Duvarınıza DNA’nızın tablosu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2006 00:00
Kanadalı Adrian Salamunovic ile Nazım Ahmed’in bulduğu bir fikir bu. Genetik çağın portresi, DNA’nızın dijital görüntülerinden oluşuyor. Türkiye’den de üç sipariş aldıklarını söylüyorlar. DNA tabloları o kadar tutmuş ki, ikisi de işlerini bırakmış sadece bununla uğraşıyor. Ürün çeşitlemesine giderek parmakizi tablosu da yapmaya başlamışlar.
Paşa Dede portreleri out. Artık duvarda gösterip "turuncu olan büyük büyükbabam, pembe olansa bilmem kim teyzemiz" diyeceğiniz DNA portreleri çıktı. Işıklı cama da konuluyor, varak çerçeveye de. Doku örneği ya da parmak izi göndermek kafi. Kanadalı iki gencin, istediğiniz renk ve boyutta çıkardığı portreler son derece ilgi çekiyor. Türkiye’den de sipariş alıyorlar.
DNA portrenizin evinizin duvarlarını süslemesini istiyorsanız ilk önce tabloları çıkaran DNA 11 şirketinin web sitesinden başvuru yapmanız lazım (www.dna11.com). Önce portrenin boyutuna ve rengine karar veriyorsunuz. 5 farklı boy ve 3 renk seçeneğiniz var. Kararınızı verince şirket size bir paket yolluyor. İçinde kendi doku örneğinizi almanız için gereken laboratuvar malzemeleri var. Daha sonra yolladığınız tükürük analiz edilerek kişisel portreniz çıkarılıyor ve birkaç hafta içinde size ulaştırılıyor. Tıpkı fotoğraf gibi: İsteyene tek tek, isteyene bir tabloda ailece DNA portresi çıkarma imkanı var. Baktınız portreniz yakışıklı çıkmamış, beğenmediniz, firma paranızı geri ödemeyi taahhüt ediyor.
MEYVELERİN DNA’SI
Sadece kendinizin değil, köpeğinizin, kedinizin, hatta pencerenizdeki fesleğenin bile tablosunu yaptırabilirsiniz. Bu işin fikir babaları Adrian Salamunovic ve Nazım Ahmed’in, meyvelerin DNA görüntülerinden epey ses getiren bir tabloları var zaten. Hep değişik tanıtımlar peşinde koşan Absolut Vodka’nın limon, böğürtlen, mandalina gibi türleri için bu meyvelerin DNA’larından oluşan dev resim, Ottawa’da Helsinki adlı bir barın duvarını süslüyor.
Kurulalı bir yıl olmasına rağmen DNA 11’in 30 ülkeden müşterisi var. Türkiye’den de şu ana kadar 3 sipariş aldıklarını söylüyorlar: "Aramızda eğlence olarak başlamıştı, yüzbinlerce dolarlık bir ciroya ulaştı. Ürünümüzün çok yakında dünyanın en tutulan dekorasyon eşyaları arasına gireceğini düşünüyoruz."
Tabloların fiyatları boylarına göre 390-940 dolar. En büyüğü yaklaşık bir buçuğa bir metre. Yol masrafı ise 35 dolar.
ARKASINDA NE VAR BELLİ DEĞİL
DNA11’in yaratıcılarından Adrian Salamunovic, müşterilerinin mahremiyet isteklerine saygı gösterdiklerini iddia ediyor: "Montreal’de dev bir laboratuvarla çalışıyoruz, örnekleri de oraya isimle değil kod numarasıyla yolluyoruz." Ama DNA portrelerine şiddetle karşı çıkanlar var. Mesela Metal Fırtına’nın yazarlarından Orkun Uçar: "DNA, en önemli kişisel veridir. Bunları toplayanların arkasında kim ya da kimler olduğu bilinmiyor. Artık kişiye özel zehirler; bölgelere, milletlere özgü silahlar üzerinde çalışılıyor. Amerikan başkanının ziyaretinde dışkısını bile burada bırakmamaları bu yüzden. Banka numaranızı, vergi numaranızı gönderiyor musunuz? DNA göndermek bundan çok daha yanlış."
KLASİK CİN FİKİR ÖYKÜSÜ![/images/100/0x0/55eb688af018fbb8f8bf2ebb]()
DNA ve parmak izi tablolarının yaratıcıları, bilgisayar uzmanı Adrian Salamunovic (30, solda) ve genetikçi Nazim Ahmed (29). Anaokulundan beri arkadaş olan Adrian’la Nazım, bir cuma gecesi evde takılırken doğdu fikir. Adrian Salamunovic "Televizyon seyrediyordum ama çok sıkıcıydı" diye anlatıyor. "O sırada Nazım’ın çalıştığı laboratuvardan getirdiği broşürleri gördüm. DNA zincirlerinin resmine bakarken birden dikkatimi çekti. Dijital görüntüler, soyut ressam Mark Dothko’nun işlerine benziyordu. Burada iş var, diye düşündüm. Belki bundan sanat gibi bir şeyler yapılabiliriz."
