Duygusal vampirler

Feyza Hanım, geçtiğimiz cumartesi günü köşenizde yayınladığınız mektubu üzüntüyle okudum.

Haberin Devamı

Mektubu yazan okurunuz, ablasına kişilik bozukluğu teşhisi konduğunu belirtmiş. Benim de akrabalarımdan biri, aynen o genç kızın ablası gibi davranıyordu.
Senelerce onu anlamaya çalışıp her defasında hayal kırıklığı yaşadım. Sonra bir psikoloğun yazdığı “Duygusal Vampirler” adlı kitabı okudum.
Bu kitapta kişilik bozukluğunun beyin kimyasındaki bir bozukluktan, küçük yaşta meydana gelen bir travmadan kaynaklanabileceği ya da anlayışsız bir ailede yetişmenin olumsuz etkisi olabileceği anlatılıyor. Tedavisinin ise pek mümkün olmadığı, bu kişilerin kimseyle bir şey paylaşmadıkları için psikologların da onlara yardımcı olamadıkları belirtiliyor.
Kitabın yazarı, kişilik bozukluğuna çözüm olarak şunları öneriyor:
“Olgunluk ve akıl sağlığı aynı şeydir. Ama bu kişiler olgunlaşmamış oldukları için yaptıklarının iyi mi yoksa kötü mü olduğunu düşünmeden gelişi güzel davranırlar. Algıları da bozuktur. Başlarına gelen şeylerden ya kaderlerini ya da başkalarını suçlarlar. Kendilerini ise hep kusursuz görürler.”
Kitapta “Fiziksel ve ruhsal sağlığınızı korumak için mümkünse bu gibi kişilerden uzak durun. Uzaklaşamıyorsanız ağzınızı kapalı, gözlerinizi açık tutun. En iyi savunma silahlarınız, bilgi, olgunluk ve nesnel sağlam bir değerlendirmedir” deniyor.
Ayrıca bu tür insanları nasıl tanıyacağınızın da ipuçlarını veriyor kitap: “İnsanlar kendi kendilerini deli ediyorlarsa ruh hastasıdırlar. Başka insanları deli ediyorlarsa, kişilik bozukluğundan mustariptirler.
Bu kişilerin, etkileyici, sevimli ve yetenekli olmaları sizi şaşırtmasın. Bu durum, kişilik bozukluğu çeken insanların farklı oldukları gerçeğini değiştirmez.”
Okuyucunuza ve aynı şartlardaki diğer insanlara sabırlar diliyorum.
Rumuz: Yasemin

Haberin Devamı

Ruh ya da akıl sağlığı bozuk kişilerle aynı evi paylaşmanın ne kadar zor olduğunu tekrarlamanın anlamı yok elbette.
Sıklıkla tekrarlayan, krizlerle kendini gösteren bu tür hastalıklarda en korkunç acıları yaşayanlar elbette ki o kişilerin yakınları oluyor.
Bahsettiğiniz kitap, bu ailelere destek olabilir. Bunun için size teşekkür ederim. Ancak gerçekten olağanüstü bir sabır, mucizevî bir hoşgörü ve olgunluk gerektiriyor bu hastalar. O mektuptaki genç kızın yaralı ruhunu iyileştirmek de pek kolay olmasa gerek.

Yazarın Tüm Yazıları