Düzce'de 48 sanıklı FETÖ davası başladı

Güncelleme Tarihi:

Düzcede 48 sanıklı FETÖ davası başladı
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2017 18:54

Düzce'de 48 sanıklı FETÖ davası başladı

Haberin Devamı

Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA) - DÜZCE'de, eski Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Yiğit'in de aralarında bulunduğu tutuklu 48 adliye personelinin FETÖ/PDY davasında yargılanmasına başlandı.
Düzce 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla tutuklu yargılanan 48 sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. 2006-2011 yılları arasında Düzce Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapan, daha sonra emekliye ayrılarak İzmir'de avukatlık yaparken gözaltına alınıp tutuklanan Ekrem Yiğit, 1.5 saat savunma yaptı. Siyasi iktidarın ilk yıllarında FETÖ'yü desteklediğini, bunun iddianamede de belirtildiğini savunan Yiğit, şöyle konuştu:
"Sayın savcımızın yazmış olduğu iddianamenin 31'inci sayfasında örgütün siyasi iktidarın ilk yıllarda desteğini de kazandığını çok açık bir şekilde yazmıştır ve 2011 yılına kadar bu desteğin devam ettiğini, 2011 yılında siyasi iktidar ile yapı arasında bir kırılma yaşandığını belirtmiş olmasına rağmen desteğin çekildiğine dair hiçbir beyan mevcut değildir. Tam da siyasi iktidarın desteğini verdiği dediği dönem benim Düzce’de görev yaptığım dönemdir. Hal böyle iken halkın oyuyla iktidara gelen siyasi iktidarın bir terör örgütünü desteklemesi bahis mevzu olabilir mi, olamaz. Zaten o dönemde bunlar terör örgütü olsaydı, siyasi iktidarımızın bunlara nokta kadar destek vermesi mümkün olamazdı."
Yiğit savunmasında, Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Biz 2004’te hükümeti uyarmıştık" diyen eski Genelkurmay Başkanlarından biri için, "Ne uyarması kardeşim. Verdiğin karara bakıyoruz. 'Nur Cemaati ve Hizmet Hareketi takibe alınsın' diyorsun. Ne zamandan beri tarikatlar ve cemaatler terör örgütü oldu? Bizim bu hususta tavrımız, kırmızı çizgimiz nettir. O da terör faaliyetinin başladığı gündür. O tarih de 17 Aralık’tır. Kimse eline silah almadıkça, insanları öldürmedikçe terör örgütü muamelesi göremez." dediğine de işaret etti.
Devletin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gözetimindeki ve denetimindeki bir okula çocuğunu göndermesinin suç olduğunu bilmediğini ifade eden Yiğit, "Oğlumu lise 2’de Yamanlar Lisesi’ne verdiğimi hatırlıyorum. Çocuğum annesini erken yaşta kaybettiği için ne Fen Lisesi ne de Anadolu Lisesini kazanamadı. Ben de çocuğumun eğitimi için oraya verdim. Benim devletim, terör örgütüne mensup bir okulu saniyesinde kapatır. Ben bu kurumun terör örgütüne bağlı olduğunu bilmiyorum. Vatandaş olarak da bilmiyordum. Bilseydim göndermezdim. Diğer okullarla da görüşmüştüm. Fiyat düşürmedikleri için vermedim. Zaten kriptolar çocuklarını bu okullara vermiyormuş. Ben verdim. Eğer kriptoysam ben bu kurala uymuyorum" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!