecevit'in Türkiye'den talepleri olan AB'ye, ‘‘Siz de bazı konularda kendinizi düzeltin’’ mesajını vermesi:

‘‘AB, PKK, DHKP-C gibi örgütleri terörist akımlar içinde bile saymıyor. Çok büyük bir yanlışlık, hazmedilir bir şey değil. Bazı AB üyeleri teröristlere kapılarını açıyorlar diye biz de açamayız. Bu konuda AB ile herhalde tartışacağımız konular var.’’

Ecevit, ayrıca ‘‘ilginç bir durum’’ diyerek, şu çelişkiye dikkat çekiyor:

‘‘AB ülkelerinde 11 Eylül'den sonra terör nedeniyle özgürlüklere karşı birtakım sınırlamalar getirme eğilimleri başlarken, bizde tam tersine anlatım özgürlüğünü daha da genişletici adımlar atılıyor.’’

Ecevit, bu noktada Batı'da 11 Eylül'le birlikte girilen dönemin insan hakları ve özgürlükler konularında Türkiye'nin durumunu olumlu yönde etkileyeceğini, rahatlatacağını düşünüyor.

Peki, söz konusu üç başlıkta bir ilerleme olmazsa Türkiye'nin AB tam üyeliğinin tehlikeye girme ihtimali var mı?

Ecevit, bu soru karşısında ‘‘bizden vazgeçemezler’’ yaklaşımını getirerek, şöyle konuşuyor:

‘‘Zannetmiyorum. AB, Türkiye'den kolay kolay vazgeçemez. Bazen vazgeçer bile oldular, ama göze alamadılar. Bu Helsinki toplantısı sırasında görüldü. Dayatmalarını kabul etmediğimizde özel uçakla gece yarısı Ankara'ya kadar geldiler. Bizi kolay kolay dışlayabileceklerini sanmıyorum. Ama bizi kolay kolay dışlayamazlar diye bizim de ev görevlerimizi ihmal etmememiz gerekir.’’

Özetle, yeni yıla girerken, Başbakan AB'ye ‘‘Sabırlı olun, anlayış gösterin’’ mesajını veriyor.