Nazım arkadaşının fikrini duyunca "deneyelim bakalım" diyor, hemen Adrian’ın ağzından doku örneği alıp laboratuvara götürüyor. İkilinin ilk eseri böyle ortaya çıkıyor.
Şirkete niye DNA 11 adını verdiklerine gelince: Görsel olarak denge ve basitliğin sayısı olan 11, aynı zamanda insan DNA’sındaki sarmalı oluşturan iki iplikçiği temsil ediyor.
DNA portrenizin evinizin duvarlarını süslemesini istiyorsanız ilk önce tabloları çıkaran DNA 11 şirketinin web sitesinden başvuru yapmanız lazım (www.dna11.com). Önce portrenin boyutuna ve rengine karar veriyorsunuz. 5 farklı boy ve 3 renk seçeneğiniz var. Kararınızı verince şirket size bir paket yolluyor. İçinde kendi doku örneğinizi almanız için gereken laboratuvar malzemeleri var. Daha sonra yolladığınız tükürük analiz edilerek kişisel portreniz çıkarılıyor ve birkaç hafta içinde size ulaştırılıyor. Tıpkı fotoğraf gibi: İsteyene tek tek, isteyene bir tabloda ailece DNA portresi çıkarma imkanı var. Baktınız portreniz yakışıklı çıkmamış, beğenmediniz, firma paranızı geri ödemeyi taahhüt ediyor.
MEYVELERİN DNA’SI
Sadece kendinizin değil, köpeğinizin, kedinizin, hatta pencerenizdeki fesleğenin bile tablosunu yaptırabilirsiniz. Bu işin fikir babaları Adrian Salamunovic ve Nazım Ahmed’in, meyvelerin DNA görüntülerinden epey ses getiren bir tabloları var zaten. Hep değişik tanıtımlar peşinde koşan Absolut Vodka’nın limon, böğürtlen, mandalina gibi türleri için bu meyvelerin DNA’larından oluşan dev resim, Ottawa’da Helsinki adlı bir barın duvarını süslüyor.
Kurulalı bir yıl olmasına rağmen DNA 11’in 30 ülkeden müşterisi var. Türkiye’den de şu ana kadar 3 sipariş aldıklarını söylüyorlar: "Aramızda eğlence olarak başlamıştı, yüzbinlerce dolarlık bir ciroya ulaştı. Ürünümüzün çok yakında dünyanın en tutulan dekorasyon eşyaları arasına gireceğini düşünüyoruz."
Tabloların fiyatları boylarına göre 390-940 dolar. En büyüğü yaklaşık bir buçuğa bir metre. Yol masrafı ise 35 dolar.
ARKASINDA NE VAR BELLİ DEĞİL
DNA11’in yaratıcılarından Adrian Salamunovic, müşterilerinin mahremiyet isteklerine saygı gösterdiklerini iddia ediyor: "Montreal’de dev bir laboratuvarla çalışıyoruz, örnekleri de oraya isimle değil kod numarasıyla yolluyoruz." Ama DNA portrelerine şiddetle karşı çıkanlar var. Mesela Metal Fırtına’nın yazarlarından Orkun Uçar: "DNA, en önemli kişisel veridir. Bunları toplayanların arkasında kim ya da kimler olduğu bilinmiyor. Artık kişiye özel zehirler; bölgelere, milletlere özgü silahlar üzerinde çalışılıyor. Amerikan başkanının ziyaretinde dışkısını bile burada bırakmamaları bu yüzden. Banka numaranızı, vergi numaranızı gönderiyor musunuz? DNA göndermek bundan çok daha yanlış."
KLASİK CİN FİKİR ÖYKÜSÜ
DNA ve parmak izi tablolarının yaratıcıları, bilgisayar uzmanı Adrian Salamunovic (30, solda) ve genetikçi Nazim Ahmed (29). Anaokulundan beri arkadaş olan Adrian’la Nazım, bir cuma gecesi evde takılırken doğdu fikir. Adrian Salamunovic "Televizyon seyrediyordum ama çok sıkıcıydı" diye anlatıyor. "O sırada Nazım’ın çalıştığı laboratuvardan getirdiği broşürleri gördüm. DNA zincirlerinin resmine bakarken birden dikkatimi çekti. Dijital görüntüler, soyut ressam Mark Dothko’nun işlerine benziyordu. Burada iş var, diye düşündüm. Belki bundan sanat gibi bir şeyler yapılabiliriz."
Nazım arkadaşının fikrini duyunca "deneyelim bakalım" diyor, hemen Adrian’ın ağzından doku örneği alıp laboratuvara götürüyor. İkilinin ilk eseri böyle ortaya çıkıyor.
Şirkete niye DNA 11 adını verdiklerine gelince: Görsel olarak denge ve basitliğin sayısı olan 11, aynı zamanda insan DNA’sındaki sarmalı oluşturan iki iplikçiği temsil ediyor.